وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِّنَ الْإِنسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِّنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا
Ve ennehu kâne ricâlun minel insi yeûzûne bi ricâlin minel cinni fe zâdûhum rehekâ(rehekan).
ve enne-hu kâne | : ve onun ..... olduğu oluyordu, oluyordu |
ricâlun | : adamlar |
min el insi | : insanlardan |
yeûzûne | : sığınıyorlar |
bi ricâlin | : adamlara |
min el cinni | : cinlerden |
fe | : böylece |
zâdû-hum | : onların artırdılar |
rehekan | : azgınlık |
Diyanet İşleri = “Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gene şüphe yok ki insanlardan bâzı kimseler, cinlerden bâzılarına sığınıyorlar da onların taşkınlığını, zulümlerini arttırıyorlar.
Abdullah Parlıyan = Gerçi insanlardan bazıları cinlerden bazı kişilere sığınıyorlardı da onların taşkınlığını ve şaşkınlığını artırıyordu.
Adem Uğur = Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.
Ahmed Hulusi = "Doğrusu, insan türünden bazı rical (erkek veya kadın), cin türünden bazı ricale (erkek veya kadın) sığınırlar. . . Bu yüzden onların azgınlıklarını artırırlar. "
Ahmet Tekin = 'Şu bir gerçek ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlar, onların şımarıklıklarını artırırlardı.'
Ahmet Varol = İnsanlardan bazıları, cinlerden bazılarına sığınırlardı; bu da onların azgınlıklarını artırırdı.
Ali Bulaç = "Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı."
Ali Fikri Yavuz = Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinden bazı erkeklere sığınıyorlardı da, cinlerin kibir ve azgınlıklarını artırıyorlardı.
Ali Ünal = ‘Oysa, bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp onların kibrini artırıyor, cinler de diğerlerinin günahına günah, isyanına isyan katıyormuş.
Bayraktar Bayraklı = İnsanlardan bazıları, bazı cinlere sığınırlardı. Bu, cinlerin sadece azgınlıklarını arttırıyordu.
Bekir Sadak = "Gercekten, bir takim insanlar, cinlerin bir takimina siginirlardi da onlarin azginliklarini artirirlardi.»
Celal Yıldırım = Hakikat insanlardan bir kısım adamlar, cinlerden bazı kişilere sığınırlardı da bu suretle onların azgınlıklarını artırırlardı.
Cemal Külünkoğlu = “Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bir takım kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Gerçekten, bir takım insanlar, cinlerin bir takımına sığınırlardı da onların azgınlıklarını artırırlardı.'
Diyanet Vakfi = Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.
Edip Yüksel = 'Ne var ki bazı insanlar, bazı cinlere sığınırlardı ve bu da onların azgınlıklarını arttırırdı.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve doğrusu İnsten bazı rical, Cinden bazı ricale sığınıyorlardı da onların istiylâlarını artırıyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Doğrusu insanlardan bazı erkekler cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların istilalarını artırıyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklıklarını artırırlardı.
Gültekin Onan = "Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı adamlar cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki onların azgınlıklarını arttırırlardı."
Harun Yıldırım = “Bir gerçek de şu ki: İnsanlardan bazı kimseler cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da onların azgınlıklarını artırırlardı.”
Hasan Basri Çantay = «Filhakıyka şu da var: İnsanlardan ba'zı kimseler cinden ba'zı kişilere sığınırlar. Demek bu suretle onların azgınlıklarını (şımarıklıklarını) artırmışlar».
Hayrat Neşriyat = 'Şu da gerçek ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınıyorlardı. Böylece onların azgınlıklarını artırdılar.'
İbni Kesir = Doğrusu insanlardan bazı kimseler; cinnlerden bir takım kimselere sığınırlardı da onların azgınlıklarını artırırlardı.
Kadri Çelik = “Birtakım insanlar birtakım cinlere sığınırlar ve cinler de onların sapıklıklarını arttırır durur.”
Muhammed Esed = Gerçi bazı insanların (bu tür) görünmez güçlere sığındığı (her zaman vaki) olurdu; ama bunlar yalnızca onların şaşkınlığını arttırdı.
Mustafa İslamoğlu = Hiç kuşku yok ki insanlardan bazıları cinlerden bazılarına sığınırlar, bu da onların (cinler karşısındaki) zillet verici edilgenliğini artırır.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve hakikaten insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınır olmuştur. Artık onlar için bir azgınlık arttırmışlardır.»
Ömer Öngüt = "Gerçekten bir takım insanlar, cinlerin bir takımına sığınırlardı da, o cinlerin kibir ve azgınlıklarını artırırlardı.
Şaban Piriş = Oysa, insanlarda öyle adamlar varmış ki, cinlerin bazılarına sığınıyor. Cinler de onların azgınlıklarını artırıyormuş.
Sadık Türkmen = Gerçek şu ki; insanlardan birtakım adamlar, cinlerden (görmedikleri varlıklardan) birtakım adamlara, sığınır gibi yapıyorlar da onların kibir ve azgınlıkları artıyordu.
Seyyid Kutub = Birtakım insanlar birtakım cinlere sığınırlar ve bu tutum onların sapıklıklarını arttırır.
Suat Yıldırım = (1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur’ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.
Süleyman Ateş = Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklığını artırırlardı.
Tefhim-ul Kuran = «Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı.»
Ümit Şimşek = 'Fakat insanlardan bazı adamlar cinlerden birtakım adamlara sığınıp da onların azgınlığını arttırıyordu.
Yaşar Nuri Öztürk = "Gerçek şu ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere/cinlerin şerrinden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklık ve azgınlığını artırırlardı."
İskender Ali Mihr = Ve insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınıyorlardı. Böylece onların (cinlerin) azgınlıklarını artırdılar.
İlyas Yorulmaz = “O tanıdığımız bir takımadamlar, yabancı toplumlardan birtakım adamlardan yardım isteyip onlara sığınıyorlardı ve onlarda sığınanların azgınlıklarını artırıyordu. ”