قَالُوا تَقَاسَمُوا بِاللَّهِ لَنُبَيِّتَنَّهُ وَأَهْلَهُ ثُمَّ لَنَقُولَنَّ لِوَلِيِّهِ مَا شَهِدْنَا مَهْلِكَ أَهْلِهِ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ
Kâlû tekâsemû billâhi le nubeyyitennehu ve ehlehu summe le nekûlenne li veliyyihî mâ şehidnâ mehlike ehlihî ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).
kâlû | : dediler |
tekâsemû | : (karşılıklı) kasem ediyorlar, yemin ediyorlar |
billâhi (bi allâhi) | : Allah’a |
le | : mutlaka |
nubeyyitenne-hu | : gece baskını (geceleyin baskın) düzenleyelim |
ve ehle-hu | : ve onun ehli, ailesi |
summe | : sonra |
le | : mutlaka |
nekûlenne | : söyleyelim |
li veliyyi-hi | : ve onun velîsine, dostlarına |
mâ şehidnâ | : biz şahit olmadık |
mehlike | : helâk edilme |
ehli-hi | : onun ehli, ailesi |
ve innâ | : ve muhakkak ki biz |
le | : elbette, gerçekten |
sâdikûne | : sadıklar, doğru söyleyenler |
Diyanet İşleri = Aralarında Allah adına and içerek şöyle dediler: “Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz, sonra da velisine; ‘Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz’, diyeceğiz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah adına, aralarında yemîn ederek dediler ki: Bir gece Sâlih'i de, âilesini de öldürelim, sonra velîsine, onu öldürmediğimiz gibi öldüreni de bilmiyoruz ve şüphe yok ki doğru söylüyoruz deriz.
Abdullah Parlıyan = Bunlar Allah adına yemin ederek, aralarında anlaşıp: “O'na ve ailesine geceleyin baskın yapalım ve onların hepsini öldürelim” sonra da O'na arka çıkacak kimseye rahatlıkla: “O'nu öldürmediğimiz gibi, öldüreni de bilmiyoruz ve şüphe yok ki biz, doğru söylüyoruz” dediler.
Adem Uğur = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: Gece ona ve ailesine baskın yapalım (hepsini öldürelim); sonra da velisine: "Biz (Sâlih) ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz" diyelim.
Ahmed Hulusi = "Billahi" diye yeminleşerek dediler ki: "Ona ve ailesine gece baskın yapalım (öldürelim), sonra da Onun velîsine: Biz Onun ve ailesinin öldürülmesinden habersiziz; kesinlikle doğruyu söylüyoruz" deriz.
Ahmet Tekin = Çete reisleri bir araya gelip Allah adına birbirlerine yemin ettirdiler:'Gece, ona ve ailesine baskın yapalım. Hepsini öldürelim. Sonra da velisine, biz Sâlih ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğruyu söylüyoruz, diyelim.' dediler.
Ahmet Varol = Kendi aralarında Allah'a and içerek dediler ki: 'Muhakkak gece ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim sonra velisine: 'Biz onun ailesinin öldürülüşünde bulunmadık ve gerçekten biz doğru söyleyenleriz' diyelim.'
Ali Bulaç = Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim."
Ali Fikri Yavuz = Allah’a yeminleşerek şöyle dediler: “ - Salih’e ve ailesine (kendisine iman edenlere) muhakkak bir gece baskını yapalım (onları öldürelim), sonra geride kalan akrabasına yeminle diyelim ki, biz onun ehlinin helâkinde bulunmadık, gerçekten biz doğru söyliyenleriz.”
Ali Ünal = Bir araya gelip, Allah adına yemin ederek şöyle anlaştılar: “Andolsun, Salih ve ailesi üzerine âni bir gece baskını yapıp hepsini öldürecek, sonra da hakkını arayacak yakınlarına öldürülmeleri hadisesini görmediğimizi, böyle bir şeye şahit olmadığımızı kesin bir dille ifade edeceğiz. Kesinlikle doğruyu söylediğimizi de bilhassa belirteceğiz.”
