أَفَمَن وَعَدْنَاهُ وَعْدًا حَسَنًا فَهُوَ لَاقِيهِ كَمَن مَّتَّعْنَاهُ مَتَاعَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ثُمَّ هُوَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنَ الْمُحْضَرِينَ
E fe men vaadnâhu va’den hasenen fe huve lâkîhi ke men metta’nâhu metâal hayâtid dunyâ summe huve yevmel kıyâmeti minel muhdarîn(muhdarîne).
e | : mı |
fe | : artık |
men | : kimse |
vaadnâ-hu | : ona vaadettik |
va’den | : vaad |
hasenen | : güzel |
fe | : böylece |
huve | : o |
lâkî-hi | : ona kavuştu |
ke | : gibi |
men | : kimse |
metta’nâ-hu | : onu metalandırdık |
metâa | : meta, dünya malı |
el hayâti ed dunyâ | : dünya hayatı |
summe | : sonra |
huve | : o |
yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
min el muhdarîne | : hazır bulundurulanlardan |
Diyanet İşleri = Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Abdulbaki Gölpınarlı = Kendisine güzelim bir vaitte bulunduğumuz ve vaadettiğimize kavuşmuş olan, dünyâ yaşayışında nîmetlendirdiğimiz, sonra da kıyâmet gününde tapımıza getirdiğimiz kimseye mi benzer?
Abdullah Parlıyan = Öyleyse kendisine güzel bir söz verdiğimiz ve o söz verilene kavuşacak olan kimse; sırf kendisine dünya hayatının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyamet günü hesap ve azap için getirilen kimseler gibi midir?
Adem Uğur = Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
Ahmed Hulusi = Kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz, böylece de ona kavuşan kimse; dünya yaşamının geçici dünyalığı ile kendisini faydalandırdığımız, sonra da kıyamet sürecinde zorunlu geleceklerden olan kimse gibi midir?
Ahmet Tekin = Şu halde, kendisine güzel vaatlerde bulunduğumuz, ardından o nimetlere kavuşan kimse, sırf dünya hayatının geçici zevk-u safasını yaşattığımız, sonra da Kıyamet gününde cezalandırmak için huzurumuza ihzarlı getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
Ahmet Varol = Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve dolayısıyla ona kavuşan kimse, kendisini dünya hayatının geçimliğinden yararlandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba atılmak üzere) getirileceklerden olanla bir midir?
Ali Bulaç = Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir?
Ali Fikri Yavuz = Kendisine (cennet gibi) güzel bir vaidde biz bulunub da, kıyamette ona kavuşan kimse, hiç geçici dünya hayatının zevkini kendisine taddırdığımız kimse gibi olur mu ki, sonra da kıyamet günü, ateşe hazırlananlardan olacaktır?
Ali Ünal = Kendisine güzel bir va’dde bulunduğumuz ve mutlaka ona kavuşacak olan kimse, kendisini dünya hayatında geçici olarak yaşatmamızın ardından Kıyamet Günü hesap ve azap için derdest edilip getirilecek kişi gibi midir?
Bayraktar Bayraklı = Şu halde, kendisine güzel bir söz verdiğimiz ve ardından o söze kavuşan kimse, sadece dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
Bekir Sadak = Vadettigimiz guzel bir nimete kavusan kimse; dunya hayatinda kendisine bir gecimlik verdigimiz, sonra kiyamet gunu azap icin getirilen kimse gibi midir?
Celal Yıldırım = Kendisine güzel bir va'dde bulunduğumuz ve bu sebeple va'dedilene (lâyık olup) kavuşan kimse; (sadece) Dünya geçimiyle geçindirdiğimiz sonra da Kıyamet günü (hesap ve azâb için) hazırlananlardan olan kimse gibi midir?
Cemal Külünkoğlu = Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından da (kıyamette) o vaade (cennete) kavuşan kimse; dünya hayatında kendisine bir geçimlik verdiğimiz, sonra kıyamet günü azap içinde getirilen kimse gibi olur mu?
Diyanet İşleri (eski) = Vadettiğimiz güzel bir nimete kavuşan kimse; dünya hayatında kendisine bir geçimlik verdiğimiz, sonra kıyamet günü azap için getirilen kimse gibi midir?
Diyanet Vakfi = Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz kimse -ki ona mutlaka kavuşacaktır-, (sırf) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
Edip Yüksel = Kavuşacağı güzel bir ödülü kendisine söz verdiğimiz bir kimse, kendisini dünya hayatının malıyla nimetlendirdiğimiz ve sonra diriliş günü hesaba çekilen kimse gibi midir?
Elmalılı Hamdi Yazır = Ya şimdi kendisine güzel bir va'd va'dettiğimiz ve binaenaleyh ona irecek olan kimse hiç o kendisine Dünya hayatın geçici zevkına yaşattığımız, sonra Kıyamet günü o ihzar edilenlerden olacak kimse gibi olur mu?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ona erişecek kimse, kendisine dünya hayatının geçici zevkini yaşatıp da sonra kıyamet gününde huzuruna celb edilecekler arasında olacak kimse gibi olur mu?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyamet gününde (azab için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
Gültekin Onan = Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir?
