مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ
Mâ yenzurûne illâ sayhaten vâhıdeten te’huzuhum ve hum yahıssımûn(yahıssımûne).
mâ yenzurûne | : bakmazlar, gözlemiyorlar |
illâ | : ancak, den başka |
sayhaten | : sayha, şiddetli ses dalgası |
vâhıdeten | : bir, tek |
te’huzu-hum | : onları alır, yakalar |
ve hum | : ve onlar |
yahıssımûne | : çekişirler, tartışırlar |
Diyanet İşleri = Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir tek bağrıştan başka bir şey beklemiyor onlar, ansızın helâk ediverir onları birbirleriyle düşmanlık edip dururlarken.
Abdullah Parlıyan = Onlar sadece tek bir çığlıktan başkasını beklemezler. Onlar birbirleriyle çekişip dururlarken, o sayha kendilerini yakalayıverir.
Adem Uğur = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.
Ahmed Hulusi = Onlar tartışırlarken, kendilerini yakalayacak bir tek çığlıktan (beden sur'una üfleniş) başkasını beklemiyorlar?
Ahmet Tekin = Onlar sadece şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbeye bakıyorlar. Onlar çekişip dururlarken darbe onların işini bitirir.
Ahmet Varol = Onlar tek bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. Onlar birbirleriyle çekişip dururlarken o kendilerini yakalar.
Ali Bulaç = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.
Ali Fikri Yavuz = Onların beklediği sadece bir sayhadır (Sûr’a ilk üfürülüştür) ki, onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir.
Ali Ünal = Onların beklediği, (dünyevî meseleler ve şahsî menfaatleri üzerinde) çekişip dururlarken kendilerini apansız ve kıskıvrak yakalayıverecek tek bir çığlıktan, bir patlamadan başka bir şey değil.
Bayraktar Bayraklı = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak bir sesten başka bir şey beklemiyorlar.
Bekir Sadak = Cekisip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek cigligi beklerler.
Celal Yıldırım = Onlar çekişip tartışırken ansızın kendilerini yakalayıverecek bir haykırışı beklerler.
Cemal Külünkoğlu = Onlar, birbirleriyle çekişip dururlarken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi (Sur'a ilk üfürülüşü) bekliyorlar.
Diyanet İşleri (eski) = Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler.
Diyanet Vakfi = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.
Edip Yüksel = Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Başka değil, tek bir sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Ondan) sadece bir tek sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki, onlar çekişip dururlarken kendilerini yakalayıverir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir.
Gültekin Onan = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.
Harun Yıldırım = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.
Hasan Basri Çantay = Onlar birbiriyle itişib dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek sayhadan başkasını gözetmezler.
Hayrat Neşriyat = Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini (ansızın) yakalayacak olan (korkunç)bir sesten (sûra birinci üfürülüşten) başkasını beklemiyorlar.
İbni Kesir = Onlar; sadece bir tek çığlığı beklerler ki çekişip dururlarken o, ansızın kendilerini yakalayıverir.
Kadri Çelik = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler; onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.
Muhammed Esed = (Ve bilmezler ki) (yeniden dirilmeye) itiraz edip dururlarken, (ceza olarak) kendilerini sarsıp yok edecek bir tek patlama sesi onlara yeter!
Mustafa İslamoğlu = Onlar (bunu) tartışırken, kendilerini enselenecekleri bir tek bela çığlığından başka bir şey beklemeyecek:
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar, birbirleriyle çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak olan bir sayhadan başkasını gözetmezler.
Ömer Öngüt = Onların beklediği tek bir sestir. Birbirleriyle çekişip dururken ansızın onları yakalayıverir.
Şaban Piriş = Onlar, tek bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. Birbirleriyle çekişip dururlarken onları yakalayacak.
Sadık Türkmen = Onlar sadece tek bir çığlık bekliyorlar! Onlar çekişip dururlarken o (çığlık) kendilerini yakalar.
Seyyid Kutub = Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek çığlığı beklerler.
Suat Yıldırım = Onların beklediği: Sadece bir ses!..Çekişip dururlarken kendilerini çarpacak bir ses...
Süleyman Ateş = Onların işi sadece korkunç bir sese bakar. Çekişip dururlarken ansızın o, kendilerini yakalar.
Tefhim-ul Kuran = Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip dururken o kendilerini yakalayıverir.
Ümit Şimşek = Onların beklediği tek bir sestir ki, birbirleriyle çekişip dururken onları yakalayıverir.
Yaşar Nuri Öztürk = Sadece korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar. Onlar çekişip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir.
İskender Ali Mihr = Onlar tartışırken, onları alacak (yakalayacak) olan tek bir sayhadan (şiddetli ses dalgasından) başka bir şey gözlemiyorlar (beklemiyorlar).
İlyas Yorulmaz = Onlar elçinin vaatlerine karşı gelirlerken, bekledikleri tek bir ses onları yakalayıverir.