Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/56

 وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَيُجَادِلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَمَا أُنذِرُوا هُزُوًا

  Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîne, ve yucâdilullezîne keferû bil bâtılı li yudhıdû bihil hakka vettehazû âyâtî ve mâ unzirû huzuvâ(huzuven).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ nursilu : ve göndermeyiz
el murselîne : resûl olanlar, elçi olanlar
illâ : dışında, hariç, den başka
mubeşşirîne : müjdeleyiciler
ve munzirîne : ve uyarıcılar
ve yucâdilu : ve mücâdele ederler
ellezîne keferû : kâfir olanlar
bi el bâtılı : bâtıl ile
li yudhıdû(edhada) : boşa çıkarmaları için, iptal etmeleri için
bi-hi : onunla
el hakka : hak
vettehazû (ve ittehazû) : ve edindiler
âyâtî : benim âyetlerim
ve mâ unzirû : ve uyarıldıkları şeyler
huzuven : alay ederek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkâr edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz, peygamberleri ancak müjdeci, korkutucu olarak göndeririz. Kâfir olanlar, hakkı bâtılla gidermek için çalışırlar, çekişirler, âyetlerimizi ve kendilerine verilen korkulu haberleri alaya alırlar.

 Abdullah Parlıyan = Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Bizden gelen gerçekleri örtbas edenler ise, gerçekleri anlamsız ve boş şeylerle yerinden kaydırıp, çürütmek için uğraşıp dururlar. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıyı alay konusu edinirler.

 Adem Uğur = Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

 Ahmed Hulusi = Biz Rasûlleri sadece müjdeleyici ve uyarıcılar olarak irsâl ederiz. . . Hakikat bilgisini inkâr edenler ise, asılsız, temelsiz fikirlerle Hakk'ı örtme mücadelesi veriyorlar! İşaretlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler (ciddiye alıp değerlendirmediler)!

 Ahmet Tekin = Oysa ki Biz elçilerimizi (azap getirsinler) diye değil, yalnızca müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkarda direnenlerse, aslı faslı olmayan iddialarla hakikati geçersiz kılmanın kavgasını vererek ayetlerimizi ve uyarılarımızı alay konusu ederler.

 Ahmet Varol = Biz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. İnkar edenler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi de alaya alıyorlar.

 Ali Bulaç = Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkâr edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.

 Ali Fikri Yavuz = Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Kafirler, batıl ile hakkı ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu yaparlar.

 Ali Ünal = Halbuki Biz rasûlleri (azap taşıyıcılar olarak değil, iman edip salih amellerde bulunanlar için) müjdeleyiciler ve (her türlü dalâlet yollarına karşı ve bu dalâlet yollarında gidenleri ise) uyarıcılar olarak göndeririz. Küfürde ısrar edenler ise, bâtıla dayanarak hakkı reddetmek ve ortadan kaldırmak için kavga verir, bütün âyetlerimizi ve kendisine karşı uyarıldıkları azabı, helâki sadece alay konusu yaparlar.

 Bayraktar Bayraklı = Biz peygamberleri, sadece müjdeleyici ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise hakkı yerinden kaydırıp ortadan kaldırmak için bâtıl uğruna mücâdele verirler. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan tehditleri de alay konusu edinirler.

 Bekir Sadak = Biz peygamberleri ancak mujdeci ve uyarici olarak gondeririz. Oysa inkarcilar hakki batilla ortadan kaldirmak icin cekisirler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapilan uyarmalari alaya alirlar.

 Celal Yıldırım = Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfredenler ise, hakkı bâtılla yerinden kaydırıp çürütmek için uğraşıp dururlar. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu edinirler.

 Cemal Külünkoğlu = Biz, peygamberleri; sadece (cenneti) müjdeleyici ve (azaba karşı) uyarıcılar olarak göndeririz. İnkârcılar ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Onlar, benim ayetlerimi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa inkarcılar hakkı batılla ortadan kaldırmak için çekişirler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarmaları alaya alırlar.

 Diyanet Vakfi = Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

 Edip Yüksel = Biz, elçileri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. Kafirler, gerçeği sahte ve yanlış ile ortadan kaldırmak için gayret ediyor. Ayetlerimi (işaret ve mucizeleri) ve uyarıldıkları şeyleri alaya aldılar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki biz gönderdiğimiz Peygamberleri ancak mübeşşir ve münzir olmak üzere göndeririz, küfredenler ise hakkı bâtılla kaydırmak için mücadele ediyorlar âyetlerimizi ve kendilerine edilen inzârı eğlence yerine tuttular

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Halbuki, Biz gönderdiğimiz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olmak üzere göndeririz. Küfredenler ise, hakkı batılla kaydırmak için mücadele ediyorlar; ayetlerimizi ve kendilerine yapılan tehdidi alaya aldılar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Halbuki biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise hakkı, batılla ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar. Onlar, âyetlerimizi ve korkutuldukları azabı da alaya almışlardır.

