فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا
Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).
Diyanet İşleri = (1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken düşman topluluğunun tâ ortasına dalanlara.
Abdullah Parlıyan = derken düşman topluluğunun taa ortasına dalanlara andolsun ki;
Adem Uğur = Derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki,
Ahmed Hulusi = Böylece o hâl ile halkın içine dalanlara (çok yazık)!
Ahmet Tekin = Andolsun, toz duman arasında düşman birliklerinin merkezine dalanlara, düşman hatlarını yaranlara!
Ahmet Varol = Derken onunla bir topluluğun tam ortasına dalanlara ki,
Ali Bulaç = Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
Ali Fikri Yavuz = Böylece, o dem, düşman topluluğu ortasına girenlere ki,
Ali Ünal = Derken düşman kuvvetinin ortasına dalan:
Bayraktar Bayraklı = Toplumu derinden yaralarlar.
Bekir Sadak = Dusman toplulugunun icine dalanlara ki:
Celal Yıldırım = Ve (Düşmanın) bir topluluğuna dalıp ortalayanlara and olsun ki,
Cemal Külünkoğlu = (1-5) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak tırnaklarıyla kıvılcımlar saçan, sabah erkenden baskın yapan ve orada tozu dumana katarak düşman topluluğunun içine dalan atlara andolsun ki,
Diyanet İşleri (eski) = Düşman topluluğunun içine dalanlara ki:
Diyanet Vakfi = Andolsun, toz duman arasında düşman birliklerinin merkezine dalanlara, düşman hatlarını yaranlara!
Edip Yüksel = Ve topluluğun içine dalanlara ki;
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir derneği o demde ortalayan kuvvetlere kasem eylerim ki
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = o anda bir derneği ortalayanlara (topluluğun ortasına dalanlara) ki,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Derken bir topluluğun ortasına dalanlara yemin ederim ki,
Gültekin Onan = Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
Harun Yıldırım = Toplumu derinden yaralarlar.
Hasan Basri Çantay = Dusman toplulugunun icine dalanlara ki:
Hayrat Neşriyat = Derken onunla, bir topluluğun ortasına dalanlara!
İbni Kesir = Derken bir topluluğun ortasına dalanlara,
Kadri Çelik = Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
Muhammed Esed = (körcesine) bir ordunun içine dalan!
Mustafa İslamoğlu = nihayet bu düşmanlıkla toplumun ortasına dalanlara…
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra onunla bir topluluğun ortasına girenlere (andolsun ki),
Ömer Öngüt = O toz duman içinde bir topluluğun ortasına dalanlara andolsun ki!
Şaban Piriş = Topluluğun ortasına dalanlara ..
Sadık Türkmen = Böylece, bir topluluğun ortasına dalanlara!
Seyyid Kutub = Düşman topluluğu içine dalanlara ki,
Suat Yıldırım = Derken düşman kuvvetinin ortasına dalan atların hakkı için ki:
Süleyman Ateş = Derken bir topluluğun ortasına dalanlara.
Tefhim-ul Kuran = Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
Ümit Şimşek = Düşmanın ortasına dalanlara:
Yaşar Nuri Öztürk = Derken, onunla bir topluluğun ortasına dalanlara ki,
İskender Ali Mihr = Sonra da onunla topluluğun ortasına daldılar.
İlyas Yorulmaz = Böylece (korkusuzca düşmanlarının) ortasına dalanlara yemin olsun ki.