Bayraktar Bayraklı = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: “Gece, ona ve ailesine baskın yapalım, sonra da velisine, ‘Biz ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik. İnanın ki doğru söylüyoruz' diyelim.”
Bekir Sadak = «Biz gece ona ve ailesine baskin verelim, sonra da onun dostuna, ailesinin yok edilisinde bulunmadik, suphesiz biz dogru soyluyoruz, diyelim» diye aralarinda Allah'a yemin ettiler.
Celal Yıldırım = O (fesâdçılar) kendi aralarında yemin edip dediler ki: «Ona ve ailesine bir gece baskınında bulunalım, sonra da ona sahip çıkan yakınına, ailesinin yok edilmesine şâhid olmadık ve elbette bizler doğru kimseleriz, diyelim.»
Cemal Külünkoğlu = Aralarında Allah adına yemin ederek şöyle dediler: “Mutlaka onu (Salih'i) ve ailesini geceleyin öldüreceğiz, sonra da velisine: ‘Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz' diyeceğiz.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Biz gece ona ve ailesine baskın verelim, sonra da onun dostuna, ailesinin yok edilişinde bulunmadık, şüphesiz biz doğru söylüyoruz, diyelim' diye aralarında Allah'a yemin ettiler.
Diyanet Vakfi = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: Gece ona ve ailesine baskın yapalım (hepsini öldürelim); sonra da velisine: «Biz (Sâlih) ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz» diyelim.
Edip Yüksel = ALLAH'a and içerek birbirlerine, 'Onu ve ailesine bir gece baskını yapalım ve sonra onun kabilesine, onların ölümü hakkında hiç bir şey bilmediğimizi ve doğru konuştuğumuzu söyleyelim,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allaha yeminleşerek kavlettiler, and olsun ona ve ehline bir gece baskını yapalım, sonra da veliysine: yemîn edelim biz onun helâkine şâhid olmadık diyelim, şübhesiz sözümüz sözdür, sadıkızdır dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'a and içerek, birbirlerine şöyle dediler: «Ona ve ailesine bir gece baskını yapalım, sonra da velisine yemin edelim: Biz onun öldürülmesi sırasında orada değildik; gerçekten sözümüz sözdür, doğru söylüyoruz, diyelim.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: «Gece ona ve ailesine baskın yapalım; sonra da velisine, 'Biz o ailenin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz' diyelim.»
Gültekin Onan = Kendi aralarında Tanrı adına and içerek dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ehline (ailesine) bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: 'Ehlinin (ailesinin) yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz' diyelim."
Harun Yıldırım = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: Gece ona ve ailesine baskın yapalım (hepsini öldürelim); sonra da velisine: "Biz (Sâlih) ailesinin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz" diyelim.
Hasan Basri Çantay = (Birbirine), Allah (adı) ile andlaşarak, dediler ki: «Ona ve ehline herhalde bir gece baskın yapalım (hepsini öldürelim). Sonra da velîsine: — andolsun biz o aailenin helakinde haazır değildik. Şübhesiz ki biz (bu sözümüzde) elbette saadıklarız, diyelim»!
Hayrat Neşriyat = (Bunlar,) aralarında Allah’a yemîn ederek (birbirlerine): 'Ona ve âilesine muhakkak bir gece baskın yapalım (onları öldürelim); sonra da onun velîsine, âilesinin öldürülüşünde, 'Kesinlikle (biz, orada) bulunmadık, hem şübhesiz ki biz doğru (söyleyen)kimseleriz, diyelim’ ' dediler.
İbni Kesir = Aralarında Allah'a yemin ederek: Gece, biz ona ve ailesine baskın verelim. Sonra da onun dostuna; ailesinin yok edilişinde bulunmadığımızı şüphesiz doğru söylediğimizi bildirelim, dediler.
Kadri Çelik = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: “Gece ona ve ailesine baskın yapalım; sonra da (geriye kalan) velisine, “Biz o ailenin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz” diyelim.”