Harun Yıldırım = Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
Hasan Basri Çantay = Şimdi kendisine güzel bir vaîd,ile söz verdiğimiz (cenneti vad etdiğimiz), binâen'aleyh ona kavuşan kişi, dünyâ hayâtının geçici zevki ile fâidelendirdiğimiz, sonra kıyamet gününde huzurumuza getirilmişlerden olan kimse gibi midir?
Hayrat Neşriyat = O hâlde, kendisine güzel bir va'dde bulunduğumuz (şekilde) sonunda ona kavuşacak olan o kimse, (hiç) kendisine dünya hayâtının (geçici) zevkini yaşattığımız, sonra kıyâmet günü (azâb için) hazır edilmişlerden olan o kimse gibi midir?
İbni Kesir = Şimdi kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ona kavuşan kimse; dünya hayatında kendisine bir geçimlik verdiğimiz, sonra kıyamet gününde huzurumuza getirilmişlerden olan kimse gibi midir?
Kadri Çelik = Şimdi kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz, dolayısıyla da ona kavuşacak olan kişi; (sadece) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulanlardan olan kişi gibi midir?
Muhammed Esed = Öyleyse, kendisine, (yeniden dirileceği gün) gerçekleştiğini göreceği güzel bir vaadde bulunduğumuz kimsenin hali, kendisine dünya hayatında geçici doyumlar sağladığımız, ama Kıyamet Günü kendisini yargı karşısına çıkarılanlar arasında bulacak olan kimsenin hali gibi midir?
Mustafa İslamoğlu = Şimdi kendisine tarifsiz güzellikte bir vaadde bulunduğumuz ve sonunda ona kavuşan kimsenin durumu, kendisine dünya hayatının tadımlık hazlarını tattırdığımız ve Kıyamet Günü yargı önüne çıkarılacak birinin durumuyla aynı olur mu?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ya kendisine güzel bir vaad ile vaadde bulunmuş olduğumuz, sonra da ona (o vaad edilene) erecek olan kimse kendisini dünya hayatının metaıyla mütemetti kıldığımız, sonra da kendisini Kıyamet gününde (ateşe) hazırlandırılmışlardan olan kimse gibi midir?
Ömer Öngüt = Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse; dünya hayatının geçici nimetlerinden vererek yaşattığımız, sonra da cezalandırmak için kıyamet günü huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi olur mu?
Şaban Piriş = Kendisine, güzel bir vaatte bulunduğumuz ve buna ulaşan kimse, dünya hayatının geçimliğinden yararlandırdığımız, sonra kıyamet günü hüsrana uğrayacak olan kimse gibi olur mu?
Sadık Türkmen = Şimdi kendisine güzel bir ödülü söz verdiğimiz ve de o söze kavuşacak olan kimse; dünya hayatının zevkini yaşayan sonra da, kıyamet günü yakalanıp getirilecek olan kimse gibi midir?
Seyyid Kutub = Şu halde kendisine güzel bir söz verdiğimiz ve ardından o söze kavuşan kimse; dünya hayatında kendisine bir geçimlik verdiğimiz, sonra kıyamet günü azap içinde getirilen kimse gibi midir?
Suat Yıldırım = Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ona kavuşacak olan mutlu kimsenin hali, dünyada geçici olarak yaşatmamızın ardından kıyamet günü hesap ve azap için tutuklu olarak getirilen kimsenin haline hiç benzer mi?
Süleyman Ateş = İmdi kendisine güzel bir söz verdiğimiz ve muhakkak o (söz verile)ne kavuşacak olan kimse; sırf kendisine dünyâ hayâtının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyâmet günü (yakalanıp) getirileceklerden olan insan gibi midir?
Tefhim-ul Kuran = Şimdi, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulanlardan olan kişi gibi midir?
Ümit Şimşek = Kendisine güzel bir vaadde bulunulan ve ona kavuşacak olan kimse, dünya hayatının gelip geçici nimetleriyle nasiplendirdiğimiz, kıyamet gününde de yakalanıp huzurumuza getirilecek kimse gibi olur mu?
Yaşar Nuri Öztürk = Kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz, ardından da ona kavuşan kimse, şu iğreti hayatın yararıyla nimetlendirdiğimiz, sonra kıyamet gününde huzurumuza dikilecekler arasına giren kimse gibi midir?
İskender Ali Mihr = Öyleyse güzel vaadde bulunduğumuz ve böylece ona kavuşan kimse, dünya hayatının meta’ı (malı) ile metalandırdığımız, sonra kıyâmet günü (hesaba çekilmek üzere) hazır bulundurulanlardan olan kimse gibi midir?
İlyas Yorulmaz = Allah kendi katında kime güzel bir vaade bulunmuşsa, dünya hayatının nimetleri ile faydalandırdığımız kimse gibi, Allah’ın vaat ettiği nimetlere mutlaka kavuşur. Sonra o kıyamet günü (Allah’ın hükmünü) bekleyenlerdendir.