Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/56

 قُلِ ادْعُواْ الَّذِينَ زَعَمْتُم مِّن دُونِهِ فَلاَ يَمْلِكُونَ كَشْفَ الضُّرِّ عَنكُمْ وَلاَ تَحْوِيلاً

  Kulid’ûllezîne zeamtum min dûnihî fe lâ yemlikûne keşfed durri ankum ve lâ tahvîlâ(tahvîlen).

Kelime Karşılaştırma
kulid’ûllezîne (kul udû ellezîne) : "o kimseleri davet edin" de
zeamtum : zanda bulundunuz
min dûni-hi : ondan başka
fe : o zaman, oysa, halbuki
lâ yemlikûne : güçleri yetmez, güce malik (sahip) değiller
keşfe : giderdi, kaldırdı
ed durri : darlık, sıkıntı
an-kum : sizden
ve lâ tahvîlen : ve değiştirme olmaz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = De ki: “Onu bırakıp da ilâh diye ileri sürdüklerinizi çağırın. Onlar, başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah'tan başka mabut sandıklarınızı çağırın, onlar, sizden ne bir zararı defedebilirler, ne onu çevirmeye güçleri yeter.

 Abdullah Parlıyan = De ki: Allah'tan başka ortaya koyduğunuz ilahları çağırın ve yalvarın. Onlar sizden ne bir zararı çevirebilirler, ne de onu değiştirebilirler.

 Adem Uğur = (Resûlüm!) De ki: "Allah'ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler."

 Ahmed Hulusi = De ki: "O'nun dûnunda varsandıklarınızı çağırın! Ne sizden sıkıntı kaldırmaya güçleri yeter, ne de hâlinizi değiştirebilirler. "

 Ahmet Tekin = 'Allah’ı bırakıp da, yarattıkları içinden tanrı olduğunu ileri sürdüklerinize yalvarın. Onlar, ne başınıza gelen bir felâketi, bir sıkıntıyı kaldırabilirler, ne ekonomik darboğazdan kurtarabilirler, ne geri çevirebilirler, ne zaman-mekân sapması yaptırarak değiştirebilirler, ne de başkalarına yönlendirebilirler' de.

 Ahmet Varol = De ki: 'O'ndan başka (ilah) olduklarını sandıklarınızı çağırın. Onlar ne sizden bir sıkıntıyı giderebilirler ne de onu değiştirebilirler.'

 Ali Bulaç = De ki: "O'nun dışında (ilah olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler.

 Ali Fikri Yavuz = Ey Rasûlüm, müşriklere de ki: “- Allah’dan başka, ilâhlarınız diye inandıklarınızı çağırın, size yardım etsinler. Bu takdirde sizden sıkıntıyı ne kaldırabilirler, ne de değiştirebilirler...

 Ali Ünal = (O müşriklere) de ki: “Allah’tan başka zannınızca ilâh deyip ibadette O’na ortak kıldığınız (meleklere, bir takım insanlara, cinlere) yalvarın yalvarabildiğiniz kadar; onlar ne sizden bir sıkıntıyı giderebilir, ne onu daha gelmeden başka tarafa çekebilir, ne de geldikten sonra yararınıza olacak şekilde değiştirebilirler.

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Allah'ı bırakıp da ilâh olduğunu ileri sürdüklerinize yalvarınız! Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilirler ne de değiştirebilirler.”

 Bekir Sadak = De ki: «Allah'tan baska tanri oldugunu sandiklarinizi cagirin; sizin bir sikintinizi gidermeye ve onu degistirmeye gucleri yetmez.»

 Celal Yıldırım = De ki: Allah'tan başka ilâh diye iddia ettiklerinizi çağırın ; (göreceksiniz ki) ne sizden sıkıntıyı giderebilirler, ne de onu değiştirebilirler.

 Cemal Külünkoğlu = De ki: “O'ndan başka ilah sandığınız (ve Allah yerine kendilerine sadakat gösterdiğiniz) varlıkları çağırın. Onlar, başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler.”

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Allah'tan başka tanrı olduğunu sandıklarınızı çağırın; sizin bir sıkıntınızı gidermeye ve onu değiştirmeye güçleri yetmez.'

 Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) De ki: Allah'ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler.»

 Edip Yüksel = De ki: 'O'nun dışında (bir güce sahip olduğunu) iddia ettiklerinizi çağırın bakalım, onlar sizden ne sıkıntıyı kaldırabilirler ne de önleyebilirler.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: ondan başka zu'mettiklerinize çağırın, anlarsınız ki başınızdan sıkıntıyı ne def'edebilirler ne de tahvil

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «O'ndan başka ilah sandıklarınızı çağırın; o zaman anlarsınız ki ne başınızdan sıkıntıyı giderebilirler, ne de değiştirebilirler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Allah'tan başka, ilâh olduğunu sandığınız şeyleri çağırın, size yardım etsinler. Onlar, ne sizden sıkıntıyı kaldırabilirler, ne de değiştirebilirler.