Muhammed Esed = bunlar Allah adına yemin ederek aralarında andlaşıp "Ona ve ailesine geceleyin baskın yapalım (ve onların hepsini öldürelim); sonra da o'na arka çıkacak olan kimseye, rahatlıkla, 'Onun ailesinin uğradığı kıyıma biz katılmadık; çünkü biz haktan yana kimseleriz! diyelim" dediler.
Mustafa İslamoğlu = Allah adına yemin ederek dediler ki: "Ona ve yakınlarına geceleyin baskın yapıp (ortadan kaldıralım); ardından da kanını dava edecek olanlara 'Biz onun ailesinin ortadan kaldırılmasına asla karışmadık; çünkü biz kesinlikle özü sözü doğru insanlarız' diyelim" demişlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah'a and içerek dediler ki: «Her halde onu ve ailesini geceleyin telef edelim de sonra velîsine diyelim ki, biz onun ehlinin helâk olduğu yerde hazır bulunmadık ve şüphe yok ki, bizler elbette doğru sözlü kimseleriz.»
Ömer Öngüt = Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: “Gece ona ve âilesine baskın yapalım. (Hepsini öldürelim). Sonra da velisine (geride kalan akrabasına), o âilenin öldürülüşü sırasında orada bulunmadığımızı, bizim doğru olduğumuzu söyleyelim. ”
Şaban Piriş = Allah’a yemin ederek: -Onu ve ailesini geceleyin öldürelim, sonra da velisine, ailesinin yok edilişini biz görmedik gerçekten doğru söylüyoruz. diyelim, dediler.
Sadık Türkmen = Allah’a ant içerek dediler ki: “Ona ve ailesine gece baskını düzenleyelim sonra da velisine; ailesinin yok oluşuna şahit olmadığımızı söyleriz. Kesinlikle biz doğru söyleyenleriz deriz.”
Seyyid Kutub = Bunlar «Bir gece Salih'in evini basarak kendisini ve ailesini öldürelim, sonra da güvenliğini üstlenen akrabasını 'Onun ailesinin öldürülme olayından haberimiz yok, kesinlikle doğru söylüyoruz' diyelim» diye aralarında Allah adına and içtiler.
Suat Yıldırım = Allah’a yemin ederek aralarında şöyle anlaştılar:"Geceleyin ona ve yakınlarına baskın yapıp hepsini öldürür, sonra da sahip çıkan akrabalarına yakınlarının öldürülmesi esnasında orada bulunmadığımızı bildirir ve biz gerçekten doğru söylüyoruz deriz."
Süleyman Ateş = Allah'a and içerek birbirlerini: "Biz, gece ona ve âilesine baskın yap(ıp onları öldür)elim sonra velisine: 'Âilesinin öldürülüşünde bulunmadığımızı, bizim doğru olduğumuzu' söyleyelim" dediler.
Tefhim-ul Kuran = Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki: «Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim.»
Ümit Şimşek = Allah'a yemin ederek birbirlerine dediler ki: 'Salih'i ve ailesini bir gece baskınıyla öldürelim; sonra da yakınlarına, 'Onlar öldürülürken biz orada değildik; inanın doğruyu söylüyoruz' deyiveririz.'
Yaşar Nuri Öztürk = Allah adına yeminleşerek şöyle dediler: "Ona ve ailesine bir gece baskını yapalım, sonra da velisine şöyle diyelim: Biz onların ailesinin öldürülüşüne tanık olmadık. Vallahi, doğru söyleyenleriz."
İskender Ali Mihr = Allah’a kasem (yemin) ederek dediler ki: "Biz geceleyin mutlaka ona ve ailesine baskın düzenleyelim (onları öldürelim). Sonra da onun dostlarına (muhakkak ki) onun ailesinin helâk edilmesine şahit olmadık ve gerçekten biz sadıklarız (doğru söyleyenleriz)." diyelim.
İlyas Yorulmaz = Dokuz kişi “Bir gece vakti Salih’i ve ailesini öldüreceğinize dair Allah adına yemin edin. Sonra akrabalarına “Biz, onun ve ailesinin katledilişini görmedik” Biz doğru söyleyenlerdeniz deriz” dediler.