حِكْمَةٌ بَالِغَةٌ فَمَا تُغْنِ النُّذُرُ
Hikmetun bâligatun fe mâ tugnin nuzur(nuzuru).
hikmetun | : bir hikmettir |
bâligatun | : olgunlaşmış |
fe mâ tugni | : bir yarar sağlamadı |
en nuzuru | : uyarmalar |
Diyanet İşleri = Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!
Abdulbaki Gölpınarlı = Yüksek hikmet vardı, derken korkutuşlar fayda vermedi gitti.
Abdullah Parlıyan = ki, o haberlerden her biri gayesinin doruğuna ermiş birer yüksek bilgi hazineleridir. Derken uyarılar fayda vermedi gitti.
Adem Uğur = Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Ahmed Hulusi = Hikmeti bâliğa (amacı tam açıklayan hikmetli anlatım) verilmiştir! Ne var ki uyarmalar (anlayışı kıtlara) fayda vermiyor!
Ahmet Tekin = Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Ahmet Varol = (Bunlar) üstün bir hikmettir. Ancak uyarılar yarar sağlamıyor.
Ali Bulaç = (Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.
Ali Fikri Yavuz = Tam bir hikmet... Fakat korkutmalar fayda vermiyor.
Ali Ünal = (Bütün bunlar,) tam ve mükemmel bir hikmettir. Ama ne var ki, onlara ikaz fayda etmiyor.
Bayraktar Bayraklı = Bunlar son derece hikmetli haberlerdir, ama uyarılar işe yaramıyor.
Bekir Sadak = Bu haberlerin herbirinde ustun hikmet vardir; ama uyarmalar fayda vermiyor.
Celal Yıldırım = Gayesinin doruğuna yükselmiş bir hikmet! Ne var ki, uyarmalar, korkutmalar yarar sağlamıyor.
Cemal Külünkoğlu = (4-5) Andolsun ki, onlara (kendilerini şirkten ve bozulmalardan) alıkoyacak, son derece anlamlı ve etkili nice haberler gelmiştir. Fakat (onlara gelen) uyarılar (kendilerine) hiç fayda vermemiştir.
Diyanet İşleri (eski) = Bu haberlerin her birinde üstün hikmet vardır; ama uyarmalar fayda vermiyor.
Diyanet Vakfi = Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Edip Yüksel = Bu üstün bir hikmettir; ancak uyarılar yarar sağlamıyor.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir hikmet-i baliga, fakat inzarlar faide vermiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir hikmet-i baliğa (hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet) fakat uyarılar fayda vermiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.
Gültekin Onan = (Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarmalar bir yarar sağlamıyor.
Harun Yıldırım = En üstün seviyede ve yeterli bir hikmettir. Uyarılar ise fayda vermiyor.
Hasan Basri Çantay = Ki (her biri) gaayesine ermiş bir hikmet (ve ibret) dir. Fakat (onları) tehdîd eden (bütün bu haadise) ler asla fâide vermiyor.
Hayrat Neşriyat = (Bu,) tam bir hikmettir; fakat (onlara) o korkutucu (hâl)ler fayda vermiyor.
İbni Kesir = Ki bunlar gayesine ermiş bir hikmettir. Fakat uyarılar fayda vermiyor.
Kadri Çelik = (Kur'an) Mükemmel bir hikmettir. Ama uyarılar yarar sağlamıyor.
Muhammed Esed = (ve onlara aslında) kapsayıcı hikmet (verilmişti) ama bütün uyarılar boşa gitti(ğinden),
Mustafa İslamoğlu = hedefe tam ulaştıracak çapta bir hikmet; fakat uyarının hiçbir yararı olmadı.
Ömer Nasuhi Bilmen = Son derecedeki bir hikmettir. Fakat bu korkutucular bir faidebahş olmuyor.
Ömer Öngüt = O haberlerde hikmetin en üstünü vardır. Fakat uyarılar aslâ fayda vermiyor.
Şaban Piriş = Tam bir adalet ile.. Fakat uyarılar bir yarar sağlamadı.
Sadık Türkmen = Apaçık bir hikmettir/bir hakikattir o! Fakat uyarılar fayda vermiyor.
Seyyid Kutub = Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir, ama uyarılar yararlı olmuyor.
Suat Yıldırım = Bunlar son derece üstün hikmettir. Ama ne fayda! Uyarmalar kâr etmiyor.
Süleyman Ateş = Bunlar üstün hikmettir! Ama uyarılar fayda vermiyor.
Tefhim-ul Kuran = (Ki her biri) Doruğunda, olgunlaşmış hikmettir. Fakat uyarıp korkutmalar bir yarar sağlamıyor.
Ümit Şimşek = Bunlar tam bir hikmet timsali haberlerdir. Fakat uyarılar onlara fayda vermiyor.
Yaşar Nuri Öztürk = Doruk noktaya çıkmış, isabeti tartışmasız bir hikmettir o. Ama uyarılar yarar sağlamıyor.
İskender Ali Mihr = (Bu haberler), son derece baliğ (açık) hikmetlerdir. Buna rağmen uyarıların bir faydası olmadı.
İlyas Yorulmaz = Gerçekten onların her türlü ihtiyaçlarına cevap veren hükümler (o kitapta vardı). Ama yinede uyarılar onlara fayda vermedi.