 Gültekin Onan = De ki: "O'nun dışında (tanrı olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler.

 Harun Yıldırım = De ki: "Allah'ı bırakıp da (ilâh olduğunu) ileri sürdüklerinize yalvarın. Ne var ki onlar, sizin sıkıntınızı ne uzaklaştırabilir, ne de değiştirebilirler."

 Hasan Basri Çantay = De ki: «Onu (Allâhı) bırakıb boş yere (Tanrı diye) söylediklerinizi çağırın. Onlar sizden her hangi bir sıkıntı gideremeyecekleri gibi değişdiremezler de.

 Hayrat Neşriyat = De ki: 'O’ndan başka (ilâh) zannettiklerinize yalvarın; hâlbuki (onlar) ne sizden sıkıntıyı giderebilirler, ne de (onu başka bir tarafa) çevirebilirler.'

 İbni Kesir = De ki: O'ndan başka taptıklarınızı çağırın. Sizin bir sıkıntınızı gidermeye de, değiştirmeye de güçleri yetmez.

 Kadri Çelik = De ki: “O'nun dışında (ilah) olduğunu sandıklarınızı çağırın; onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler ve ne de (o zararı faydaya) dönüştürebilirler.

 Muhammed Esed = De ki: "O'nunla beraber (tanrısal güçlere sahip olduğunu) zannettiğiniz (varlıkları) çağırın bakalım; sizden bir darlığı gidermeye ya da onu (başka bir yere) yansıtmaya güçlerinin olmadığını (göreceksiniz").

 Mustafa İslamoğlu = De ki: "O'nun dışında kendilerinde (tanrısal güç) vehmettiğiniz kimseleri çağırsanıza; (düş kırıklığıyla) göreceksiniz ki, sizden hiç bir zararı kaldırmaya ya da onu (yararlı bir şeyle) değiştirmeye güçleri yetmeyecektir."

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «O'ndan başka zû'm etmiş olduğunuza dua ediniz. İmdi onlar sizden ne sıkıntıyı açmaya kâdir olurlar, ne de değiştirmeye.»

 Ömer Öngüt = De ki: “Allah'tan başka, ilâh sandığınız şeyleri çağırın. Onlar sizden ne bir zararı uzaklaştırabilirler, ne de değiştirmeye güçleri yeter.

 Şaban Piriş = De ki: -Allah’tan başka ilah olduğunu iddia ettiğiniz kimselere dua edin bakalım,sizin sıkıntınızı ne giderebilirler ne de değiştirebilirler.

 Sadık Türkmen = De ki: “O Allah’tan başka ilâh saydığınız kimselere yalvarırsanız; ne sizden sıkıntıyı kaldırmaya, ne de başka bir yere kaydırmaya güçleri yetmez.”

 Seyyid Kutub = Müşriklere de ki: «Allah dışında ilah olduklarını sandığınız putları imdada çağırınız bakalım. Onlar, başınızdaki belayı ne giderebilirler ve ne de başka birine aktarabilirler.»

 Suat Yıldırım = De ki: "İbadetlerde Allah’ın ortakları olduklarını yalan yere iddia ettiğiniz tanrılarınızı çağırın çağırabildiğiniz kadar!Onlar ne sizin sıkıntınızı giderebilir, ne de onu başka yere çevirebilirler!"

 Süleyman Ateş = De ki: "O'ndan başka (tanrı olduğunu) sandığınız şeylere yalvarın; onlar ne sizden sıkıntıyı kaldırabilirler, ne de (onu) başka bir yana çevirebilirler.

 Tefhim-ul Kuran = De ki: «O'nun dışında (ilah olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler. Rablerine (yaklaşmak için) bir vesile arıyorlar. O'nun rahmetini umuyorlar ve azabından korkuyorlar. Şüphesiz senin Rabbinin azabı korkunçtur.

 Ümit Şimşek = De ki: Ondan başka tanrı edindiklerinizi çağırın da görün: Sizin bir sıkıntınızı kaldırmaya da, değiştirmeye de onların gücü yetmez.

 Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "O'nun berisinden bel bağladıklarınızı çağırın; onlar, başınızdaki zorluk ve sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de değiştirebilirler."

 İskender Ali Mihr = (Onlara) de ki: “O’ndan (Allah’tan) başka (ilâh edinerek) zanda bulunduklarınızı çağırın.” Oysa onlar, sizden bir darlığı giderme ve onu değiştirme gücüne malik (sahip) değillerdir.

 İlyas Yorulmaz = Allah dan başka ilah olduğunu zannedenlere deki “Sizden Allah’ın verdiği zararı kaldırmaya veya değiştirmeye güçleri yetmeyecek olanları çağırın da, sizden bu zararları gidersinler. ”