وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَأُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُّهِينٌ
Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ fe ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).
ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
ve kezzebû | : ve yalanladılar |
bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
fe | : böylece |
ulâike | : işte onlar |
lehum | : onlar için, onlara (vardır) |
azâbun | : azap |
muhînun | : alçaltıcı |
Diyanet İşleri = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kâfir olup delillerimizi yalanlayanlarsa, onlar içindir horlayan, aşağılatan azâp.
Abdullah Parlıyan = Ama Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere ve mesajlarımızı yalanlamaya kalkışanlara gelince, işte böylelerini alçaltıcı bir azap karşılayacaktır.
Adem Uğur = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Ahmed Hulusi = Hakikat bilgisini inkâr edenler ve delillerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için aşağılayıp, zilleti yaşatan azap vardır.
Ahmet Tekin = Allah ve peygamberlerini inkârda ısrar edenlere, küfre saplananlara, âyetlerimizi Kur’ân’ımızı yalanlayanlara, işte onlara alçaltıcı zillete düşürücü bir azap vardır.
Ahmet Varol = İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara ise aşağılayıcı bir azap vardır.
Ali Bulaç = İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlar; artık onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz = Küfre varıp da âyetlerimizi inkâr edenler, işte bunlara horluk içinde bırakılacakları bir azab vardır.
Ali Ünal = Küfür içinde yaşayan, âyetlerimizi yalanlayan (ve neticede kâfir olarak ölenler) ise, öyleleri için alçaltıcı bir azap vardır.
Bayraktar Bayraklı = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara da, aşağılatan bir azap vardır.
Bekir Sadak = inkar edenler, ayetlerimizi yalan sayan kimseler, iste onlar icin hakir dusuren azap vardir. *
Celal Yıldırım = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar ise, işte onlar için alçaltıcı, aşağılayıcı, horlayıcı azâb vardır.
Cemal Külünkoğlu = Ama inkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar için de aşağılayıcı bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) = İnkar edenler, ayetlerimizi yalan sayan kimseler, işte onlar için hakir düşüren azap vardır.
Diyanet Vakfi = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Edip Yüksel = Ayetlerimizi yalanlayıp inkar edenler ise küçük düşürücü bir cezayı hakkederler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kâfirlik edip âyetlerimize yalan demiş olanlar ise, işte bunlara mühîn bir azâb vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İnkar edip ayetlerimize yalan diyenlere gelince, işte bunlara hakir düşüren bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise, işte bunlar için hakîr düşüren bir azab vardır.
Gültekin Onan = Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlar; artık onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
Harun Yıldırım = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay = Kâfir olub da bizim âyetlerimizi yalan sayanlar, işte onlar, onlar için de hor (ve zelîl) edici bir azâb vardır.
Hayrat Neşriyat = İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise, işte onlar için (pek) aşağılayıcı bir azab vardır.
İbni Kesir = Küfredip ayetlerimizi yalan sayanlar ise; işte onlar için horlayıcı bir azab vardır.
Kadri Çelik = Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlar (var ya), artık onlar için de aşağılatıcı bir azap vardır.
Muhammed Esed = ama hakkı inkara, mesajlarımızı yalanlamaya kalkışanlara gelince, işte böylelerini alçaltıcı bir azap bekliyor olacaktır.
Mustafa İslamoğlu = Ama inkarda inat eden ve Bizim ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, onur kırıcı bir terkedilmişliğe mahkum olacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o kimseler ki, kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp eylediler, artık onlar için şedît bir azap vardır.
Ömer Öngüt = Kâfir olup âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Şaban Piriş = Kafir olup, ayetlerimizi yalanlayanlar ise işte onlara, onlara alçaltıcı bir azap vardır.
Sadık Türkmen = Inkâr edip âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır.
Seyyid Kutub = Kâfir olup ayetlerimizi yalanlayanları ise onur kırıcı bir azap bekliyor.
Suat Yıldırım = Dini inkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlara ise zelil eden bir azap vardır.
Süleyman Ateş = İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara da alçaltan bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran = Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlar; artık onlar için de aşağılatıcı bir azab vardır.
Ümit Şimşek = İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar için de aşağılayıcı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = İnkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar için aşağılayıcı bir azap öngörülmüştür.
İskender Ali Mihr = Ve âyetlerimizi inkâr edenler ve yalanlayanlar, işte onlar; onlar için alçaltıcı azap vardır.
İlyas Yorulmaz = Doğruları inkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar içinde alçaltıcı bir azap var.