يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَهُوَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyl(leyli) ve huve alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
yûlicu | : girdirir, sokar |
el leyle | : gece |
fî en nehâri | : gündüzün içine |
ve yûlicu | : ve girdirir, sokar |
en nehâre | : gündüz |
fî el leyl | : gecenin içine |
ve huve | : ve o |
alîmun | : en iyi bilen |
bi zâti | : sahip olduğu, ... de olan |
es sudûri | : göğüsler |
Diyanet İşleri = Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Geceyi kısaltır, bir kısmı gündüz olur ve gündüzü kısaltır, bir kısmı gece olur ve o, gönüllerdekini bilir.
Abdullah Parlıyan = O gündüzü kısaltarak, geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır ve O, insanların kalplerinde olanı eksiksiz bilir.
Adem Uğur = Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O, kalplerde olanı bilir.
Ahmed Hulusi = Geceyi gündüze dönüştürür, gündüzü de geceye dönüştürür! O, sadırların zâtı olarak (içlerindekilerin Esmâ'sıyla hakikati olarak) Bilen'dir!
Ahmet Tekin = Geceyi, devamlı gündüzün içine sokarak uzatır, gündüzü de gecenin içine sokarak uzatır. O gönüllerdeki sırları bilir.
Ahmet Varol = Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. O göğüslerde olanı bilendir.
Ali Bulaç = Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
Ali Fikri Yavuz = Geceyi gündüze katar (böylece gündüz uzar), gündüzü de geceye katar (da gece uzar). Hem O, bütün sînelerde saklı olanları bilir.
Ali Ünal = Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar, (ve onları uzatıp kısaltır). O, göğüslerde gizli her ne varsa, onları da hakkıyla bilir.
Bayraktar Bayraklı = Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. O, sinelerdekini çok iyi bilir.
Bekir Sadak = Geceyi gunduze katar, gunduzu geceye katar; O kalblerde olani bilendir.
Celal Yıldırım = Geceyi gündüze sokup bağlar, gündüzü de geceye sokup bağlar ; O, göğüslerde duyulup dolaşanı bilir.
Cemal Külünkoğlu = O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak da gündüzü uzatır. Ve O, kalplerde olanı eksiksiz bilir.
Diyanet İşleri (eski) = Geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar; O kalblerde olanı bilendir.
Diyanet Vakfi = Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O, kalplerde olanı bilir.
Edip Yüksel = Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin içindekini bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye sokar ve bütün sînelerin künhünü bilir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Geceyi güdüze sokar, gündüzü geceye sokar; O, sinelerin özünü bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. O, göğüslerin özünü bilir.
Gültekin Onan = Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
Harun Yıldırım = Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. Şüphesiz O, göğüslerin özünü bilendir.
Hasan Basri Çantay = O, geceyi gündüzün içerisine sokar, gündüzü de gecenin içine katar. O, sinelerde gizlenen herşey'i hakkıyle bilendir.
Hayrat Neşriyat = (O,) geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. Ve O, sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir.
İbni Kesir = Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. Ve O; göğüslerin özünü bilendir.
Kadri Çelik = Geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye sokar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
Muhammed Esed = O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır; ve O, (insanların) kalpler(in)de olanı eksiksiz bilir.
Mustafa İslamoğlu = Geceyi O kısaltıp gündüzü O uzatıyor; yine gündüzü O kısaltıp geceyi O uzatıyor; zira O, göğüslerin en mahrem sırlarını bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Geceyi gündüze çevirir, gündüzü de geceye çevirir ve O, sinelerde gizli olanları da bihakkın bilendir.
Ömer Öngüt = Geceyi, devamlı gündüzün içine sokarak uzatır, gündüzü de gecenin içine sokarak uzatır. O gönüllerdeki sırları bilir.
Şaban Piriş = Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O, kalblerin özünü bilir.
Sadık Türkmen = Gecenin gündüze, gündüzün geceye çevrilmesi, O’nun tabiat kanunlarına göredir. O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Seyyid Kutub = Geceyi gündüze katar (böylece gündüz uzar), gündüzü de geceye katar (da gece uzar). Hem O, bütün sînelerde saklı olanları bilir.
Suat Yıldırım = Geceyi gündüze katar, böylece gündüz uzar. Gündüzü geceye katar, böylece gece uzar. Kalplerin künhünü O bilir.
Süleyman Ateş = Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. O, sinelerdekini çok iyi bilir.
Tefhim-ul Kuran = Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
Ümit Şimşek = O, geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O gönüllerde olanı da bilir.
Yaşar Nuri Öztürk = Geceyi gündüzün içine sokar O; gündüzü de gecenin içine sokar. Göğüslerin sakladıklarını çok iyi bilendir O.
İskender Ali Mihr = Geceyi, gündüzün içine sokar. Ve gündüzü, gecenin içine sokar. Ve O, sinelerde olanı (sırları, niyetleri, düşünceleri) en iyi bilendir.
İlyas Yorulmaz = Geceyi gündüzün içine, gündüzü de gecenin içine sokar. Kalplerde olanları yalnızca O bilir.