يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ
Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurav a’mâlehum.
yevme izin | : o gün, izin günü |
yasduru | : ortaya çıkacak |
en nâsu | : insanlar |
eştâten | : ayrı ayrı, dağınık olarak |
li yurav | : gösterilmesi için |
a’mâle-hum | : onların amelleri |
Diyanet İşleri = O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün insanlar, gittikleri yerden gelirler, yaptıklarını görmek için.
Abdullah Parlıyan = O gün bütün insanlar geçmişteki yaptıkları tüm işleri kendilerine gösterilmesi için ayrı ayrı guruplar halinde Rablerinin huzuruna gelecekler.
Adem Uğur = O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler.
Ahmed Hulusi = O gün insanlar, gruplar hâlinde çıkar ki çalışmalarının sonucunu görsünler!
Ahmet Tekin = O gün, insanlar, amelleri kendilerine gösterilmek üzere, bölük bölük, birbirlerinden ayrı olarak kabirlerinden fırlayıp mahşere gidecekler.
Ahmet Varol = O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için çeşitli gruplar halinde çıkarlar.
Ali Bulaç = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar.
Ali Fikri Yavuz = O gün (kıyamette) insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek için (rütbelerinin icabı) fırka fırka (kabirlerinden) çıkacaktır.
Ali Ünal = O gün insanlar, (dünyadaki işleri) kendilerine gösterilmek üzere mezarlarından çıkıp, ayrı ayrı, gruplar halinde giderler.
Bayraktar Bayraklı = O gün insanlar gruplar halinde çıkarlar ki yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.
Bekir Sadak = O gun insanlar islerinin kendilerine gosterilmesi icin boluk boluk donerler.
Celal Yıldırım = O gün insanlar —amellerinin kendilerine gösterilmesi için— bölük bölük dağınık halde çıkıp gelirler.
Cemal Külünkoğlu = O gün insanlar (dünyada) yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = O gün insanlar işlerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.
Diyanet Vakfi = O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler.
Edip Yüksel = O gün, insanlar yapmış oldukları kendilerine gösterilsin diye bölükler halinde çıkagelirler.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gün nâs, müteferrık surette fırlıyacaklardır, amelleri kendilerine gösterilmek için
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölükler halinde fırlayıp çıkacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.
Gültekin Onan = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar.
Harun Yıldırım = O gün insanlar, amelleri gösterilsin diye, bölük bölük çıkarlar.
Hasan Basri Çantay = O gün insanlar, amelleri (nin karşılığı) kendilerine gösterilmek için, dağınık dönecek (ler) dir!
Hayrat Neşriyat = O gün insanlar, amelleri(nin karşılığı) kendilerine gösterilmek için (mahşer yerinden)bölük bölük (Cennet ve Cehennemdeki yerlerine) döner(ler).
İbni Kesir = O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için bölük bölük dönerler.
Kadri Çelik = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, (kabirlerinden) dağınık bir halde çıkarlar.
Muhammed Esed = O Gün bütün insanlar, (geçmiş) fiillerini görmek üzere biri öbüründen ayrılmış olarak ortaya çıkacaklar.
Mustafa İslamoğlu = İşte o dehşet günü bütün insanlar, yaptıkları kendilerine gösterilmek üzere darmadağın ve derbeder bir halde toplanacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilmek için perakende bir halde dönerler.
Ömer Öngüt = O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için gruplar halinde (ilâhi divana) çıkarlar.
Şaban Piriş = O gün insanlar yaptıklarını görmeleri için bölük bölük gelirler.
Sadık Türkmen = O gün insanlar, yaptıkları şeylerin kendilerine gösterilmesi için, bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.
Seyyid Kutub = O gün insanlar ayrı ayrı gruplar halinde, ilahi divana çıkarlar ki, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.
Suat Yıldırım = İşte o gün bölükler halinde insanlar, kabirlerinden çıkıp yüce divana dururlar, ta ki yaptıklarının karşılığını görüp alırlar.
Süleyman Ateş = O gün insanlar, ayrı ayrı gruplar halinde (Yüce Divâna) çıkarlar ki, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin.
Tefhim-ul Kuran = O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar.
Ümit Şimşek = O gün insanlar, yaptıkları işler kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük Allah'ın huzuruna çıkarlar.
Yaşar Nuri Öztürk = O gün insanlar, yapıp ettikleri kendilerine gösterilsin diye kümeler halinde ortaya fırlayacaklardır.
İskender Ali Mihr = İzin günü insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için dağınık olarak ortaya çıkacak.
İlyas Yorulmaz = O gün insan, yaptıklarının karşılığını görmesi için, yaptığı her türlü şeyi kendisi ortaya döker.