وَالْقَوَاعِدُ مِنَ النِّسَاء اللَّاتِي لَا يَرْجُونَ نِكَاحًا فَلَيْسَ عَلَيْهِنَّ جُنَاحٌ أَن يَضَعْنَ ثِيَابَهُنَّ غَيْرَ مُتَبَرِّجَاتٍ بِزِينَةٍ وَأَن يَسْتَعْفِفْنَ خَيْرٌ لَّهُنَّ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Vel kavâıdu minen nisâillatî lâ yercûne nikâhan fe leyse aleyhinne cunâhun en yeda'ne siyâbehunne gayra muteberricâtin bi zînetin, ve en yesta'fifne hayrun lehunn(lehunne), vallâhu semîun alîm(alîmun).
ve el kavâıdu | : ve yaşlı kadınlar |
minen nisâi | : kadınlardan |
ellatî lâ yercûne | : onlar ümit etmezler |
nikâhan | : bir nikâh, evlilik |
fe | : böylece, artık |
leyse | : değil, yoktur |
aleyhinne | : onların üzerine, onlara |
cunâhun | : günah, kusur |
en yeda’ne | : çıkarmaları |
siyâbehunne | : onların elbiseleri |
gayra muteberricâtin | : açmaksızın |
bi zînetin | : ziynetleri |
ve en yesta’fifne | : ve iffetli olmayı istemeleri |
hayrun | : hayırlı |
lehunne | : onlara (kadınlara), onlar için (kadınlar için) |
vallâhu | : ve Allah |
semîun | : en iyi işiten |
alîmun | : en iyi bilendir |
Diyanet İşleri = Artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Nikâh ümidi kalmamış, kadınlık halinden kesilmiş kadınlar, ziynetlerini göstermemek şartıyla dış elbiselerini çıkarırlarsa suç yok onlara; fakat giyerlerse bu, daha da hayırlıdır onlara ve Allah, her şeyi duyar, bilir.
Abdullah Parlıyan = Ve bilin ki, cinsi arzu duymayacak kadar kocamış kadınların, cazibe ve güzelliklerini açığa vurmak niyeti taşımaksızın, dış elbiselerini çıkararak dışarı çıkmalarında bir sakınca yoktur. Ama böylelerinin bile sakınmaları, kendileri için daha hayırlı olur. Allah sınırsız bilgi sahibi olup, herşeyi işitmektedir.
Adem Uğur = Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Ahmed Hulusi = Nikâhlanması düşünülmeyen kadınların, zinet yerleriyle tahrik amacı gütmedikleri takdirde, dış elbiselerini giymemelerinde kendileri üzerine bir vebal yoktur. . . İffetli olmaları daha hayırlıdır. . . Allâh Semi'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin = Evlenmekten ümidi kesmiş, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, cazibe ve güzelliklerini gösterme niyeti taşımaksızın bazı elbiselerini, dış elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.
Ahmet Varol = Evlenme arzusu olmayan, (hayızdan kesilmiş) oturan kadınların süslerini açığa vurmaksızın dış giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ancak iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah duyandır, bilendir.
Ali Bulaç = Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz = Nikâha ümidleri kalmıyan, hayız ve çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, bir bezenişle gösterişe çıkmamaları şartiyle (görünmesi haram olan yerlerini göstermemek üzre), dış elbiselerini bırakmalarında kendilerine bir günah yoktur. Bununla beraber dış elbiselerini bırakmakdan da sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah Semî’dir= her şeyi işitir, Alîm’dir= her şeyi bilir.
Ali Ünal = Çocuk sahibi olma yaşını geçmiş ve artık evlenme arzu ve ümidi kalmamış ihtiyar kadınların, kendilerini çekici kılan süslerini ve süs yerlerini göstermeksizin (herhangi bir çekicilik teşhirinde bulunmaksızın) dış elbiselerini çıkarmalarında bir mahzur yoktur. Ama her şeye rağmen bundan da sakınmaları haklarında daha hayırlıdır. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, her şeyi hakkıyla bilendir.
