وَأَنْ اعْبُدُونِي هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ
Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustakîm(mustakîmun).
ve eni’budûnî (en i’budû-nî) | : ve bana kul olun |
hâzâ | : bu |
sırâtun mustekîmun | : Sıratı Mustakîm, Allah’a yönelmiş yol, Allah’a götüren yol |
Diyanet İşleri = (60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bana kulluk edin ancak, budur doğru yol.
Abdullah Parlıyan = Ve sadece bana kulluk edin, itaat edin ki, sizi cennete götürecek dosdoğru yola uymuş olasınız.
Adem Uğur = Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur demedim mi?
Ahmed Hulusi = "Bana kulluk edin (hakikatin gereğini hissedip yaşayın)! Sırat-ı müstakim budur" (diye?).
Ahmet Tekin = 'Beni ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak bana teslim olan, saygıyla bana kulluk ve ibadet edin, benim şeriatıma bağlanın, bana boyun eğin. İşte doğru, muhkem ve güvenli yol, İslâmî hayat budur.' diye emretmedim mi?
Ahmet Varol = Bana kulluk edin, doğru yol budur.
Ali Bulaç = "Bana kulluk edin, doğru yol budur."
Ali Fikri Yavuz = Bir de bana ibadet edin, doğru yol budur (diye emretmedim mi)?”
Ali Ünal = “Fakat sadece Bana ibadet edin; doğru olan yol budur.”
Bayraktar Bayraklı = “Bana kulluk ediniz, doğru yol budur, demedim mi?”
Bekir Sadak = (59-61) Allah soyle buyurur: «Ey suclular! Bugun muminlerden ayrilin. Ey insanogullari! Ben size, seytana tapmayin, o sizin icin apacik bir dusmandir, Bana kulluk edin, bu dogru yoldur, diye bildirmedim mi?»
Celal Yıldırım = Bana tapın. İşte en doğru yol budur, diye size buyurmadım mı ?
Cemal Külünkoğlu = (60-61) “Ey Âdemoğulları! Ben size demedim mi, şeytana kulluk etmeyin, o sizin apaçık düşmanınızdır! Bana kulluk edin, doğru yol budur.”
Diyanet İşleri (eski) = (59-61) Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi?
Diyanet Vakfi = «Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur» demedim mi?
Edip Yüksel = Bana kulluk edin. Bu en doğru yoldur.
Elmalılı Hamdi Yazır = «Ve bana kulluk edin doğru yol budur» diye
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bana kulluk edin, doğru yol budur, diye.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (60-61) «Ey Âdemoğulları! Şeytana tapmayın, o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin, doğru yol budur, diye size and vermedim mi?» (buyurulacak)
Gültekin Onan = "Bana kulluk edin, doğru yol budur."
Harun Yıldırım = "Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur" demedim mi?
Hasan Basri Çantay = (60-61) Ey Âdem oğulları, «Şeytana tapmayın. Çünkü o, sizin için (Rabbinizden) ayıran bir düşmandır, Bana ibâdet edin. işte dosdoğru yo! budur» diye size emr etmedim mi? (buyuracak).
Hayrat Neşriyat = (60-61) 'Ey Âdemoğulları! (Ben) size: 'Şeytana kulluk etmeyin! Çünki o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin! Bu dosdoğru bir yoldur’ diye (tavsiye ederek) ahdetmedim mi?'
İbni Kesir = Ve; Bana kulluk edersiniz, işte bu, dosdoğru yoldur, diye.
Kadri Çelik = “Bana kulluk edin, doğru olan yol budur.”
Muhammed Esed = Ve (yalnız Bana ibadet edin!) Dosdoğru yol budur!
Mustafa İslamoğlu = Ve yalnız Bana kulluk edin, dosdoğru yol budur!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve bana ibadet ediniz. İşte doğru yol budur.
Ömer Öngüt = "Ve bana kulluk edin, bu dosdoğru bir yoldur!" diye.
Şaban Piriş = (60-61) -Ey Adem oğulları! Size, şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Bana kulluk edin. Dosdoğru yol budur, diye buyurmamış mıydım?
Sadık Türkmen = “bana kul olun, dosdoğru yol budur” demedim mi?
Seyyid Kutub = Bana tapın doğru yol budur.
Suat Yıldırım = Lâkin Bana tapın: işte sırat-ı müstakim!"
Süleyman Ateş = Bana tapın doğru yol budur diye?"
Tefhim-ul Kuran = «Bana kulluk edin, doğru olan yol budur.»
Ümit Şimşek = 'Yalnız Bana kulluk edin; dosdoğru yol işte budur' diye?
Yaşar Nuri Öztürk = "Bana ibadet edin, dosdoğru yol budur!" demedim mi?
İskender Ali Mihr = Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır.
İlyas Yorulmaz = “Yalnızca bana kulluk edin en doğru yol budur. ”