لَوْ يَجِدُونَ مَلْجَأً أَوْ مَغَارَاتٍ أَوْ مُدَّخَلاً لَّوَلَّوْاْ إِلَيْهِ وَهُمْ يَجْمَحُونَ
Lev yecidûne melceen ev magârâtin ev muddehalen le vellev ileyhi ve hum yecmehûn(yecmehûne).
Diyanet İşleri = Eğer sığınacak bir yer veya (gizlenecek) mağaralar yahut girilecek bir delik bulsalardı, hemen koşarak oraya kaçarlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir sığınacak yer, yahut mağaralar, yahut da bir delik bulsalardı yüzlerini derhal o tarafa döndürüverirlerdi.
Abdullah Parlıyan = Oysa sığınacak bir yer, yahut bir mağara, bir kovuk bulabilselerdi, önünü ardını düşünmeden, panik içinde dönüp oraya başlarını sokarlardı.
Adem Uğur = Eğer sığınacak bir yer yahut (barınabilecek) mağaralar veya (sokulabilecek) bir delik bulsalardı, koşarak o tarafa yönelip giderlerdi.
Ahmed Hulusi = Eğer sığınacak bir yer yahut mağaralar ya da içine girilecek bir delik bulsalar, korkuyla oraya sığınırlardı; onlar şaşkın hâldedirler!
Ahmet Tekin = Eğer sığınacak bir yer veya barınabilecek mağaralar, girilebilecek bir delik bulabilselerdi, önünü ardını düşünmeden panik içinde başlarını oraya sokarlardı.
Ahmet Varol = Eğer onlar bir sığınak veya barınabilecekleri mağaralar yahut girebilecekleri bir yer bulabilselerdi hemen hızla o tarafa doğru koşarlardı.
Ali Bulaç = Eğer onlar bir sığınak ya da (kalacak) mağaralar veya girebilecekleri bir yer bulsalardı, hızla oraya yönelip koşarlardı.
Ali Fikri Yavuz = Eğer sığınacak bir yer, veya barınacak mağaralar, veya sokulacak bir delik bulsalardı, başlarını diker ve sizden uzak olmak için oraya doğru koşarlardı.
Ali Ünal = Şayet sığınabilecekleri bir yer, yahut barınabilecekleri mağaralar, hattâ başlarını sokacakları bir delik bulsalardı, hiç durmaz derhal o tarafa seğirtirlerdi.
Bayraktar Bayraklı = Eğer sığınacak bir yer yahut (barınabilecek) mağaralar veya (sokulabilecek) bir delik bulsalardı, koşarak o tarafa yönelip giderlerdi.
Bekir Sadak = Bir siginak veya magara yahut girecek bir yer bulmus olsalardi, carcabuk oraya yonelirlerdi.
Celal Yıldırım = Eğer sığınacak bir yer veya barınacak bir takım mağaralar veya sokulacak bir çukur bulsalardı, önlerine geçilmiyecek şekilde yüzçevirip oraya koşarlardı.
Cemal Külünkoğlu = Eğer (sizden kaçıp) sığınacak bir yer, barınacak mağaralar ya da sokulacak bir delik bulsalardı muhakkak ki onlar koşarak oralara yönelirlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = Bir sığınak veya mağara yahut girecek bir yer bulmuş olsalardı, çarçabuk oraya yönelirlerdi.
Diyanet Vakfi = Eğer sığınacak bir yer yahut (barınabilecek) mağaralar veya (sokulabilecek) bir delik bulsalardı, koşarak o tarafa yönelip giderlerdi.
Edip Yüksel = Eğer sığınacak bir yer, yahud (barınabilecekleri) mağaralar, veya (sokulacak şöyle) bir delik bulsalardı yüzlerini koşa koşa o tarafa çevirirdi onlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Eğer sığınacak bir yer veya barınacak mağaralar veya sokulacak bir delik bulsalardı başlarını diker ona doğru koşarlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer sığınacak bir yer veya barınacak mağaralar ya da sokulacak bir delik bulsalardı, başlarını dikip ona doğru koşarlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer sığınacak bir yer veya barınacak mağaralar veyahut girilecek bir delik bulsalardı başlarını diker o tarafa doğru koşarlardı.