Bayraktar Bayraklı = Evlenmeyi arzu etmeyen, çocuktan kesilmiş kadınlara, süslerini açığa vurmamak şartıyla, dış giysilerini çıkarmaktan ötürü sorumluluk yoktur; ama iffetli davranmaları kendileri için daha iyi olur. Allah her şeyi işitir; her şeyi bilir.
Bekir Sadak = Evlenme umidi kalmayan, ihtiyarlayip oturmus kadinlara, suslerini aciga vurmamak sartiyle, dis esvaplarini cikarmaktan oturu sorumluluk yoktur; ama sakinmalari kendileri icin daha iyi olur. Allah isitir ve bilir.
Celal Yıldırım = Evlenme ümidi kalmamış (ay hali ve lohusalıktan kesilip) oturan kadınların, süs yerlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir günah yoktur. Bununla beraber iffetli davranmaları, kendileri için hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Cemal Külünkoğlu = Evlenme arzu ve ümidi kalmamış olan (ihtiyar) kadınların, ziynet yerlerini teşhir etmeksizin (görünmesi haram olan yerlerini göstermemek şartıyla), dış giysilerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Bununla beraber sakınmaları (örtünmeleri), kendileri için daha hayırlıdır. Allah (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) = Evlenme ümidi kalmayan, ihtiyarlayıp oturmuş kadınlara, süslerini açığa vurmamak şartiyle, dış esvaplarını çıkarmaktan ötürü sorumluluk yoktur; ama sakınmaları kendileri için daha iyi olur. Allah işitir ve bilir.
Diyanet Vakfi = Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Edip Yüksel = Evlenme beklentisi olmayan yaşlı kadınların, alımlı yerlerini açıp saçmamak koşuluyla dış elbiselerini bırakmalarında bir sakınca yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha iyidir. ALLAH İşitendir, Bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Nikâh ümidi kalmıyan oturmuş kadınlara ise bir ziynet ile gösterişe çıkmamaları şartıyle çarşaflarını bırakmamalarında kendilerine bir günah yoktur, maamafih afîfâne sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır ve Allah, semi'dir alîmdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Nikah ümidi kalmayan oturmuş kadınların, bir zinet ile gösterişe çıkmamaları şartıyla çarşaflarını bırakmalarında kendilerine bir günah yoktur; ancak iffet adabınca sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, herşeyi bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir nikah ümidi kalmayan, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların ise, zinetlerini (yabancı erkeklere) göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. Yine de iffetli olmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Gültekin Onan = Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Tanrı, işitendir, bilendir.
Harun Yıldırım = Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Hasan Basri Çantay = Kadınlardan hayızdan, evlâddan kesilmiş, artık nikâha ümîdleri kalmamış (olan ihtiyarlara gelince: gizli) zînet (mahalleri) ni erkeklere göstermemeleri şartiyle (dış) rubalarını bırakmalarında onlar için bir günâh yokdur. (Bununla beraber bundan da) sakınmaları (ve örtünmeleri) kendileri için daha hayırlıdır. Allah, hakkıyle işiden, hakkıyle bilendir.
Hayrat Neşriyat = Artık evlenmeyi ümîd etmeyen (âcizlikten dolayı) oturmuş (kalmış, yaşlı)kadınların, ziynetlerini gösteren kimseler olmamak şartıyla, dış elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir günah yoktur. Fakat (daha da) iffetli davranmak istemeleri kendileri için daha hayırlıdır. Çünki Allah, Semî' (her konuştuğunuzu işiten)dir, Alîm (kalblerinizde olanı hakkıyla bilen)dir.
İbni Kesir = Evlenme ümidi kalmayan yaşlanıp oturmuş kadınlara, zinetlerini açığa vurmamak şartıyla dış elbiselerini çıkarmaktan dolayı bir vebal yoktur. Ama iffetli davranmaları onlar için daha hayırlıdır. Ve Allah; Semi'dir, Alim'dir.
Kadri Çelik = Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanların, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah, işitendir, bilendir.
