هَذَا ذِكْرٌ وَإِنَّ لِلْمُتَّقِينَ لَحُسْنَ مَآبٍ
Hâzâ zikrun, ve inne lil muttakîne le husne meâb(meâbin).
hâzâ | : bu |
zikrun | : bir zikir |
ve inne | : ve muhakkak, şüphesiz |
li el muttekîne | : muttakiler için, takva sahipleri için |
le | : elbette, mutlaka |
husne meâbin | : sığınakların en güzeli |
Diyanet İşleri = (49-50) Bu bir öğüttür. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bu, güzel bir anılıştır ve şüphe yok ki çekinenlere elbette dönülüp varılacak pek güzel bir yer var.
Abdullah Parlıyan = İşte bu Allah'a inananlar için bir uyarıdır. Şüphe yok ki, yolunu yordamını Allah'ın kitabıyla bulanlara, dönüp varacağı güzel bir makam vardır.
Adem Uğur = İşte bu, bir hatırlatmadır. Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
Ahmed Hulusi = Bu hatırlatmadır! Muhakkak ki korunmuş olanlar için dönüş yerinin güzeli vardır.
Ahmet Tekin = Kur’ân’ın bir bölümü olan, okunarak ibadet edilen bu kıssalar, bir uyarıdır, bir öğüttür. Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlar, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler için güzel bir gelecek, cennette güzel makamlar vardır.
Ahmet Varol = Bu bir hatırlatmadır. Takva sahipleri için elbette güzel bir varış yeri vardır.
Ali Bulaç = Bu, bir zikr'dir. Şüphesiz muttakiler için, elbette varılacak güzel bir yer vardır.
Ali Fikri Yavuz = İşte bu, (anlatılanlar, onlar için) bir şereftir. Elbette takva sahibleri için dönüb varılacak güzel bir yer var.
Ali Ünal = (Rasûller hakkındaki) bu hatırlatmalarımız, onlar için iyi bir anma, başkaları için ise bir ders, bir öğüttür. İçleri O’na karşı saygıyla dopdolu olan ve Allah’a karşı gelmekten, dolayısıyla O’nun azabından sakınan (müttakî) leri gerçekten çok güzel bir âkıbet, çok hoş bir dönüş yeri beklemektedir:
Bayraktar Bayraklı = Bunlar bir öğüttür. Şüphesiz muttakîler için güzel bir gelecek vardır.
Bekir Sadak = Iste bu guzel bir anmadir. Dogrusu Allah'a karsi gelmekten sakinanlara guzel bir gelecek vardir.
Celal Yıldırım = İşte bu (anılar) bir öğüt ve hatırlamadır. Şüphesiz ki (Allah'tan) korkup (fenalıklardan) sakınanlar için dönülecek güzel bir yer ve yurt vardır.
Cemal Külünkoğlu = (49-50) İşte bu, bir hatırlatmadır! Doğrusu Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için elbette güzel bir dönüş yeri ve kapıları onlar için ardına kadar açık olan sonsuz mutluluk, esenlik cennetleri vardır.
Diyanet İşleri (eski) = İşte bu güzel bir anmadır. Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
Diyanet Vakfi = İşte bu, bir hatırlatmadır. Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
Edip Yüksel = Bu bir mesajdır: Erdemliler için güzel bir gelecek,
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte bu bir zikirdir ve şübhesiz korunan müttekîler için her halde güzel bir istikbal (bir husni meâb) var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (varış yeri) vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için herhalde güzel bir istikbal (güzel bir dönüş yeri) vardır.
Gültekin Onan = Bu bir zikirdir. Şüphesiz muttakiler için, elbette güzel bir dönüş yeri (meab) vardır.
Harun Yıldırım = İşte bu, bir hatırlatmadır. Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
Hasan Basri Çantay = Bu,(peygamberler için bir şeref ve) bir zikr (-i cemîl) dir. Takvâye erenlerin dönüb varacağı yerde elbette güzel (bir merci) dir:
Hayrat Neşriyat = (49-50) Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır.
İbni Kesir = Bu bir zikirdir. Ve muhakkak ki muttakiler için güzel bir sonuç vardır.
Kadri Çelik = Bu, bir hatırlatmadır. Şüphesiz muttakiler için, kesin varılacak güzel bir yer vardır.
Muhammed Esed = BU, (Allah'a inananlar için) bir uyarıdır. Çünkü, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyanları bütün menzillerin en güzeli beklemektedir:
Mustafa İslamoğlu = Bu (mesaj) bir hatırlatma ve uyarıdır: elbet sorumluluğunun bilincinde olanları en güzel bir menzil beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen = (49-50) İşte bu, bir şereftir. Ve şüphe yok ki, muttakîler için elbette güzel bir varılacak yer de vardır. Adn cennetleridir. Onlar için kapıları açılmış olarak.
Ömer Öngüt = İşte bu bir zikirdir ve doğrusu muttakilere güzel bir gelecek vardır.
Şaban Piriş = Bu bir hatırlatmadır. Allahtan korkanlar için elbette güzel bir gelecek vardır.
Sadık Türkmen = Bu bir hatırlatmadır/uyarıdır! Şüphesiz ki; aklını çalıştırıp korunup sakınanlar için, güzel bir gelecek/(dünyadan sonra) dönüş yeri vardır.
Seyyid Kutub = Bu bir hatırlatmadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır.
Suat Yıldırım = İşte bu bir zikirdir, bir hatırlatmadır. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir âkıbet vardır.
Süleyman Ateş = Bu, bir hatırlatmadır. Korunanlar için güzel bir gelecek vardır:
Tefhim-ul Kuran = Bu, bir zikr'dir. Şüphesiz muttakiler için, elbette varılacak güzel bir yer vardır.
Ümit Şimşek = Bütün bunlar bir hatırlatmadır. Kötülükten sakınanlar için ise varılacak güzel bir yer vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Bir hatırlatmadır bu! Korunup sakınanlar için elbette güzel bir gelecek vardır.
İskender Ali Mihr = Bu (Kur’ân-ı Kerim), bir Zikir’dir. Ve muhakkak ki muttakiler (takva sahipleri) için sığınakların en güzeli (Allah’ın Zat’ı) vardır.
İlyas Yorulmaz = Bu (Kur’an), ahiret yurdunda en güzel yerlere yerleşebilmeleri için, Allah dan korunanlara bir öğüttür.