يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ
Yâ eyyuhân nâsu kad câetkum mev'ızatun min rabbikum ve şifâun limâ fîs sudûri ve huden ve rahmetun lil mu'minîn(mu'minîne).
yâ eyyuhâ en nâsu | : ey insanlar |
kad | : olmuştur |
câet-kum | : size geldi |
mev’ızatun | : öğüt |
min rabbi-kum | : Rabbinizden |
ve şifâun | : ve şifa |
limâ fî es sudûri | : sinelerde olana |
ve huden | : ve hidayet |
ve rahmetun | : ve rahmet |
li el mu’minîne | : mü’minler için |
Diyanet İşleri = Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerdeki dertlere şifâ, inananlara hidâyet ve rahmet geldi.
Abdullah Parlıyan = Ey insanlar! İşte Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olabilecek her türlü hastalıklar için bir şifa ve O'na inanan herkes için hidayet ve rahmet olan Kur'ân, sizlere gelmiş bulunuyor.
Adem Uğur = Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Ahmed Hulusi = Ey insanlar! Size, Rabbinizden bir öğüt, içinizde olan (şuur) için bir şifa (sağlıklı düşünme ilacı), iman edenler için bir hüda (hakikatlerine erdirici rehber) ve rahmet gelmiştir.
Ahmet Tekin = Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, gönüllere bir uyarı, ruhlara bir şifa, mü’minlere bir hidayet rehberi ve rahmet, Kur’ân gelmiştir.
Ahmet Varol = Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olanlar için bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Ali Bulaç = Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Ali Fikri Yavuz = Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, kalblerdeki şüphelere bir şifa ve müminler için bir hidayet ve rahmet olan Kur’an geldi.
Ali Ünal = Ey insanlar! Şurası bir gerçek ki, size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa ve mü’minler için her bakımdan hidayet kaynağı ve tam bir rahmet geldi.
Bayraktar Bayraklı = Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, sinelerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.[195]
Bekir Sadak = Ey insanlar! Rabbinizden size bir ogut ve kalblerde olana sifa, inananlara dogruyu gosteren bir rahber ve rahmet gelmistir.
Celal Yıldırım = Ey insanlar! Size gerçekten Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki (manevî hastalıklara) bir şifâ ve mü'minlere doğru yolu gösteren (bir belge) ve rahmet gelmiştir.
Cemal Külünkoğlu = Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara yol gösterici ve rahmet gelmiştir.
Diyanet İşleri (eski) = Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt ve kalblerde olana şifa, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir.
Diyanet Vakfi = Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Edip Yüksel = Ey halk, Rabbinizden size bir öğüt, gönülleri sıkan her şeye karşı bir şifa, inananlara bir yol gösterici ve bir rahmet gelmiş bulunuyor.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey insanlar işte size rabbınızdan bir mev'ıza ve gönüller derdine bir şifa, ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey insanlar, işte size Rabbinzden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi.
Gültekin Onan = Ey insanlar, rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve inançlılar için bir hidayet ve rahmet geldi.
Harun Yıldırım = Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü’minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Hasan Basri Çantay = Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüd, gönüllerde olan (derd) lere bir şifâ, mü'minler için bir hidâyet ve rahmet gelmişdir.
Hayrat Neşriyat = Ey insanlar! Muhakkak ki size Rabbinizden bir nasîhat, gönüllerde olana bir şifâve mü’minler için bir hidâyet ve bir rahmet (olan Kur’ân) gelmiştir.
İbni Kesir = Ey insanlar; size Rabbınızdan bir öğüt, gçğüslerde olana bir şifa, mü'minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Kadri Çelik = Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana şifa, iman edenlere bir hidayet ve rahmet gelmiştir.
Muhammed Esed = Ey insanlar! İşte Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olabilecek her türlü (darlık ve hastalık) için bir şifa ve (O'na) inanan herkes için hidayet ve rahmet gelmiş bulunuyor.
Mustafa İslamoğlu = Ey insanlık! Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde oluşabilecek her tür (manevi hastalık) için bir şifa; inananlar için de bir yol haritası ve bir rahmet gelmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey insanlar! Muhakkak ki, size Rabbinizden bir öğüt ve gönüllerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidâyet ve bir rahmet gelmiştir.
Ömer Öngüt = Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, hastalanmış gönüllere bir şifâ ve müminler için hidayet rehberi ve rahmet gelmiştir.
Şaban Piriş = -Ey İnsanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olana bir şifa, kılavuz ve müminler için bir rahmet gelmiştir.
Sadık Türkmen = Ey insanlar! İşte size; Rabbinizden bir öğüt, göğüslerde/yüreklerde olana bir şifa, inananlar için bir yol gösterici/hidayet ve bir rahmet gelmiştir.
Seyyid Kutub = Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara yol gösterici ve rahmet gelmiştir.
Suat Yıldırım = Ey insanlar! İşte size, Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdeki dertlere bir şifa, müminlere doğru yolu gösteren bir hidâyet ve rahmet geldi.
Süleyman Ateş = Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, göğüslerde olan(sıkıntılar)a şifa ve inananlara bir yol gösterici ve rahmet gelmiştir.
Tefhim-ul Kuran = Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.
Ümit Şimşek = Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerin derdine devâ, mü'minlere hidayet ve rahmet gelmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi.
İskender Ali Mihr = Ey insanlar! Size, Rabbinizden öğüt (vaaz) ve göğsünüzde olana (nefsinizin kalbindeki hastalıklara) şifa ve mü’minlere hidayet ve rahmet gelmiştir.
İlyas Yorulmaz = Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerde olan hastalıklara şifa, doğru yola ileten ve inananlar için bir rahmet gelmiştir.