قَالُوا رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَذَا فَزِدْهُ عَذَابًا ضِعْفًا فِي النَّارِ
Kâlû rabbenâ men kaddeme lenâ hâzâ fe zidhu azâben dı’fen fîn nâr(nâri).
Diyanet İşleri = Şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse, cehennemde onun azabını bir kat daha artır.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbimiz diyecekler, kim bizi buna uğrattıysa ateşte, azâbını bir kat daha arttır onun.
Abdullah Parlıyan = Ve “Ey Rabbimiz!” diye yalvaracaklar. “Bunu kim başımıza getirdiyse, onun ateş içindeki azabını kat kat artır.”
Adem Uğur = Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler.
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Rabbimiz! Bunu bize kim önermişse, onun yanma azabını bir kat daha arttır. "
Ahmet Tekin = Tâbi olan halk:'Ey Rabbimiz, bu cehennem azabını başımıza getirenlerin cehennemdeki cezasını kat kat artır.' derler.
Ahmet Varol = Derler ki: 'Ey Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim getirdiyse onun ateşteki azabını kat kat artır.'
Ali Bulaç = Derler ki: "Rabbimiz, kim bunu bizim önümüze sürdüyse, ateşteki azabını kat kat arttır."
Ali Fikri Yavuz = (Yine devamla şöyle) derler: “- Ey Rabbimiz! Bu azabı bizim önümüze kim geçirdi ise, onun ateşteki azabını kat kat artır.”
Ali Ünal = “Rabbimiz,” derler, “Bu azabı bize kim hazırlamışsa, Sen onun azabını Ateş’te iki kat artır!”
Bayraktar Bayraklı = “Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse, onun ateşteki azabını iki kat arttır!” derler.
Bekir Sadak = «ORabbimiz! bunu kim basimiza getirdiyse, ateste onun azabini kat kat artir» derler.
Celal Yıldırım = Ey Rabbimiz ! Bizi buraya çekip düşüren kimseye, evet onlara ateşte azabı kat kat artır.
Cemal Külünkoğlu = (60-61) (Kendilerine uyanlar da:) “Hayır, asıl size merhaba yok! Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü bir yerdir! Ey Rabbimiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır” diyecekler.
Diyanet İşleri (eski) = 'Rabbimiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır' derler.
Diyanet Vakfi = Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler.
Edip Yüksel = 'Rabbimiz, kim bizi bu duruma soktuysa onun cezasını ateşte ikiye katlayarak arttır,' diye eklerler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ya rabbenâ derler: bize bunu takdim edene ateşde azâbı hemen kat kat artır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey Rabbimiz, bize bunu hazırlayanın ateşteki azabını kat kat artır, derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ey Rabbimiz! Bize bunu takdim edenin ateşteki azabını kat kat artır» derler.
Gültekin Onan = Derler ki: "Rabbimiz, kim bunu bizim önümüze sürdüyse, ateşteki azabını kat kat arttır."
Harun Yıldırım = Dediler ki: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır!
Hasan Basri Çantay = (Yine) onlar derler: «Ey Rabbimiz, bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateş içindeki azabını katmerli olarak artır».
Hayrat Neşriyat = (Yine onlar:) 'Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim takdîm etti (getirdi) ise, artık ona ateşteki azâbı bir kat daha artır!' derler.
İbni Kesir = Dediler ki: Rabbımız; bizi buraya kim sürdüyse ona ateşteki azabını kat kat arttır.
Kadri Çelik = “Rabbimiz! Kim bunu bizim önümüze sürdüyse, onun ateşteki azabını kat kat arttır.” derler.
Muhammed Esed = (Ve) "Ey Rabbimiz!" diye yalvaracaklar, "Bunu kim başımıza getirdiyse onun ateş içindeki azabını kat kat artır!"
Mustafa İslamoğlu = şöyle yalvaracaklar: "Rabbimiz! Bunu başımıza kim sardıysa, onun ateş içersindeki azabını kat be kat artır!"
Ömer Nasuhi Bilmen = (59-61) Şunlar, sizinle beraber (ateşe) dalıvermiş bir gürûhtur. Onlara bir merhaba yok. Muhakkak ki, onlar ateşe gidicilerdir. (Onlar da) Derler ki: «Hayır. Sizlersiniz (O bedduaya daha müstehak). Sizin için merhaba yoktur, belki o küfrü bizim için siz takdim ettiniz. Artık ne fena karargâh (O ateş!)» Derler ki: «Ey Rabbimiz! Bize bunu kim takdim etti ise imdi onun için ateşte azabı kat kat artır.»
Ömer Öngüt = Yine onlar: "Ey Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim getirdiyse, ateşte azabını kat kat artır!" derler.
Şaban Piriş = -Rabb’imiz, derler. Bunu kim bizim önümüze getirdiyse, onun azabını ateşte kat kat artır.
Sadık Türkmen = “rabbimiz!” diye yalvaracaklar; “Bizim buraya girmemize kim sebep olduysa, onun ateşteki azabını kat kat arttır.”
Seyyid Kutub = «Rabb'imiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır» derler.
Suat Yıldırım = Sonra hep birden dua edip derler ki: "Ya Rabbena, kim bunları önümüze yığdı ise, Sen onun azabını kat kat artır!"
Süleyman Ateş = (Ve hepsi birbiri aleyhine du'â ederek): "Rabbimiz, bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azâbını bir kat daha artır!" dediler.
Tefhim-ul Kuran = Derler ki: «Rabbimiz, kim bunu bizim önümüze sürdüyse, onun ateşteki azabını kat kat arttır.»
Ümit Şimşek = 'Rabbimiz,' derler. 'Kim bunu başımıza getirdiyse, Sen ona ateşten kat kat azap ver!'
Yaşar Nuri Öztürk = Şöyle yakardılar: "Rabbimiz, bunu bizim önümüze çıkaranın ateşteki azabını bir kat daha artır."
İskender Ali Mihr = "Rabbimiz, bunu bize kim takdim ettiyse (biz buraya kimin yüzünden geldiysek) ona, ateşte azabı kat kat arttır." dediler.
İlyas Yorulmaz = “Rabbimiz! Bu çirkinlikleri yapmamızı bize teklif edenlerin ateş içindeki azabını, iki kat artır” diyecekler.