وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَأَنتُمْ تُبْصِرُونَ
Ve lûtan iz kâle li kavmihî e te’tûnel fâhışete ve entum tubsırûn(tubsırûne).
ve lûtan | : ve Lut |
iz kâle | : demişti |
li kavmi-hi | : kavmine |
e | : mi |
te’tûne | : geliyorsunuz |
el fâhışete | : fahişelik, kötülük |
ve entum | : ve siz |
tubsırûne | : görüyorsunuz |
Diyanet İşleri = Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o, kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre, o çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve Lût'u da göndermiştik de o zaman, kavmine demişti ki: Çirkin bir iş işlemedesiniz ve siz de onun çirkinliğini görüyorsunuz.
Abdullah Parlıyan = Ve Lût'u da kavmine peygamber gönderdik. Hani O kavmine: “Bu çirkin eylemi, insanın yapı ve yaratılışına aykırı olduğunu göre göre nasıl işliyorsunuz?” demişti.
Adem Uğur = Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik.) Kavmine şöyle demişti: Göz göre göre hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız?
Ahmed Hulusi = Lût. . . Hani kavmine dedi ki: "Siz bile bile o hayâsızlığı uyguluyorsunuz!"
Ahmet Tekin = Lût’u da peygamber olarak kavmine gönderdik. Hani kavmine:'Göz göre göre, hâlâ o en büyük günahı işleyecek, o hayâsızlığı yapacak, sapık ilişkilere devam edecek misiniz?' demişti.
Ahmet Varol = Lut'u da (an). Hani o kavmine şöyle demişti: 'Siz göre göre bu çirkin kötülüğü yapıyor musunuz?
Ali Bulaç = Lut da; hani kavmine demişti ki: "Siz, açıkça gördüğünüz halde, yine de o çirkin utanmazlığı yapacak mısınız?"
Ali Fikri Yavuz = Lût’a da peygamberlik verdik. Kavmine şöyle demişti: “- Gözünüz göre göre (bilerek) hâlâ o kötülüğü yapacak mısınız?
Ali Ünal = Lût’a da (risalet görevi verdik). Halkına şu tebliğde bulundu: “Göz göre göre bu hayasız ve çirkin işi mi yapıyorsunuz?!
Bayraktar Bayraklı = Lût da kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre hâlâ o hayâsızlığı yapacak mısınız?”[392]
Bekir Sadak = Lut'u da gonderdik; milletine soyle dedi: «Goz gore gore bir hayasizlik mi yapiyorsunuz?»
Celal Yıldırım = Lût'u da (kavmine peygamber gönderdik). Hani o, kavmine, «görüp bildiğiniz halde bu gibi hayasızlığı mı işleyeceksiniz, öyle mi ?
Cemal Külünkoğlu = Lût'u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o, kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre, (insanın yapısına ve yaratılışına aykırı olan) o çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
Diyanet İşleri (eski) = Lut'u da gönderdik; milletine şöyle dedi: 'Göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?'
Diyanet Vakfi = Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik.) Kavmine şöyle demişti: Göz göre göre hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız?
Edip Yüksel = Lut da halkına demişti ki, 'Gördüğünüz halde nasıl olur da böyle bir kötülüğü işliyorsunuz?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Lûta da risalet verdik, o vakıt ki kavmine demişti: siz gözünüz göre göre o fuhşu yapacaksınız ha?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Lut'a da peygamberlik verdik. O vakit kavmine şöyle demişti: «Siz, gözünüz göre göre o rezaleti yapacaksınız ha!?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik). O, kavmine şöyle demişti: «Göz göre göre hala o hayasızlığı yapacak mısınız?»
Gültekin Onan = Lut da; hani kavmine demişti ki: "Siz açıkça gördüğünüz halde, yine de o çirkin utanmazlığı yapacak mısınız?"
Harun Yıldırım = Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik.) Kavmine şöyle demişti: Göz göre göre hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız?
Hasan Basri Çantay = Luuta da (peygamberlik vermişdik). O zaman kavmine (öyle) demişdi: «Siz gözünüz göre göre haalâ o kötülüğü yapacak mısınız»?
Hayrat Neşriyat = Lût’u da (peygamber olarak gönderdik). O vakit kavmine şöyle demişti: 'Siz görüp durduğunuz hâlde, (hâlâ) bu çirkin işi mi yapıyorsunuz?'
İbni Kesir = Lut'u da. Hani kavmine demişti ki: Göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?
Kadri Çelik = Lut da hani kavmine demişti ki: “Siz göz göre göre, hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız?”
Muhammed Esed = Ve Lut'u da (böyle kurtarmıştık); hani o kavmine "Bu çirkin eylemi, (insanın yapı ve yaratılışına aykırı olduğunu) göre göre, nasıl işliyorsunuz?" demişti,
Mustafa İslamoğlu = Ve Lut'u da (kurtarmıştık). Hani o bir zamanlar kavmine şöyle demişti: "Siz (fıtrattan sapma olduğunu) göre göre bu (tür bir) fuhşu işlemeyi sürdürecek misiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen = Lût'u da. (peygamber gönderdik) O zaman ki, kavmine demişti ki: «O en iğrenç şeyi irtikap edecek misiniz? Halbuki siz (onun fenalığını) görürsünüz.»
Ömer Öngüt = Lût’u da halkına resul olarak gönderdik. O da onlara dedi ki: "Siz göz göre göre pek çirkin ve hayasız bir iş yapıyorsunuz ha!"
Şaban Piriş = Lût da onlara: -Göz göre göre bu fuhşu mu işliyorsunuz?! diyordu.
Sadık Türkmen = Ve lut’u da gönderdik. Hani kavmine dedi ki: “Göz göre göre siz kötülüğe/edepsizliğe dalıyorsunuz ha!
Seyyid Kutub = Lût'u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine dedi ki: 'Göz göre göre o hayâsızlığı mı işleyip duruyorsunuz?
Suat Yıldırım = Lût’u da halkına resul olarak gönderdik. O da onlara dedi ki: "Siz göz göre göre pek çirkin ve hayasız bir iş yapıyorsunuz ha!"
Süleyman Ateş = Lût'u da (gönderdik), kavmine dedi ki: "Siz göre göre o aşırı kötülüğü yapıyorsunuz ha?!"
Tefhim-ul Kuran = Lût da; hani kavmine demişti ki: «Siz, açıkça gördüğünüz halde, yine de o çirkin utanmazlığı yapacak mısınız?»
Ümit Şimşek = Lût'u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine dedi ki: 'Göz göre göre o hayâsızlığı mı işleyip duruyorsunuz?
Yaşar Nuri Öztürk = Lût'u da resul olarak gönderdik. Toplumuna şöyle dedi: "Gözünüz göre göre şu iğrençliği yapıyorsunuz ha!"
İskender Ali Mihr = Ve Lut (A.S), kavmine şöyle demişti: "Siz gördüğünüz halde fahişeliğe (kötülüğe) mi geliyorsunuz?"
İlyas Yorulmaz = Lut kavmine “Sizler göz göre göre çok çirkin davranışlarda bulunuyorsunuz. ”