وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).
ve | : ve |
le | : elbette |
in | : eğer |
seelte-hum | : onlara sordun |
men | : kim, kimse |
halaka | : yarattı |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve el arda | : ve arz, yeryüzü |
ve sehhare | : ve musahhar kıldı, emre amade kıldı |
eş şemse | : güneş |
ve el kamere | : ve ay |
le | : elbette, mutlaka |
yekûlunne | : mutlaka diyecek, der |
allâhu | : Allah |
fe | : artık |
ennâ | : nasıl |
yu’fekûne | : döndürülüyorlar |
Diyanet İşleri = Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki onlara, kim yarattı gökleri ve yeryüzünü ve kim râm etti güneşi ve ayı diye sorsan Allah derler mutlaka, o halde ne diye ona kulluktan dönüp uydurma şeylere kapılıyorlar?
Abdullah Parlıyan = Andolsun onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı sizin yararınıza kim boyun eğdirdi?” diye sorsan, “Allah'tır” derler. O halde ne diye O'na kulluktan dönüp, uydurma şeylere kapılıyorlar.
Adem Uğur = Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Ahmed Hulusi = Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâları ve arzı kim yarattı, Güneş'i ve Ay'ı kim işlevlendirdi?" diye sorsan, elbette: "Allâh" diyecekler. . . Nasıl (bu gerçeği göz ardı edip şirke) dönüyorlar peki?
Ahmet Tekin = Andolsun ki, onlara:'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı emrine, kurduğu düzene boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, kesinlikle:'Allah’tır' diyecekler. O halde nasıl haktan, Allah’ın birliğini tasdikten ayrılıp, bâtıla döndürülüyorsunuz?'
Ahmet Varol = Andolsun ki, onlara: 'Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim buyruk altına aldı?' diye sorsan muhakkak: 'Allah' diyeceklerdir. Nasıl da (haktan) uzaklaştırılıyorlar!
Ali Bulaç = Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Allah" diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki, Mekke kâfirlerine: “- Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ayı kim zelil (emre bağlı) kıldı?” diye sorarsan, elbette “- Allah” derler. O halde (Allah’ın birliğini ikrar ettikten sonra) nasıl (tevhid’den) çevriliyorlar?
Ali Ünal = Eğer onlara, “Gökleri ve yeri yaratan ve güneşi ve ayı emri altında istifadenize sunan kimdir?” diye sorsan, elbette “Allah” demek zorunda kalacaklardır. Öyleyse neden ve nasıl oluyor da doğrudan sapıp, bâtıl yollara sürükleniyorlar?
Bayraktar Bayraklı = Onlara, “Gökleri ve yeri kimin yarattığını, güneşe ve aya kimin boyun eğdirdiğini” sorsan, kesinlikle “Allah” diyecekler. Nasıl döndürülüyorlar?
Bekir Sadak = And olsun ki onlara: «Gokleri ve yeri yaratan, gunesi, ayi buyrugu altinda tutan kimdir?» diye sorarsan, suphesiz «Allah'tir» derler.Oyleyse nicin donduruluyorlar?
Celal Yıldırım = Onlara, «gökleri ve yeri kim yaratmıştır; Güneş'i ve Ay'ı belli ölçü ve düzende tutup buyruk altına kim almıştır?» diye sorsan, «Allah...» diyecekler. O halde (Hak'tan) nasıl çevriliyorlar?!
Cemal Külünkoğlu = Andolsun, eğer onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim sundu?” diye soracak olsan mutlaka: “Allah” diyecekler. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki onlara: 'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi, ayı buyruğu altında tutan kimdir?' diye sorarsan, şüphesiz 'Allah'tır' derler.Öyleyse niçin döndürülüyorlar?
Diyanet Vakfi = Andolsun ki onlara: «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan, mutlaka, «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Edip Yüksel = Onlara, 'Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve ay'ı kim emrinize verdi?' diye sorsan, 'ALLAH,'diye karşılık verecekler. Öyleyse neden sapıyorlar?
Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için sorsan onlara: kim o Gökleri ve Yeri yaratıb Şems-ü Kameri teshir etmiş? Elbette şübhesiz Allah derler, o halde nasıl çevriliyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, onlara: «Gökleri ve yeri yaratıp, güneş ve ayı emri altında tutan kimdir?» diye sorsan elbette şüphesiz «Allah» derler. O halde nasıl haktan çevriliyorlar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki onlara, «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?» diye sorsan «Allah» derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Gültekin Onan = Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amade kıldı?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Tanrı" diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
Harun Yıldırım = Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki onlara: «O gökleri, o yeri kim yaratdı? O güneşi, o ayı kim müsehhar kıldı?» diye sorarsan mutlakaa: «Allah» derler. O halde nasıl çevrilib döndürülüyorlar?
Hayrat Neşriyat = Celâlim hakkı için, eğer onlara (o müşriklere): 'Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren kimdir?' diye sorsan, mutlaka: 'Allah!' derler. Öyle ise (haktan)nasıl çevriliyorlar?
İbni Kesir = Andolsun ki; onlara: Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı müsahhar kılan kimdir? diye sorsan, elbette; Allah'tır, diyecekler. O halde neye, çevrilip döndürülüyorlar?
Kadri Çelik = Şüphesiz onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı; güneşe ve aya kim boyun eğdirdi?” diye soracak olursan mutlaka, “Allah” diyecekler. O halde nereye çevriliyorlar?
Muhammed Esed = (Çoğu insana) olduğu gibi, şayet onlara da "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı (kendi koyduğu yasalara) tabi kılan kimdir?" diye soracak olursan, hiç tereddütsüz "Allah'tır!" derler. O halde zihinleri nasıl da tersyüz oluyor!
Mustafa İslamoğlu = Ve eğer dönüp de onlara sorsan: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir; ve güneşle ayı emre amade kılan kimdir?" diye, hiç kuşkun olmasın ki "Elbette Allah'tır!" diyecekler. O halde, nasıl böyle savruluyorlar?
Ömer Nasuhi Bilmen = Andolsun ki, eğer onlara sorsan ki, «Gökleri ve yeri kim yarattı ve güneşi ve kameri kim musahhar kıldı?» Elbette diyeceklerdir ki, «Allah.» O halde nasıl çevriliyorlar?
Ömer Öngüt = Andolsun ki onlara: “Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ay'ı musahhar kılan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz ki: “Allah'tır!” diyecekler. O halde nasıl çevrilip döndürülüyorlar?
Şaban Piriş = Eğer onlara: -Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneşi ve Ayı kim emrine boyun eğdirdi? diye sorsan, elbette: -Allah! derler. De ki: -O halde nasıl aldatılıyorsunuz?
Sadık Türkmen = Eğer onlara: “Gökleri ve yeryüzünü kim yarattı? Güneş’i ve Ay’ı emri altında tutan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz; “Allah!” derler. O halde nasıl da çevrilip dönüyorlar?
Seyyid Kutub = Eğer müşriklere «Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı insanların yararına sunan kimdir?» diye sorarsan kesinlikle «Allah'tır» derler. Öyleyse nasıl gerçekten saptırtıyorlar?
Suat Yıldırım = Eğer onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneş’i ve Ay’ı kim hizmetinize âmade kıldı?" diye sorarsanız elbette "Allah!" diyeceklerdir. Öyleyse nasıl oluyor da bu gerçekten uzaklaştırılıyorlar?
Süleyman Ateş = Andolsun, onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim (sizin yararınıza) boyun eğdirdi?" desen; "Allâh", derler. O halde nasıl Allâh'ın (birliğinden) döndürülüyorsunuz?
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, onlara: «Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı kim emre amede kıldı?» diye soracak olursan, şüphesiz: «Allah» diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar?
Ümit Şimşek = Onlara 'Kimdir gökleri ve yeri yaratan, Güneşi ve Ayı emrine boyun eğdiren?' diye soracak olsan, 'Allah'tır' diyecekler. Öyleyse nasıl oluyor da tersleri dönüveriyor?
Yaşar Nuri Öztürk = Andolsun, eğer onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim sundu?” diye soracak olsan mutlaka: “Allah” diyecekler. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki eğer sen onlara, "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsan mutlaka, "Allah" derler. O halde nasıl (haktan batıla) döndürülüyorlar?
İlyas Yorulmaz = Onlara “Gökleri ve yeri kim yarattı. Güneşi ve ayı kim kontrolü altında tutuyor? diye sorsan. Onlar “Elbette Allah” diyecekler. O halde nasıl da aldatılıyorsunuz?