 Gültekin Onan = Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. Küfredenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.

 Harun Yıldırım = Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

 Hasan Basri Çantay = Biz, peygamberleri (mü'minlere) müjde verici, (kâfirleri azabı ilâhî ile) korkutucu kimseler (olmak) dan başka (bir sıfat) la göndermeyiz. Kâfir olanlar ise hakkı baatıl ile yerinden kaydırmak için mücâdele eder (ler), âyetlerimizi ve tehdîd edildikleri (cehennemi) bir maskaralık edindiler onlar.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (biz) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda, Allah’ın azâbı ile) korkutucular olarak göndeririz. İnkâr edenler ise bâtıl (bir yol) ile mücâdele eder ki, hakkı onun vâsıtasıyla ortadan kaldırsınlar. Hem (onlar) âyetlerimi ve tehdîd edildikleri şeyleri alaya alırlar.

 İbni Kesir = Biz, peygamberleri; sadece müjdeci ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfredenler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.

 Kadri Çelik = Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ederler. Onlar benim ayetlerimi ve uyarılıp korkutuldukları (azabı) alay konusu edinirler.

 Muhammed Esed = Fakat Biz, mesaj taşıyıcılarını yalnızca müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz; hakkı inkara şartlanmış olanlarsa (onlara karşı) asılsız iddialarla, güya hakkı çürütmek, hükümsüz kılmak için tartışır, mesajlarımızı ve uyarılarımızı alay konusu yaparlar.

 Mustafa İslamoğlu = Oysa ki Biz elçilerimizi (azap getirsinler) diye değil, yalnızca müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkarda direnenlerse, aslı faslı olmayan iddialarla hakikati geçersiz kılmanın kavgasını vererek ayetlerimizi ve uyarılarımızı alay konusu ederler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler, münzirler olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise bâtılâne mücadelede bulunurlar ki, onunla hakkı iptal etsinler ve onlar Bizim âyetlerimizi ve korkutulmuş oldukları şeyleri eğlence ittihaz ettiler (onlar ile istihzâda bulundular).

 Ömer Öngüt = Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise; hakkı, bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alırlar.

 Şaban Piriş = Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Kafirler, batıl ile hakkı ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu yaparlar.

 Sadık Türkmen = Biz, elçileri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olmaktan başka bir maksatla göndermedik! İnkâr eden kimseler ise, gerçeği yalanla etkisiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar Benim ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alay konusu yaptılar.

 Seyyid Kutub = Biz Peygamberleri sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa kâfirler hakkı (gerçeği) batıl (eğri) karşısında yenik düşürmeye uğraşırlar. Onlar ayetlerimi ve kendilerine yönelik uyarılarımı alaya aldılar.

 Suat Yıldırım = Halbuki Biz resulleri azap getirmeleri için değil, sadece iman edenleri Allah’ın rahmetiyle müjdelemeleri, inkâr edenleri ise bekleyen tehlikeleri haber verip uyarmaları için göndeririz. Kâfirler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar bütün âyetlerimizi, bütün uyarmalarımızı hep alay konusu yaparlar.

 Süleyman Ateş = Biz elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkâr edenler, hakkı bâtılla gidermek için mücâdele ediyorlar. (Onlar), âyetlerimle ve uyarıldıkları şeylerle alay ettiler.

 Tefhim-ul Kuran = Biz peygamberleri, müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmak dışında (başka bir amaçla) göndermemekteyiz. Küfre sapanlar ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele etmektedirler. Onlar benim ayetlerimi ve uyarılıp korkutuldukları (azabı) alay konusu edindiler.

 Ümit Şimşek = Oysa Biz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Fakat inkâr edenler hakkı bâtıl ile gidermek için mücadele ederler; Benim âyetlerimi ve korkutuldukları azabı alaya alırlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise bâtıla yapışarak onunla hakkı kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler.

 İskender Ali Mihr = Biz, resûlleri sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kâfirler (ise) hakkı bâtılla iptal etmek için mücâdele ederler. Âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alay (konusu) ederler.

 İlyas Yorulmaz = Biz elçileri yalnızca müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. Gerçekleri inkar edenler hakkı (Allah’ın ayetlerini) hükümsüz kılabilmek için, batıl yollarla mücadele vermekte ve ayetlerimiz ve uyarıldıkları (cennet, cehennem, yeniden yaratılma, hesap verme gibi) konularla alay etmektedirler.