Önceki Ayet Sonraki Ayet  
39. Sûre Zümer/58

 أَوْ تَقُولَ حِينَ تَرَى الْعَذَابَ لَوْ أَنَّ لِي كَرَّةً فَأَكُونَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ

  Ev tekûle hîne terâl azâbe lev enne lî kerraten fe ekûne minel muhsinîn(muhsinîne).

Kelime Karşılaştırma
ev : veya, yoksa
tekûle : der, söyler
hîne : an, zaman
terâ : görürsün
el azâbe : azap
lev enne : keşke olsa
: benim
kerreten : bir kere daha
fe : böylece, artık, o zaman
ekûne : olurum
min : den
el muhsinîne : muhsinler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Yahut azabı gördüğünde, “Keşke benim için dünyaya bir dönüş daha olsa da iyilik yapanlardan olsam” demesin.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yahut da azâbı görünce, bir kere daha dünyâya dönmeme imkân olsaydı mutlaka iyilik edenlerden olurdum dediği günden önce.

 Abdullah Parlıyan = yahut kendisini bekleyen azabı gördüğünde, “Bir kere daha dünyaya dönmeye imkan olsaydı, mutlaka iyilik edenlerden olurdum” demeden önce.

 Adem Uğur = Veya azabı gördüğünde: "Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam!" demesinden.

 Ahmed Hulusi = Yahut azabı gördüğünde şöyle der: "Keşke bir kere daha (bedenli - beyinli yaşama) sahip olsam da, muhsinlerden olsam. "

 Ahmet Tekin = Veya azâbı gördüğünde:'Keşke benim için bir kez dünyaya dönmek mümkün olsaydı, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderlerden, idarecilerden, askerî erkândan ve müslümanlardan olurdum.' diyeceği günden önce Kur’ân’a tâbi olun.

 Ahmet Varol = Yahut azabı gördüğü an: 'Keşke benim için bir geri dönüş olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım' demesinden.

 Ali Bulaç = Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının).

 Ali Fikri Yavuz = Ve yahud azabı gördüğü zaman: “- Bana, (dünyaya) bir geri dönmek olsaydı da güzel amel işliyenlerden olaydım.” demesi vardır.

 Ali Ünal = Yahut, azabı gördüğünde, “Keşke bana bir defa daha dünyada yaşama imkânı tanınsa da, Allah’ın kendilerini gördüğünün şuuru içinde iyiliğe kilitlenmişlerden olsam!” diyerek, (boş bir temenniyi seslendirme ihtiyacı hissetmesin).

 Bayraktar Bayraklı = Ya da azabı gördüğünde, “Keşke dünyaya bir daha gönderilseydim de iyi amel yapanlardan olsaydım” demesin diye.

 Bekir Sadak = (57-58) Veya, «Allah beni dogru yola eristirseydi sakinanlardan olurdum» diyecegi, yahut, azabi gordugunde: «Keski benim icin donus imkani bulunsa da iyilerden olsam» diyecegi gunden sakinin.

 Celal Yıldırım = Veya azabı gördüğünde, «benim için dönüş olsaydı da iyiler arasında bulunsaydım,» diyeceği (gün gelmeden, Kur'ân'a uyun!).

 Cemal Külünkoğlu = Ya da azabı gördüğü zaman: “Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, iyilik edenlerden olsaydım” diyeceği (günden de sakının)!

 Diyanet İşleri (eski) = (57-58) Veya, 'Allah beni doğru yola eriştirseydi sakınanlardan olurdum' diyeceği, yahut, azabı gördüğünde: 'Keşke benim için dönüş imkanı bulunsa da iyilerden olsam' diyeceği günden sakının.

 Diyanet Vakfi = (57-58) Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.

