أَلَا إِنَّهُمْ فِي مِرْيَةٍ مِّن لِّقَاء رَبِّهِمْ أَلَا إِنَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطٌ
E lâ innehum fî miryetin min likâi rabbihim, e lâ innehu bi kulli şey’in muhît(muhîtun).
e lâ | : (öyle) değil mi |
inne-hum | : muhakkak, gerçekten onlar |
fî | : de, içinde |
miryetin | : şüphe |
min | : den |
likâi rabbi-him | : Rab’lerine mülâki olmak, ulaşmak |
e lâ | : (öyle) değil mi |
inne-hu | : muhakkak, gerçekten o |
bi kulli şey’in | : herşeyi |
muhîtun | : kuşatandır |
Diyanet İşleri = İyi bilin ki, onlar Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler. İyi bilin ki, O, her şeyi kuşatandır.
Abdulbaki Gölpınarlı = İyice bil ki onlar, şüphe yok, Rablerine kavuşacaklarından şüphe etmedeler; iyice bil ki şüphe yok, o, her şeyi kuşatmış, kavramıştır.
Abdullah Parlıyan = Gözünü aç ve iyi bil muhakkak ki bunca delillerden sonra hâlâ akıllanıp, İslâm'a gelmiyorlarsa, Rablerine kavuşup, hesap görüleceğinden şüphe etmektedirler. Şüphesiz ki O Allah, herşeyi gücü ve bilgisiyle kuşatandır.
Adem Uğur = Dikkat edin; onlar, Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler. Bilesiniz ki O, her şeyi (ilmiyle) kuşatmıştır.
Ahmed Hulusi = Dikkat edin! Muhakkak ki onlar Rablerinin likâsından (Rablerinin varlıklarında açığa çıkışını yaşamaktan) şek - şüphe içindedirler! Dikkat edin! Muhakkak ki O, Bi-küllî şey'in (her şeyin Esmâ'sıyla varlığında olarak) Muhiyt'tir (ihâta eder)!
Ahmet Tekin = Dikkat edin, onlar, diriltilerek, Rablerinin huzurunda hesaba çekilerek, mükâfatlandırılma ve cezalandırılma konusunda şüphe içindeler. Bilesiniz ki, O her şeyi ilmiyle, kudretiyle abluka altına almıştır.
Ahmet Varol = İyi bil ki onlar, Rabblerine kavuşmaktan şüphe içindedirler. İyi bil ki O her şeyi kuşatmıştır.
Ali Bulaç = Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, her şeyi sarıp kuşatandır.
Ali Fikri Yavuz = Dikkat et! O kâfirler, Rablerine kavuşmaktan bir şübhe içindedirler. Dikkat et, Allah her şeyi (ilmi ve kudreti ile) kuşatandır.
Ali Ünal = Ama şunu bilin ki, onlar (yaptıklarının hesabını vermekten kaçıp kurtulma kuruntuları beslemekte, bu sebeple) Rabbileriyle nihaî buluşma konusunda maksatlı şüpheler içinde boğulup gitmekte (ve bundan dolayı da Kur’ân’a inanmaya yanaşmamaktadırlar). Ama yine bilin ki O, her şeyi (ilim ve kudretiyle) çepeçevre kuşatmıştır.
Bayraktar Bayraklı = Dikkat ediniz, onlar Rabblerine kavuşacakları konusunda şüphe içerisindedirler. İyi biliniz ki, Allah, her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.[515]
Bekir Sadak = Dikkat edin; onlar Rablerine kavusmaktan suphededirler; dikkat edin; Allah suphesiz her seyi bilgisiyle kusatandir. *
Celal Yıldırım = Haberiniz olsun ki, onlar Rablarına kavuşma hususunda tam bir şüphe içindedirler. Dikkat edin ki, O, her şeyi (ilmiyle, kudretiyle, tasarrufuyla) kuşatmıştır.
Cemal Külünkoğlu = Dikkat et, onlar Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler. İyi bilin ki, O, her şeyi (ilmiyle, kudretiyle) kuşatmıştır.
Diyanet İşleri (eski) = Dikkat edin; onlar Rablerine kavuşmaktan şüphededirler; dikkat edin; Allah şüphesiz her şeyi bilgisiyle kuşatandır.
Diyanet Vakfi = Dikkat edin; onlar, Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler. Bilesiniz ki O, her şeyi (ilmiyle) kuşatmıştır.
