لَا تَجْأَرُوا الْيَوْمَ إِنَّكُم مِّنَّا لَا تُنصَرُونَ
Lâ tec’erûl yevme innekum minnâ lâ tunsarûn(tunsarûne).
lâ tec’erû | : yalvarıp bağırarak yardım istemeyin |
el yevme | : o gün |
inne-kum | : muhakkak siz |
min-nâ | : bizden |
lâ tunsarûne | : yardım edilmezsiniz, size yardım edilmez |
Diyanet İşleri = Boşuna feryat edip durmayın bugün. Zira bizden yardım görmeyeceksiniz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bugün feryât edip yalvarmayın, şüphe yok ki bizden bir yardım göremezsiniz.
Abdullah Parlıyan = Fakat onlara: “Boşuna yalvarıp yakarmayın bugün, çünkü bizden asla yardım görecek değisiniz” denecektir.
Adem Uğur = Boşuna sızlanmayın bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz!
Ahmed Hulusi = "Bugün feryat etmeyin! Muhakkak ki siz bizden yardım alamazsınız!"
Ahmet Tekin = 'Feryad-ü figan ederek yalvarmayın, bu gün. Siz bizden yardım görmeyeceksiniz.'
Ahmet Varol = Bugün feryat etmeyin. Şüphesiz siz bizden yardım göremezsiniz.
Ali Bulaç = Bugün feryad etmeyin, çünkü bizden yardım göremezsiniz.
Ali Fikri Yavuz = (Onlara şöyle denir): Bugün boşuna feryad etmeyin; çünkü siz, bizden kurtarılamazsınız.
Ali Ünal = Hayır, bugün feryat etmeyin; çünkü Biz’ den size hiçbir fayda yok!
Bayraktar Bayraklı = Onlara şöyle deriz: “Bugün feryat etmeyiniz, doğrusu katımızdan bir yardım göremezsiniz.”
Bekir Sadak = Onlara soyle deriz: «Bugun feryat etmeyin, dogrusu katimizdan bir yardim gormezsiniz.»
Celal Yıldırım = Bugün sızlanıp yardıma çağırmayın; şüphesiz ki siz bizden yardım göremiyeceksiniz.
Cemal Külünkoğlu = Boşuna feryat edip durmayın bugün! Zira bizden yardım görmeyeceksiniz.
Diyanet İşleri (eski) = Onlara şöyle deriz: 'Bugün feryat etmeyin, doğrusu katımızdan bir yardım görmezsiniz.'
Diyanet Vakfi = Boşuna sızlanmayın bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz!
Edip Yüksel = Yakınmayın; bu gün tarafımızdan hiç bir yardım görmezsiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Feryad etmeyin bu gün, çünkü siz bizden kurtarılamazsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Feryat etmeyin bugün; çünkü siz, Bizden kurtarılamazsınız!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Boşuna feryad etmeyin bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz.
Gültekin Onan = Bugün feryad etmeyin, çünkü bizden yardım göremezsiniz.
Harun Yıldırım = Boşuna sızlanmayın bugün! Zira bizden yardım göremeyeceksiniz!
Hasan Basri Çantay = Bu gün (bîhûde) sızlanmayın. Çünkü siz bizden (kurtulmıya) yardım edilmeyeceksiniz.
Hayrat Neşriyat = (Onlara şöyle deriz:) 'Bugün artık feryâd etmeyin; çünki siz, bizden yardım görmeyeceksiniz!'
İbni Kesir = Feryad etmeyin bugün. Doğrusu siz, katımızdan bir yardım görmezsiniz.
Kadri Çelik = Bugün feryadı basmayın, çünkü siz bizden yardım göremezsiniz.
Muhammed Esed = (Fakat onlara:) "Boşuna yalvarıp yakarmayın bugün; çünkü, Bizden asla yardım görecek değilsiniz!" (denecektir).
Mustafa İslamoğlu = Bugün imdat dilemeyin; çünkü Bizden size asla yardım ulaştırılmayacak!
Ömer Nasuhi Bilmen = (Onlara denilir ki) «Bugün bağırıp yalvarmayınız. Şüphe yok ki, siz Bizden yardım olunmazsınız.»
Ömer Öngüt = “Bugün artık boşuna feryat etmeyin! Çünkü size katımızdan bir yardım dokunmaz. ”
Şaban Piriş = -Feryat etmeyin, bugün; çünkü siz bizden kurtulamazsınız.
Sadık Türkmen = “bugün feryat etmeyin! Çünkü artık Bizden size yardım olunmaz!
Seyyid Kutub = Bugün boşuna feryad etmeyiniz, bizden yardım göremeyeceksiniz.
Suat Yıldırım = Fakat onlara şöyle denilecektir: "Bugün hiç boşuna sızlanmayın! Zira siz Bizden hiçbir surette yardıma mazhar olmayacaksınız."
Süleyman Ateş = Bugün imdat dilemeyin; çünkü Bizden size asla yardım ulaştırılmayacak!
Tefhim-ul Kuran = Bugün feryadı basmayın, çünkü siz bizden yardım göremezsiniz.
Ümit Şimşek = Bugün boşuna feryad etmeyin; çünkü bizden yardım görmeyeceksiniz.
Yaşar Nuri Öztürk = "Bağırıp dövünmeyin bugün, bizim karşımızda kimseden yardım göremezsiniz."
İskender Ali Mihr = O gün yalvarıp bağırarak yardım istemeyin. Muhakkak ki Bizim tarafımızdan, size yardım edilmez.
İlyas Yorulmaz = Onlara “Bugün yalvarmayın. Kesinlikle bizden size yardım yok. ”