وَيَحْلِفُونَ بِاللّهِ إِنَّهُمْ لَمِنكُمْ وَمَا هُم مِّنكُمْ وَلَكِنَّهُمْ قَوْمٌ يَفْرَقُونَ
Ve yahlifûne billâhi innehum le minkum, ve mâ hum minkum ve lâkinne hum kavmun yefrakûn(yefrakûne).
ve yahlifûne | : ve yemin ederler |
bi allâhi | : Allah’a |
inne-hum | : onların, ...olduğuna, muhakkak ki onlar |
le min-kum | : mutlaka sizden |
ve mâ | : ve değil |
hum | : onlar |
min-kum | : sizden |
ve lâkinne-hum | : ve lâkin, fakat onlar |
kavmun | : bir kavim, topluluk |
yefrakûne | : korkuyorlar, korkarlar |
Diyanet İşleri = Kesinlikle sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Oysa onlar sizden değillerdir. Fakat onlar korkudan ödleri patlayan bir topluluktur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki onlar, sizden olduklarına dâir Allah'a andederler, sizden değildirler, fakat onlar, ancak korkularından sizden görünen bir topluluktur.
Abdullah Parlıyan = O münafıklar sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar, sizden değillerdir. Fakat onlar korkak bir topluluktur.
Adem Uğur = (0 münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.
Ahmed Hulusi = Allâh namına yemin ediyorlar ki kendileri kesinlikle sizdenmişler! (Oysa) onlar sizden değillerdir! Ne var ki onlar korkuda şiddetli (korkak) bir kavimdir.
Ahmet Tekin = Münâfıklar, sizden olduklarına dair Allah’a yeminler ederler. Halbuki onlar sizden değildir. Fakat onlar korkudan ödleri patlayan bir kavimdir.
Ahmet Varol = Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler; ama onlar korkak bir topluluktur.
Ali Bulaç = Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.
Ali Fikri Yavuz = Sizden olduklarına dair kesin olarak Allah’a yemin de ederler. Halbuki onlar, sizden değildirler. Fakat onlar, kâfirlere yapılan muamelenin kendilerine de yapılmasından korkmakla, sırf görünüşte müslüman olan bir kavimdirler.
Ali Ünal = Allah adına yemin ederek “Biz de sizdeniz!” derler. Onlar, katiyen sizden değildirler; fakat onlar, müşriklere yaptığınızı kendilerine de yaparsınız korkusu içinde ödleri patlayan (ve bu korku sebebiyle sizdenmiş gibi görünen) bir topluluktur.
Bayraktar Bayraklı = Mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değildir, fakat onlar korkak bir topluluktur.
Bekir Sadak = Sizden olmadiklari halde, sizinle beraber olduklarina Allah'a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.
Celal Yıldırım = Elbette sizden yana olduklarına dair Allah ile yemin ederler. Halbuki sizden yana değildirler. Fakat onlar korkup ödleri patlayan bir topluluktur.
Cemal Külünkoğlu = (O münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Hâlbuki onlar sizden değillerdir, ancak (onlar) korkularından öyle söyleyen bir topluluktur.
Diyanet İşleri (eski) = Sizden olmadıkları halde, sizinle beraber olduklarına Allah'a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.
Diyanet Vakfi = (O münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.
Edip Yüksel = Sizden olduklarına dair ALLAH'a yemin ederler; oysa sizden değiller, onlar anlaşmazlık çıkaran bir topluluktur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Şeksiz şüphesiz sizden olduklarına dair Allaha yemin de ederler, halbuki sizden değildirler, ve lâkin onlar öyle bir kavm ki ödleri patlıyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar, hiç şüphe yok ki, sizden olduklarına dair, Allah'a yemin de ederler. Oysa sizden değildirler. Fakat onlar öyle bir topluluk ki korkudan ödleri patlıyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hiç şüphesiz onlar, sizden olduklarına dair yemin de ederler. Halbuki sizden değildirler. Fakat onlar öyle bir kavimdirler ki, korkudan ödleri patlıyor.
Gültekin Onan = Gerçekten sizden olduklarına dair Tanrı adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.
Harun Yıldırım = Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar korkak bir topluluktur.
Hasan Basri Çantay = Hakikat, onlar muhakkak sizden olduklarına (dâir) Allaha and de ederler. Halbuki onlar sizden değildir. Fakat onlar öyle bir kavmdir ki dâima korkarlar.
Hayrat Neşriyat = Doğrusu onlar, muhakkak sizden olduklarına dâir Allah’a yemîn de ediyorlar. Hâlbuki onlar sizden değildirler; fakat onlar (sizden) korkan (ve bunun için Müslüman gözüken) bir topluluktur.
İbni Kesir = Ve Allah'a yemin ederler ki; gerçekten sizinledirler. Halbuki onlar, sizinle değildirler. Ancak korkak bir kavimdirler.
Kadri Çelik = Sizden olmadıkları halde, sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.
Muhammed Esed = Sizden olmadıkları, fakat (sadece) korkunun yönlendirdiği bir topluluk oldukları halde Allaha yeminle sizden olduklarını söylerler:
Mustafa İslamoğlu = Ve onlar, kendilerinin sizden olduğuna dair Allah adına yemin ederler; oysa ki onlar sizden değildirler; ve fakat onlar, korkuya teslim olmuş bir güruhturlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Allah'a yemin ederler ki, onlar da muhakkak sizlerdendir. Ve halbuki, onlar sizden değildirler. Velâkin onlar (korkudan) ödleri patlar bir kavimdir.
Ömer Öngüt = Sizden olmadıkları halde, sizden olduklarına yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.
Şaban Piriş = Onlar, sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Onlar sizden değillerdir. Aksine onlar korkak bir toplumdur.
Sadık Türkmen = Kesinlikle sizden olduklarına dâir Allah’a yemin ederler. Oysa onlar sizden değillerdir. Fakat onlar korkak bir topluluktur.
Seyyid Kutub = Onlar sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler, oysa sizden değildirler, fakat ödlek bir güruhturlar.
Suat Yıldırım = O münafıklar yanınızda Allah’a yemin ederek sizden olduklarını ileri sürerler. Aslında onlar sizden değildirler. Doğrusu onlar kâfirlerin mâruz kaldıkları durumdan endişe etmeleri sebebiyle ödleri kopan bir topluluktur.
Süleyman Ateş = Sizden olduklarına Allah'a yemin ediyorlar. Oysa onlar sizden değiller, fakat onlar korkak bir topluluktur.
Tefhim-ul Kuran = Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.
Ümit Şimşek = Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ediyorlar. Oysa onlar sizden değillerdir; lâkin korkularından öyle söyleyen bir topluluktur.
Yaşar Nuri Öztürk = Kesinlikle sizden oldukları yolunda Allah'a yemin ederler. Gerçekte onlar sizden değillerdir. Doğrusu şu ki onlar, ödleri patlayasıya korkan bir topluluktur.
İskender Ali Mihr = Onlar, sizden olmadıkları halde mutlaka sizden olduklarına Allah’a yemin ederler. Onlar, korkak bir kavimdir (topluluktur).
İlyas Yorulmaz = Kesinlikle sizin tarafınızda olmadıkları halde, sizin tarafınızda olduklarına dair Allah’a yemin ediyorlar. Ancak onlar, gerçekten (sizden) çok farklı bir toplum.