 Edip Yüksel = Yahut azabı gördüğü an, 'Keşke ikinci bir şansım daha olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım,' demesin

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve yâhud azâbı gördüğü zaman diyeceği: bana bir geri dönmek olsa idi de muhsinlerden olsa idim!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ya da azabı gördüğü zaman: «Bana bir daha geri dönüş (imkanı) olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım!» diyeceği gün (gelmeden uyun!)

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Veya azabı gördüğü zaman şöyle diyecektir: «Bana bir geri dönüş olsaydı da ben de o iyilik yapanlardan olsaydım.»

 Gültekin Onan = Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının).

 Harun Yıldırım = Veya azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam!" demesinden.

 Hasan Basri Çantay = yahud azâbı görürken «Benim için (dünyâye) bir dönüş daha olsaydı da iyi hareket edenlerden (mü'minlerden) bulunsaydım» diyeceği (gündür).

 Hayrat Neşriyat = (57-58) Yâhut: 'Doğrusu Allah beni hidâyete erdirmiş olsaydı, elbette (ben de) takvâ sâhiblerinden olurdum' demesi(nden) yâhut azâbı gördüğü zaman: 'Keşke benim için gerçekten bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım!' demesi(nden evvel Kur’ân’a tâbi' olun)!

 İbni Kesir = Yahut azabı gördüğü vakit: Keşki benim için bir dönüş daha olsaydı da ihsan edenlerden olsaydım, diyeceği gün.

 Kadri Çelik = Ya da azabı gördüğü zaman, “Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da ihsan edenlerden olsaydım” diyeceği (günden sakının).

 Muhammed Esed = yahut, (kendisini bekleyen) azabın farkına vardığında "Keşke (hayatta) bana bir şans daha verilse de iyilik yapanlar arasına girsem!" demesin diye.

 Mustafa İslamoğlu = Ya da azabı gördüğü zaman, "Keşke bana bir fırsat daha tanınsa da iyiler arasına girsem" demesin!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Veyahut azabı gördüğü zaman, «Keşke benim için bir kerre daha (dünyaya) dönmek olsa idi ve iyi işler işleyenlerden olsa idim,» demesinden evvel uyanmalıdır.

 Ömer Öngüt = Yahut da azabı gördüğü zaman: "Keşke benim için dönüş imkânı bulunsa da iyilerden olsam!" demesin.

 Şaban Piriş = Veya azabı görünce keşke bir kere daha hak verilse de iyilerden olsam, demesi...

 Sadık Türkmen = Ya da azabı gördüğü an şöyle demesinden: “Benim için tekrar dönmek olsaydı, ben de güzel işler yapanlardan olsaydım.”

 Seyyid Kutub = Yahut azabı gördüğü zaman; «Keşke benim için bir kez daha dünyaya dönüş olsa da iyilerden olsam» diyeceği günden sakının.

 Suat Yıldırım = Yahut azabı göreceği sıra: "Ah! Elime bir fırsat geçse de iyilerden olsam!"

 Süleyman Ateş = Yahut azâbı gördüğü zaman: "Keşke benim için bir kez daha (dünyâya dönüş) olsaydı da güzel hareket edenlerden olsaydım!" demesinden.

 Tefhim-ul Kuran = Ya da azab gördüğü zaman: «Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım» (diyeceği günden sakının).

 Ümit Şimşek = Veya azabı gördüğünde, 'Keşke elime bir fırsat daha geçse de iyilik yapanlardan olsam' demesin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Azabı gördüğünde şöyle de konuşacaktır: "Bana bir kez daha imkan verilseydi de güzel düşünüp güzel davrananlardan olsaydım!"

 İskender Ali Mihr = Veya azabı gördüğünüz an: "Keşke benim bir kere daha (fırsatım) olsaydı, o zaman muhsinlerden olurdum." diyenlerden (olmayın).

 İlyas Yorulmaz = Veya azabı görünce “Keşke benim için geri dönüş olsaydı, iyilik yapanlardan olurdum” demeden önce Allah’ın indirdiğine tabi olun.