Gültekin Onan = Eğer onlar bir sığınak ya da (kalacak) mağaralar veya girebilecekleri bir yer bulsalardı, hızla oraya yönelip koşarlardı.
Harun Yıldırım = Eğer sığınacak bir yer yahut mağaralar veya sokulacak bir delik bulsalardı serkeş bir at gibi süratle o tarafa yönelirlerdi.
Hasan Basri Çantay = Eğer sığınacak bir yer, yahud (barınabilecekleri) mağaralar, veya (sokulacak şöyle) bir delik bulsalardı yüzlerini koşa koşa o tarafa çevirirdi onlar.
Hayrat Neşriyat = Eğer bir sığınak veya mağaralar veya girecek herhangi bir delik bulsalardı, elbette onlar koşarak oraya yönelirlerdi.
İbni Kesir = Eğer sığınılacak bir yer, yahut mağaralar veya bir delik bulsalardı; çabucak oraya yönelirlerdi.
Kadri Çelik = Bir sığınak veya mağara yahut girecek bir yer bulmuş olsalardı, çarçabuk oraya yönelirlerdi.
Muhammed Esed = (oysa) (yeryüzünde) sığınacak bir yer yahut bir mağara, bir kovuk bulabilselerdi önünü ardını düşünmeden panik içinde dönüp oraya başlarını sokarlardı.
Mustafa İslamoğlu = Eğer bir sığınak, bir mağara ya da bir korunak bulabilselerdi, sürü içgüdüsüyle panik halinde oraya seğirtirlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Eğer bir sığınılacak yer veya mağaralar veya girecek bir delik bulsalardı, onlar koşar oldukları halde oraya dönerlerdi.
Ömer Öngüt = Eğer onlar sığınılacak bir yer, yahut mağaralar, ya da bir delik bulsalardı, hemen oraya doğru yönelip koşarlardı.
Şaban Piriş = Bir sığınak, mağara veya girecek bir delik bulsalar kaçarak oraya yönelirler.
Sadık Türkmen = Eğer sığınacak bir yer veya (gizlenecek) mağaralar yahut girilecek bir delik bulsalardı, hemen koşarak oraya yönelirlerdi.
Seyyid Kutub = Eğer bir sığınak, bir mağara ya da geçilecek bir yeraltı deliği bulsalar, dolu dizgin buralara koşarlardı.
Suat Yıldırım = Şayet sığınacakları bir yer, yahut barınabilecekleri mağaralar, hatta başlarını sokabilecekleri bir delik bulsalardı derhal o tarafa seğirtirlerdi.
Süleyman Ateş = Eğer (sizden korunmak için) sığınacak bir yer, yahut (barınacak) mağaralar, ya da sokulacak bir delik bulsalardı, hemen oraya doğru koşarlardı.
Tefhim-ul Kuran = Eğer onlar bir sığınak ya da (kalacak) mağaralar veya girebilecekleri bir yer bulsalardı, hızla oraya yönelip koşarlardı.
Ümit Şimşek = Eğer sığınacak bir yer, bir mağara, girecek bir delik bulsalardı o tarafa seğirtirlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer bir sığınak yahut bazı mağaralar veya girilecek bir delik bulsalar, yüzlerini döner o tarafa koşarlardı.
İskender Ali Mihr = Eğer onlar, sığınacak bir yer veya mağara(lar) veya girilecek bir yer bulsalardı, mutlaka oraya yönelip, süratle koşarlardı (kaçarlardı).
İlyas Yorulmaz = Eğer onlar sığınacak bir yer, yahut bir mağara, veyahut da girebilecekleri bir delik bulsalar, koşa koşa oralara girerlerdi.