فَلَوْلَا أُلْقِيَ عَلَيْهِ أَسْوِرَةٌ مِّن ذَهَبٍ أَوْ جَاء مَعَهُ الْمَلَائِكَةُ مُقْتَرِنِينَ
Fe lev lâ ulkıye aleyhi esviretun min zehebin ev câe meahul melâiketu mukterinîn(mukterinîne).
fe | : öyleyse |
lev lâ | : olsaydı olmaz mıydı, olmalı değil miydi |
ulkıye | : atıldı, verildi (takıldı) |
aleyhi | : ona |
esviretun | : bilezikler |
min zehebin | : altından |
ev | : veya |
câe | : geldi |
mea-hu | : onunla beraber |
el melâiketu | : melekler |
mukterinîne | : karîn olanlar, yakın olanlar |
Diyanet İşleri = “(Eğer doğru söylüyorsa) ona altın bilezikler atılmalı, yahut onunla beraber bulunmak üzere melekler gelmeli değil miydi?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ne olurdu, bâri ona altın bilezikler takılmış olsaydı, yahut da onunla, ona uyan, yardım eden melekler gelseydi.
Abdullah Parlıyan = Sonra neden O'na hiç altın bilezikler atılmadı? Ve neden O'nunla birlikte saflar halinde melekler gelmedi?”
Adem Uğur = Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?
Ahmed Hulusi = "(Eğer Musa dediği gibiyse) Onun üzerine altından bilezikler gönderilmesi yahut onunla beraber yakını olarak melekler gelmesi gerekmez miydi?"
Ahmet Tekin = 'Eğer onun dedikleri doğru ise, üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber, onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?' dedi.
Ahmet Varol = Onun üzerine altından bilezikler atılmalı veya kendisiyle birlikte, yakınında bulunan melekler gelmeli değil miydi?
Ali Bulaç = "Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?"
Ali Fikri Yavuz = (Mademki doğru söylüyor, peygamber olduğunu iddia ediyor; büyüklere takılan altın bilezik ve gerdanlıklar gibi Allah tarafından) onun üzerine de altın bilezikler atılıp takılsaydı ya!... Yahud beraberinde (kendisine yardım edecek ve onu tasdik edecek) melekler dizilip gelse ya!...”
Ali Ünal = “Kaldı ki, (eğer o bir rasûlse,) üzerine gökten altın bilezikler atılması gerekmez mi; veya neden yanında (ona destek olacak, iddiasını destekleyecek) melekler yok?”
Bayraktar Bayraklı = “Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında yardımcı melekler gelmeli değil miydi?”
Bekir Sadak = «Ona altin bilezikler verilmeli veya yaninda ona yardim edecek melekler gelmeli degil mi?»
Celal Yıldırım = (Eğer doğru sözlü ise) «üzerine altından bilezikler atılmalı veya beraberinde melekler yer alıp gelmeli değil miydi ?»
Cemal Külünkoğlu = (51-53) Firavun, kavmine seslenerek dedi ki: “Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı benim değil mi? Şu nehirler de benim altımdan akıyor (değil mi?) Hâlâ görmüyor musunuz? Ben, şu zavallı, nerede ise maksadını anlatamayacak durumda olan adamdan daha hayırlı değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı yahut beraberinde melekler gelmeli değil miydi?”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?'
Diyanet Vakfi = «Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?»
Edip Yüksel = 'Neden ona altınlardan oluşan bir hazine verilmiyor, yahut neden yanında çalışacak melekler gelmiyor?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Eğer o dediği gibi ise üzerine altın bilezikler atılsa ya! Yâhud yanında Melâikeler dizilse gelse ya!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer o dediği gibi ise, üzerine altın bilezikler atılsa ya, veya yanında melekler dizilse gelse ya!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?»
Gültekin Onan = "Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?"
Harun Yıldırım = “Hem üzerine altın bilezikler bırakılmalı veya yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?”
Hasan Basri Çantay = «Öyle ya, onun üstüne (gökden) altın bilezikler atılmalı, yahud beraberinde birbiri ardınca (kendisini tasdıyk edici) melekler gelmeli değil miydi»?
Hayrat Neşriyat = 'O hâlde (doğru söylüyorsa) üzerine altın bilezikler atılmalı veya berâberinde peş peşe dizilen kimseler hâlinde melekler gelmeli değil miydi?'
İbni Kesir = Ona altın bilezikler verilmeli veya beraberinde kendisine yardım edecek melekler gelmeli değil miydi?
Kadri Çelik = “O halde neden üzerine altından bilezikler atılmıyor veya onunla birlikte dizi dizi melekler gelmiyor?”
Muhammed Esed = "Sonra, neden ona hiç altın bilezikler verilmemiş ve neden onunla birlikte bir melek gelmiş değil?"
Mustafa İslamoğlu = Hem, neden ona altın künyeler bahşedilmemiş yada beraberinde saf saf dizili melekler gelmemiş?"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Onun üzerine altundan bilezikler atılmalı değil mi idi? Veya onunla beraber melekler birbirlerine mukarinler olarak gelmeli değil miydi?»
Ömer Öngüt = "Ona altın bilezikler verilmeli veya beraberinde ona yardım edecek melekler gelmeli değil miydi?"
Şaban Piriş = -Ona altın bilezikler verilmeli veya onunla birlikte yakınında yer alan melekler gelmeli değil miydi?
Sadık Türkmen = Onun üzerine altından bilezikler atılmalı değil miydi? Veya onunla birlikte birbiri ardınca dizili melekler gelmeli değil miydi?”
Seyyid Kutub = Ona altın bilezikler verilmeli, yahud yanında kendisiyle beraber yardımcı melekler gelmeli değil miydi?
Suat Yıldırım = (51-53) Firavun halkına duyuru yapıp dedi ki: "Ey benim halkım! Mısır’ın yönetimi benim elimde değil mi? Ayaklarımın altından akan şu nehirler, kanallar benim değil mi? Görmüyor musunuz? Yoksa ben, şu aşağılık, meramını bile neredeyse anlatamayan adamdan daha üstün değil miyim? Eğer o dediği gibi ise, üstüne gökten altın bilezikler atılmalı, yahut beraberinde melaikeler gelmeli değil miydi?"
Süleyman Ateş = (Eğer o, doğru söylüyorsa) Üzerine altın bilezikler atılmalı, yâhut yanında (kendisine yardım eden, onu doğrulayan) melekler de gelmeli değil miydi?"
Tefhim-ul Kuran = «Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?»
Ümit Şimşek = 'Ona gökten altın bilezikler atılsa, yahut kendisine refakat edecek melekler de onunla beraber gelseydi ya!'
Yaşar Nuri Öztürk = "Ona altın bilezikler atılmalı, yanında/hizmetinde melekler bulunmalı değil miydi?"
İskender Ali Mihr = “Öyleyse ona takılmış altından bilezikler olmalı veya onunla beraber ona yakın olan melekler gelmeli değil miydi?”
İlyas Yorulmaz = “Ona takacağı altından bilezikler verilmesi gerekmiyor muydu? Ve yahut onunla beraber dolaşacak meleklerin gelmesi gerekmez miydi?” dedi.