وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى
Ve saddeka bil husnâ.
ve saddeka | : ve tasdik etti, doğruladı |
bi el husnâ | : Hüsna’yı (Allah’ın Zat’ını görmeyi) |
Diyanet İşleri = (5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve en güzel sözü gerçeklediyse.
Abdullah Parlıyan = ve o en güzel kelimeyi yani kelimei tevhîdi tasdik eder ve doğrularsa veya cennetin varlığını doğrularsa veya İslâm dinini kabul ederse,
Adem Uğur = Ve en güzeli de tasdik ederse,
Ahmed Hulusi = El Hüsnâ'yı (en güzelini hakikati olarak) tasdik ederse,
Ahmet Tekin = Kim en güzeli, Kelime-i Tevhid’i tasdik eder, Allah yolunda harcadığı malın bedelinin daha güzeliyle yerine geleceğine inanırsa, ona da ihsan edeceğiz.
Ahmet Varol = Ve en güzel olanı doğrularsa,
Ali Bulaç = Ve en güzel olanı doğrularsa,
Ali Fikri Yavuz = O en güzel kelimeyi, (Lâ ilahe İllAllah sözünü) tasdik ederse,
Ali Ünal = Ayrıca (inanç, davranış ve bunların karşılığında verilecek mükâfat konusunda) en güzel olanı tasdik ederse,
Bayraktar Bayraklı = (5-7) Ancak verenin, saygı duyanın ve en güzeli tasdik edenin işlerini kolaylaştırırız.
Bekir Sadak = (5-7) Elinde bulunandan verenin, Allah'a karsi gelmekten sakinanin, en guzel soz olan Allah'in birligini dogrulayanin islerini kolaylastiririz.
Celal Yıldırım = (5-6-7) Artık kim (Allah için) verir ve (kötülüklerden) sakınır, en güzel olanı doğrularsa, biz onu, kolayını kolaylaştırıp başarılı kılarız.
Cemal Külünkoğlu = (5-7) Her kim (Allah için) harcar, O'na karşı sorumluluk bilinciyle yaşarsa ve o en güzel olanı, (Kelime-i Tevhid-i -“Lâ ilahe İllallah” sözünü) doğrularsa biz onun için huzur ve rahatlığa giden yolu kolaylaştırırız.
Diyanet İşleri (eski) = (5-7) Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız.
Diyanet Vakfi = (5-7) Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).
Edip Yüksel = Ve iyiyi, güzeli doğrularsa,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve husnâyı tasdîk eylerse
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ve en güzeli doğrularsa
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve en güzel olanı doğrularsa,
Gültekin Onan = Ve en güzel olanı doğrularsa,
Harun Yıldırım = Ve en güzeli doğrularsa,
Hasan Basri Çantay = o en güzeli de tasdıyk ederse,
Hayrat Neşriyat = (5-7) Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız!
İbni Kesir = En güzeli de tasdik ederse,
Kadri Çelik = Ve en güzel olanı doğrularsa.
Muhammed Esed = ve nihai güzelliğin/iyiliğin gerçekliğine inanırsa,
Mustafa İslamoğlu = ve daha güzeliyle (ödüllendirileceğine) inanırsa;
Ömer Nasuhi Bilmen = (6-7) Ve en güzel olanı tasdik etti ise. İmdi ona en kolay olan için kolaylık veririz.
Ömer Öngüt = Ve o en güzeli (Kelime-i tevhid'i) tasdik ederse,
Şaban Piriş = En güzeli tasdik ederse.
Sadık Türkmen = Ve en güzeli de tasdik ederse,
Seyyid Kutub = ve en güzel sözü doğrularsa,
Suat Yıldırım = O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) tasdik eden kimseyi.
Süleyman Ateş = Ve en güzel (söz)ü doğrularsa,
Tefhim-ul Kuran = Ve en güzel olanı doğrularsa,
Ümit Şimşek = Ve en güzel olanı1 doğrularsa,
Yaşar Nuri Öztürk = Ve güzeli doğrularsa,
İskender Ali Mihr = Ve Hüsna’yı (Allah’ın Zat’ını görmeyi) tasdik etti ise.
İlyas Yorulmaz = En güzel olanı (Kur’an’ı) tasdik edip, doğrulayanın.