وَكَمْ أَرْسَلْنَا مِن نَّبِيٍّ فِي الْأَوَّلِينَ
Ve kem erselna min nebîyin fîl evvelîn(evvelîne).
ve kem | : ve nice, ne kadar |
erselnâ | : biz gönderdik |
min nebiyyin | : nebîlerden, peygamberlerden |
fî el evvelîne | : evvelkilerin arasında, içinde |
Diyanet İşleri = Hâlbuki daha önceki toplumlara da nice peygamberler göndermiştik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Önce gelenler içinde de nice peygamberler gönderdik.
Abdullah Parlıyan = Oysa biz, önce gelip geçen toplumlara, nice nice peygamberler gönderdik.
Adem Uğur = Daha önceki milletlere nice peygamberler göndermiştik.
Ahmed Hulusi = Öncekiler içinde de nice Nebiler irsâl ettik.
Ahmet Tekin = Daha önceki milletlere özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere nice peygamberler göndermiştik.
Ahmet Varol = Oysa biz öncekiler içinde nice peygamberler gönderdik.
Ali Bulaç = Oysa biz, öncekiler içinde nice peygamber(ler) gönderdik.
Ali Fikri Yavuz = Halbuki (seni bir peygamber olarak kavmine gönderdiğimiz gibi), evvelkiler içinde de nice peygamberler gönderdik.
Ali Ünal = Daha önce gelip geçmiş topluluklar içinde (Mesajımızı tebliğ için) nice peygamberler görevlendirdik.
Bayraktar Bayraklı = Daha önceki milletlere nice peygamberler göndermiştik.
Bekir Sadak = Oncekilere nice peygamberler gondermisizdir.
Celal Yıldırım = Önce gelip geçenlere nice nice peygamberler gönderdik.
Cemal Külünkoğlu = Hâlbuki daha önceki toplumlara da nice peygamberler göndermiştik.
Diyanet İşleri (eski) = Öncekilere nice peygamberler göndermişizdir.
Diyanet Vakfi = Daha önceki milletlere nice peygamberler göndermiştik.
Edip Yüksel = Öncekilere nice peygamberler göndermişizdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki evvelkiler içinde biz nice Peygamber gönderdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Oysa Biz öncekiler arasında nice peygamber gönderdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz öncekilere de nice peygamberler göndermiştik.
Gültekin Onan = Oysa biz, öncekiler içinde nice peygamber(ler) gönderdik.
Harun Yıldırım = Oysa biz, öncekiler içinde nice nebi gönderdik.
Hasan Basri Çantay = Halbuki biz evvelki (ümmet) ler içinde de nice peygamber (ler) gönderdik.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (senden) öncekiler için de nice peygamberler gönderdik.
İbni Kesir = Daha öncekilere nice peygamberler göndermiştik.
Kadri Çelik = Oysa biz, öncekiler arasında da nice peygamber gönderdik.
Muhammed Esed = Eski zamanların halkına ne kadar da çok peygamber gönderdik!
Mustafa İslamoğlu = Hem öncekilere de çok sayıda peygamber göndermiştik.
Ömer Nasuhi Bilmen = Halbuki, Biz evvelkiler için de nice peygamber gönderdik.
Ömer Öngüt = Daha öncekilere de nice peygamberler göndermiştik.
Şaban Piriş = Biz, öncekiler için de nice peygamberler gönderdik.
Sadık Türkmen = Öncekilere de nice nebîler/peygamberler gönderdik!
Seyyid Kutub = Biz, sizden önce gelenlere nice peygamberler gönderdik.
Suat Yıldırım = Daha önce gelip geçmiş nesillere nice nebîler gönderdik!
Süleyman Ateş = Biz önce gelenlere nice peygamber gönderdik.
Tefhim-ul Kuran = Oysa biz, önceki (cemiyet)ler içinde nice peygamber(ler) gönderdik.
Ümit Şimşek = Biz daha öncekilere de nice peygamberler gönderdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Biz, öncekiler için de nice peygamberler gönderdik.
İskender Ali Mihr = Ve sizden evvelki (ümmetlerin) içinde nice nebîler (peygamberler) gönderdik.
İlyas Yorulmaz = Sizden evvelki toplumlara da nice peygamberler gönderdik.