وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْتَرِي لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَن سَبِيلِ اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّخِذَهَا هُزُوًا أُولَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ
Ve minen nâsi men yeşterî lehvel hadîsi li yudılle an sebîlillâhi bi gayri ilmin ve yettehızehâ huzuvâ(huzuven), ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).
ve min | : ve dan |
en nâsi | : insanlar |
men | : kimse |
yeşterî | : satın alırlar |
lehve | : boş, lüzumsuz şeyler |
el hadîsi | : söz |
li yudılle | : saptırmak için |
an sebîli allâhi | : Allah’ın yolundan |
bi gayri | : olmaksızın |
ilmin | : ilim |
ve yettehıze-hâ | : ve onu edinirler |
huzuven | : eğlence, alay konusu |
ulâike | : işte onlar |
lehum | : onlar için |
azâbun | : azap |
muhînun | : muhin, aşağılayıcı |
Diyanet İşleri = İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = İnsanlardan, asılsız ve boş lâfları satın alan var, halkı, bilgisi olmadığı halde Allah yolundan saptırmak ve Kur'ân'ı alaya almak için; onlar, öyle kişilerdir ki onlaradır hor hakir bir hale getiren azap.
Abdullah Parlıyan = İnsanlardan kimi de var ki, gerçek bilgiye dayanmaksızın insanları Allah'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için masal, hikaye gibi eğlence türünden boş sözleri, satın alıp insanları Kur'ân'ı dinlemekten alıkoyup, bu masallarla aldatmaya çalışırlar; işte böylelerine alçaltıcı bir azap vardır.
Adem Uğur = İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.
Ahmed Hulusi = İnsanlardan kimi de vardır ki ilme dayanmayan bir şekilde, Allâh yolundan (insanları) saptırmak için işin laf yanını satın alır ve onu eğlence (keyif aracı) edinir. İşte bunlar için hor-hakir edici bir azap vardır.
Ahmet Tekin = Bilgisizce insanları Allah yolundan, İslâm’dan uzaklaştırmak, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağlayarak, başlarına buyruk hale getirmek, sonra da ayetlerimizi alay konusu yapmak için parayla şarkıcı kadınlar, hokkabazlar, boş gevezelik eden kimseler getirenler var. İşte onlara alçaltıcı, zillete düşüren bir azap vardır.
Ahmet Varol = İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu alaya almak için boş eğlence sözleri satın almaktadır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Ali Bulaç = İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün 'boş ve amaçsız olanını' satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz = İnsanlardan kimi de vardır ki, Allah yolundan bilgisizlik yüzünden saptırmak ve o yolu eğlence yerine tutmak için, bâtıl ve boş lâfa müşteri çıkar (kıymet verir). İşte bunlara, şiddetli bir azab vardır.
Ali Ünal = İnsanlar içinde öylesi de var ki, hiçbir ilmi olmadığı halde, halkı Allah’ın yolundan saptırmak için manâsız, oyalayıcı ve saptırıcı sözler (hikâye ve masal türünden şeyler) satın alıp onları insanlara anlatır ve Kitabın kıssalarını, temsillerini alay konusu yapar. Böyleleri ise, kendilerini alçaltıcı bir azabın beklediği kimselerdir.
Bayraktar Bayraklı = Bazı insanlar vardır ki, cahillikleri yüzünden başkalarını Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlence vesilesi edinmek için boş laf satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Bekir Sadak = Insanlar arasinda, bir bilgisi olmadigi halde Allah yolundan saptirmak icin gercegi bos sozlerle degisenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardir. Iste alcaltici azap bunlar icindir.
Celal Yıldırım = İnsanlardan bir kısmı bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence edinmek için sözün alaylı (güldürücü) olanını edinir. İşte onlar için aşağılayıp rüsvay edici bir azâb vardır.
Cemal Külünkoğlu = İnsanlardan öyleleri vardır ki, herhangi bir bilgiye dayanmadan insanları Allah'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için gerçeği boş sözlerle değişirler. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanlar arasında, bir bilgisi olmadığı halde Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte alçaltıcı azap bunlar içindir.
Diyanet Vakfi = İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.
Edip Yüksel = İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, Allah yolundan bilmiyerek sapıtmak ve onu eğlence yerine tutmak için lâf eğlencesi satın alır, işte bunlara mühîn bir azâb vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilmeyerek Allah yolundan saptırmak ve onu alaya almak için laf eğlencesi satın alırlar, işte bunlara alçaltıcı bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır.