Edip Yüksel = Aslında onlar Rab'lerinden bir kuşku içindedirler. O, her şeyi (bilgi ve yönetimiyle) kuşatmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Uyan! onlar rablarının likasından işkil içindeler, uyan ki o her şey'i muhît
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Uyan! Onlar Rablerinin karşısına çıkacaklarından şüphe içindedirler; uyan ki, O herşeyi kuşatmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İyi bilin ki onlar Rablerine kavuşmaktan bir şüphe içindedirler, yine iyi bilin ki, Allah her şeyi ilmiyle kuşatmıştır.
Gültekin Onan = Dikkatli olun; gerçekten onlar, rablerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, her şeyi sarıp kuşatandır.
Harun Yıldırım = Dikkat edin; onlar, Rablerine kavuşma konusunda şüphe içindedirler. Bilesiniz ki O, her şeyi (ilmiyle) kuşatmıştır.
Hasan Basri Çantay = Gözünü aç, muhakkak onlar Rablerine kavuşmakdan bir şübhe içindedirler. Gözünü aç, O, hakıykaten herşey'i çepçevre kuşatandır.
Hayrat Neşriyat = Dikkat edin! Muhakkak ki onlar, Rablerine kavuşmaktan şübhe içindedirler. Dikkat edin! Doğrusu O, herşeyi (ilim ve kudretiyle) hakkıyla kuşatıcıdır.
İbni Kesir = İyi bilin ki; onlar, Rabblarına kavuşmaktan şüphededirler. Dikkat edin, muhakkak ki Allah; her şeyi çepeçevre kuşatandır.
Kadri Çelik = İyi bilin ki gerçekten onlar, rablerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. İyi bilin ki gerçekten O, her şeyi sarıp kuşatandır.
Muhammed Esed = Gerçek şu ki onlar, (Hesap Günü) Rableri ile karşılaşıp karşılaşmayacaklarından tam emin değiller! Şüphesiz O, her şeyi kuşatır!
Mustafa İslamoğlu = Bakın, belli ki onlar Rablerinin huzuruna çıkacaklarına ilişkin tereddüt içindedirler! Bakın, şüphe yok ki O her şeyi çepeçevre kuşatandır!
Ömer Nasuhi Bilmen = İyi bil ki, şüphe yok onlar Rablerine kavuşmaktan dolayı bir şekk içindedirler. İyi bil ki, muhakkak O, her şeyi ilmen ihata edendir.
Ömer Öngüt = İyi bilin ki onlar Rablerine kavuşmaktan şüphe içindedirler. İyi bil ki O her şeyi çepeçevre kuşatandır.
Şaban Piriş = Onlar, Rab’lerine kavuşmaktan şüphe içindedirler! Bilin ki o, her şeyi kuşatmıştır.
Sadık Türkmen = Iyi biliniz ki onlar, Rableriyle karşılaşmaktan kuşku içindedirler. İyi biliniz ki kesinlikle O, herşeye gücü yetendir.
Seyyid Kutub = İyi bil ki onlar, Rabb'ine kavuşmaktan kuşku içindedirler. İyi bil ki O, herşeyi kuşatmıştır.
Suat Yıldırım = Ama dikkat edin ki onlar Rab’lerine kavuşma hususunda şüphe içindedirler. İyi bilin ki O, her şeyi ilmi ve kudreti ile kuşatmıştır.
Süleyman Ateş = İyi bil ki onlar, Rablerine kavuşmaktan kuşku içindedirler. İyi bil ki O, her şeyi kuşatmıştır (her şey Allâh'ın bilgisi içindedir).
Tefhim-ul Kuran = Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rabblerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, her şeyi sarıp kuşatandır.
Ümit Şimşek = Heyhat, onlar Rablerine kavuşmaktan kuşku içindedirler. Ama şunu da iyi bilin ki, O herşeyi her haliyle kuşatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk = Dikkat edin, onlar Rablerine kavuşma konusunda bir şüphe içindedirler. Gözünüzü açın! Allah Muhît'tir, herşeyi çepeçevre kuşatmıştır.
İskender Ali Mihr = Onlar gerçekten Rab’lerine mülâki olacaklarından (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıracaklarından) şüphe içindeler, öyle değil mi? O (Allah), herşeyi ihata etmiştir (ilmiyle kuşatmıştır), öyle değil mi?
İlyas Yorulmaz = Onlar Rablerine kavuşacaklarına dair, şüphe içerisinde olmadılar mı? Gerçekten O Allah, her şeyi kuşatıcı değil midir?