Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/6

 وَإِنَّ الدِّينَ لَوَاقِعٌ

  Ve inned dîne le vâkıu(vâkıun).

Kelime Karşılaştırma
ve inne : ve muhakkak
ed dîne : dîn (hesap, ceza)
le : elbette, mutlaka, kesinlikle
vâkıun : tahakkuk edecektir, vuku bulacaktır, gerçekleşecektir
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve cezâ, mutlaka olacak.

 Abdullah Parlıyan = Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.

 Adem Uğur = Ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki Din (sistem) mutlaka bir realitedir!

 Ahmet Tekin = Din, toplumlara hâkim, tabiî ve sosyal bir realitedir. Mutlaka hesabı sorulacak olan ilahî bir düzendir. Sorumluluk, hesap, icra ve ceza elbette vardır, kesinkes Allah’a ait, Allah adına kullanılan otorite hâkim olacaktır.

 Ahmet Varol = Ve şüphesiz ceza muhakkak olacaktır.

 Ali Bulaç = Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.

 Ali Fikri Yavuz = Ve şübhesiz ki hesab vuku bulacaktır, (herkes amelinin karşılığını görecektir.)

 Ali Ünal = Muhakkak ki Din (sistem) mutlaka bir realitedir!

 Bayraktar Bayraklı = (1-6) Esip savuran rüzgârlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca akanlara, iş bölümü yapanlara yemin olsun ki, size vaad edilen kesinlikle gerçekleşecektir; ceza da kesinlikle olacaktır. [582]

 Bekir Sadak = (1-6) Esip savuran ruzgarlara, yagmur yuklu bulutlara, kolayca suzulen gemiler ve isleri yoneten meleklere and olsun ki, size soz verilen kiyametin kopmasi suphesiz gercektir. Odesme gunu gelecektir.

 Celal Yıldırım = Hesap ve ceza günü mutlaka gerçekleşecektir.

 Cemal Külünkoğlu = (1-6) Tozu dumana katıp savuran (rüzgâr)lara, (yağmur) yüklü (bulut)lara, kolayca akıp giden (yıldızlara, gemi)lere, işleri taksim eden meleklere andolsun ki, size vaad olunan diriliş elbette gerçektir. (Hesap ve) ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.

 Diyanet İşleri (eski) = (1-6) Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir.

 Diyanet Vakfi = (1-6) Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.

 Edip Yüksel = Yargılama kesinlikle gerçekleşecektir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve muhakkak ki ceza şübhesiz vakı'dir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve muhakkak ceza ve mükafat gerçekleşecektir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ceza ve hesap günü şüphesiz olacaktır.

 Gültekin Onan = Şüphesiz din (hesap ve ceza) da mutlaka gerçekleşecektir.

 Harun Yıldırım = Ve şüphesiz ki din elbette gerçekleşecektir.

 Hasan Basri Çantay = Şübhesiz ki (amellere göre) ceza (ya'nî mukaabele) de elbette vaaki'dir.

 Hayrat Neşriyat = Muhakkak ki dîn (amellere mükâfât ve cezâ günü) elbette vâki' (olacak)tır.

 İbni Kesir = Muhakkak ceza elbet vuku bulacaktır.

 Kadri Çelik = Ceza ve mükâfat mutlaka gerçekleşecektir.

 Muhammed Esed = ve yargılama (Günü) mutlaka gelecektir!

 Mustafa İslamoğlu = ve Hesap (Günü) mutlaka gelecektir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve muhakkak ki, ceza da herhalde vâkîdir.

 Ömer Öngüt = Ceza mutlaka vuku bulacaktır.

 Şaban Piriş = Ceza günü kuşkusuz gerçekleşecektir.

 Sadık Türkmen = Ve şüphesiz ki, din (hesap) günü muhakkak olacaktır.

 Seyyid Kutub = Ceza muhakkak olacaktır.

 Suat Yıldırım = İşlerin karşılığı da mutlaka alınacaktır.

 Süleyman Ateş = Cezâ muhakkak olacaktır.

 Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz (din) hesap ve ceza da mutlaka gerçekleşecektir.

 Ümit Şimşek = Hesap günü gerçekleşecektir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve din, şaşmaz bir olgudur.

 İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki dîn (hesap görme; mükâfat veya ceza), kesinlikle vuku bulacaktır (gerçekleşecektir).

 İlyas Yorulmaz = Mutlaka Din[1] (borçların ödeneceği hesap) günü gerçekleşecektir.