Gültekin Onan = İnsanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce Tanrı'nın yolundan saptırmak ve onu bir eğlence konusu edinmek için sözün 'boş ve amaçsız olanını' satın alırlar. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
Harun Yıldırım = İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay = İnsanlar içinde, bilgisizce, Allah yolundan sapdırmak, o (yolu) bir eğlence edinmek için (icâd edilmiş) boş lâfa müşteri çıkan (nice) adam vardır. İşte onların, (evet) onların (hakkı) horlayıcı bir azâbdır.
Hayrat Neşriyat = İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah yolundan saptırmak ve onu bir eğlence edinmek için, bilgisizce (âkıbetini düşünmeden) o boş sözleri satın alır (onlara rağbet eder). İşte onlar için (pek) aşağılayıcı bir azab vardır.
İbni Kesir = İnsanlar arasında bilgisizce Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte horlayıcı azab onlar içindir.
Kadri Çelik = İnsanlardan hiç bir bilgiye dayanmaksızın Allah'ın yolundan saptırmak için sözün boş olanını satın alan ve onu bir eğlence konusu edinenler vardır. İşte onlar (var ya), onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.
Muhammed Esed = Ama insanlar arasında öyleleri var ki, bilgisi olmayanları Allah yolundan saptırmak ve onu gülünç duruma düşürmek için (yol gösterici mesajlar üzerinde) kelime oyunu yapmaya kalkışırlar: böylelerini alçaltıcı bir azap bekliyor.
Mustafa İslamoğlu = Ama insanlardan öyleleri vardır ki, bilgisizce (başkalarını) Allah yolundan saptırmak ve onu gülünç duruma düşürmek için (ilahi mesajlar üzerinden) kelime oyunu oynamaya kalkışırlar: işte onlar onur kırıcı bir terk edilmişliğe mahkum olacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve insanlardan öylesi de vardır ki, lakırdının beyhûde eğlencesini satın alır ki, bilgisizlikle Allah'ın yolundan sapıtsın ve o yol ile alay ediniversin. İşte onlar için ihanet edici bir azap vardır.
Ömer Öngüt = İnsanlar arasında öyleleri var ki, bir bilgisi olmadığı halde Allah yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için boş lâfı satın alır. İşte onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Şaban Piriş = İnsanlardan öyleleri var ki, bilgisiz oldukları halde sadece Allah yolundan saptırmak için boş sözleri satın alırlar ve onu eğlence edinirler. İşte onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Sadık Türkmen = Insanlardan öyle kimseler var ki; bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak ve onu eğlence edinmek için boş lâfı satın alırlar! İşte onlara, aşağılayıcı bir azap vardır.
Seyyid Kutub = İnsanlardan öyleleri var ki, herhangi bir bilgiye dayanmadan insanları Allah'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için gerçeği boş sözlerle değişirler. İşte alçaltıcı azap bunlar içindir.
Suat Yıldırım = Öyle insanlar da vardır ki hiçbir delile dayanmaksızın, halkı Allah yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için asılsız sözler ve hikâyelerle meşgul olurlar. İşte onları zelil ve perişan eden bir azap vardır.
Süleyman Ateş = İnsanlardan kimi var ki; bilgisizce (insanları) Allâh'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için boş hadisi (eğlence sözünü) satın alır. İşte onlara küçük düşürücü bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran = İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmaksızın, Allah'ın yolundan saptırmak için sözün boş olanını satın almaktadırlar ve onu bir eğlence konusu edinmektedirler. İşte onlar; onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.
Ümit Şimşek = İnsanlardan bir de öylesi vardır ki, halkı bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve dini alaya almak için boş söz ve eğlencelere müşteri çıkar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
İskender Ali Mihr = Ve insanlardan bir kısmı boş sözleri satın alırlar, ilimleri olmaksızın Allah’ın yolundan saptırmak için. Ve onu eğlence (alay konusu) edinirler. İşte onlar için muhin (aşağılayıcı) bir azap vardır.
İlyas Yorulmaz = İnsanları bilgisizce, Allah’ın yolundan çevirmek için ayetleri eğlence vasıtası edinenler (laf kargaşası yapanlar) var ya! İşte onlar için alçaltıcı bir azap var.