وَتَرَى الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ مُّقَرَّنِينَ فِي الأَصْفَادِ
Ve terel mucrimîne yevme izin mukarranîne fîl asfâd(asfâdi).
ve tere | : ve sen görürsün |
el mucrimîne | : mücrimler, suçlular |
yevme izin | : izin günü |
mukarranîne | : birbirine bağlanmış olanlar |
fî | : içinde |
el asfâdi(el safedu) | : bukağı, kelepçeler, zincir |
Diyanet İşleri = O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün görürsün ki suçluların boyunlarına zincirler vurulmuş.
Abdullah Parlıyan = O gün bütün suçluları, zincirlere vurulmuş görürsün.
Adem Uğur = O gün, günahkârların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
Ahmed Hulusi = O süreçte, suçluları asfad (Allâh'tan ayrı düşürmüş olan bağları) ile bağlanmışlar olarak görürsün!
Ahmet Tekin = O gün İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların, günahkârların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
Ahmet Varol = O günde suçluların bukağılara vurulmuş halde (birbirlerine) yaklaştırılmış olduklarını görürsün.
Ali Bulaç = O gün suçlu günahkarların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.
Ali Fikri Yavuz = O kıyamet günü, mücrim kâfirleri birbirine bağlanıp kelepçelenmiş olarak görürsün.
Ali Ünal = O gün, bütün hayatları günah hasadından ibaret olan inkârcı suçluları zincirlere vurulmuş görürsün.
Bayraktar Bayraklı = O kıyamet günü, mücrim kâfirleri birbirine bağlanıp kelepçelenmiş olarak görürsün.
Bekir Sadak = O gun, suclulari zincirlere vurulmus olarak gorursun.
Celal Yıldırım = Suçlu günahkârları o gün bukağılara vurulmuş görürsün.
Cemal Külünkoğlu = (49-50) O gün, suçluların zincirlerle birbirine bağlanmış olduğunu göreceksin. Onların giysileri katrandan olacak ve yüzlerini ateş bürüyecektir.
Diyanet İşleri (eski) = O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
Diyanet Vakfi = O gün suçlu günahkarların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.
Edip Yüksel = O gün suçluları, zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gün, bütün hayatları günah hasadından ibaret olan inkârcı suçluları zincirlere vurulmuş görürsün.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (48-49) Yerin başka bir yere, göklerin başka göklere dönüştürüleceği ve insanların bir olan ve gücüne karşı durulamaz olan Allah'ın huzuruna çıktıkları gün, işte o gün, günahkârların zincirlere vurulmuş olduğunu görürsün.[246]
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün, suçluların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
Gültekin Onan = O gün suçlu günahkarların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.
Harun Yıldırım = O gün, günahkârların zincire vurulmuş olduğunu görürsün.
Hasan Basri Çantay = O gün günahkârların (şeytanlarıyle birlikde) bukağılara vurulmuş olduğunu görürsün.
Hayrat Neşriyat = Hem o gün suçluları, zincirlerle birbirlerine bağlı kimseler olarak görürsün!
İbni Kesir = O gün; mücrimleri zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
Kadri Çelik = O gün suçlu günahkârların toplu zincirlere vurulduklarını görürsün.
Muhammed Esed = O Gün, bütün suçluları zincirlerle, bukağılarla birbirlerine bağlanmış olarak göreceksin,
Mustafa İslamoğlu = ve sen günahkarları o gün zincirlerle birbirlerine bağlı olarak görürsün.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o günde günahkârları bukağılara vurulmuş bir halde görürsün.
Ömer Öngüt = O gün suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün!
Şaban Piriş = Suçluları o gün zincirlere vurulmuş görürsün.
Sadık Türkmen = O gün suçluları, birbirlerine bağlı zincirlere vurulmuş olarak görürsün!
Seyyid Kutub = O gün günahkârların zincirlerle birbirlerine bağlandıklarını görürsün.
Suat Yıldırım = (49-50) O gün suçlu kâfirlerin birbirine yaklaştırılarak kelepçelendiğini görürsün. Gömlekleri katrandandır, yüzlerini ise ateş kaplar.
Süleyman Ateş = Ve o gün suçluları, birbirine (veya elleri ayaklarına) yaklaştırılarak zincirlere vurulmuş görürsün!
Tefhim-ul Kuran = O gün suçlu günahkârların (sıkı) bukağılara vurulduklarını görürsün.
Ümit Şimşek = O gün mücrimleri zincirlere vurulmuş görürsün.
Yaşar Nuri Öztürk = O gün suçluların, birbirine perçinlenmiş bukağılarla çengellendiklerini görürsün.
İskender Ali Mihr = Ve izin günü, mücrimleri kelepçelenmiş, birbirine zincirlerle bağlanmış görürsün.
İlyas Yorulmaz = O gün mücrimleri (günahkârları) birbirlerine yakın bağlanmış olarak görürsün.