Muhammed Esed = Ve (Bilin ki) artık cinsi arzu duymayacak kadar kocamış kadınların, cazibe ve güzelliklerini açığa vurmak niyeti taşımaksızın (dış) giysilerini çıkarmalarında bir sakınca yoktur. Ama böylelerinin bile sakınmaları kendileri için daha hayırlı olur. Allah, mutlak ve sınırsız bilgi sahibi olarak, her şeyi işitmektedir.
Mustafa İslamoğlu = Bir de, kadınlardan artık cinsel arzu duymayacak kadar yaşlanmış olanlar var; işte böylelerinin, bedeni teşhir amacı taşımaksızın, giysilerinden bir kısmını çıkarmalarında bir beis yoktur. Ama iffetleri üzerine titrerlerse bu kendileri için daha hayırlıdır: zira Allah (ağızlardan çıkan) her şeyi işitir, (kalplerde olan) her şeyi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Evlenme arzuları kalmayan oturmuş kadınların ise bir ziynet ile açılıvermemeleri halinde üst örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Mamafih iffete ziyâdesiyle riayet etmeleri, kendileri için daha hayırlıdır ve Allah bihakkın işiticidir, hakkıyla bilicidir.
Ömer Öngüt = Evlenme ümidi kalmayan yaşlı kadınların, zinetlerini açığa vurmamak şartıyla dış örtülerini çıkarmalarında kendilerine bir günah yoktur. Yine de iffetli olmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Şaban Piriş = Evlenme ümidi kalmamış yaşlı kadınların, süslerini açığa vurmaksızın dış elbiselerini çıkarmalarında bir günah yoktur. Örtünmeleri kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.
Sadık Türkmen = Artik evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş, yaşlı kadınların zinetlerini (takılarını) göstermeksizin, dış elbiselerini çıkarmalarında, kendileri için bir günah yoktur. Ama yine de sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Seyyid Kutub = Evlenme ümidi olmayan, doğurganlık çağını geride bırakmış yaşlı kadınların, süslerini göstererek erkeklerin ilgisini çekme amacı taşımamak şartı ile ev dışında giyilecek elbiselerini giymemelerinin sakıncası yoktur. Fakat kapalı giyim konusunda titiz davranmaları kendileri için daha iyidir. Allah her sözü işitir ve her şeyi bilir.
Suat Yıldırım = Evlenme arzu ve ümidi kalmamış olan ihtiyar kadınların, zinet yerlerini teşhir etmeksizin, dış giysilerini çıkarmaları, günah değildir. Bununla beraber sakınmaları, kendileri yönünden daha iyidir. Allah her şeyi işitir, gizli âşikâr her şeyi bilir.
Süleyman Ateş = Evlenme arzusu kalmamış, oturan (ihtiyar) kadınların, kasden süs göstermeğe çalışmadan, dış örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günâh yoktur. Ama sakınmaları, kendileri için daha hayırlıdır. Allâh işitendir, bilendir.
Tefhim-ul Kuran = Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah, işitendir, bilendir.
Ümit Şimşek = Evlenme ümidi kalmamış yaşlı kadınların, ziynetlerini göstermemek şartıyla, dış elbiselerini çıkarmalarında bir günah yoktur-gerçi bundan kaçınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah ise herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk = Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla dış giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, herşeyi işitir, herşeyi bilir.
İskender Ali Mihr = Ve kadınlardan nikâh (evlenme) ümidi olmayan yaşlı kadınların, ziynetlerini açmaksızın dış giysilerini çıkarmalarında, bundan sonra onlara vebal (günah) yoktur. Ve iffetli olmayı istemeleri onlar için daha hayırlıdır. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi işitendir), Alîm’dir (en iyi bilendir).
İlyas Yorulmaz = Kadınlarınızdan yaşlanıp da, artık evlenmeyi kimsenin istemediği yaşlı kadınların, cazibeli yerlerini (ziynetlerini) açığa çıkarmadan (dış) elbiselerini giymemelerinde onlar için bir sorumluluk yoktur. Ancak iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah her şeyi işiten ve her şeyi en iyi bilendir.