قُلْ أَرَأَيْتَكُمْ إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُ اللّهِ بَغْتَةً أَوْ جَهْرَةً هَلْ يُهْلَكُ إِلاَّ الْقَوْمُ الظَّالِمُونَ
Kul e raeytekum in etâkum azâbullâhi bagteten ev cehreten hel yuhleku illâl kavmuz zâlimûn(zâlimûne).
kul | : de, söyle |
e raeyte-kum | : siz (herbiriniz) kendinizi gördünüz mü? Sen halinizi gördün mü? Aczinizi anladın mı?(e raeyte |
in etâ-kum | : eğer size gelse |
azâbu allâhi | : Allah’ın azabı |
bagteten | : ansızın, aniden |
ev cehreten | : veya açıkça |
hel | : ...mı? |
yuhleku | : helâk edilir |
illâ el kavmu | : kavimden başkası |
ez zâlimûne | : zâlimler |
Diyanet İşleri = De ki: “Ne dersiniz, Allah’ın azabı size beklenmedik bir anda veya açıktan açığa gelse, zalimler toplumundan başkası mı helâk edilecek?”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah'ın azâbı ansızın, yahut açıkça gelip çatsa size, zulmeden kavimden başkası helâk edilir mi dersiniz?
Abdullah Parlıyan = De ki: Allah'ın azabı aniden veya açıkca size gelecek olsa, durumunuz ne olur söyler misiniz? O zaman yok edilenler, varlık sebebine aykırı davrananlardan başkası mı olur?
Adem Uğur = De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?
Ahmed Hulusi = De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allâh azabı ansızın veya açıkça gelse, zâlimler güruhundan başkası mı helâk edilir?"
Ahmet Tekin = Onlara:'Size dünyada Allah’ın azâbı, ansızın veya açıkça gelirse, nasıl davranacağınızı söyler misiniz bana? Baskıcı, zâlim ve işkenceci, temel hak ve hürriyetleri engelleyen, küfürde ısrar eden toplumlardan başkaları helâk edilir mi hiç?' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Ne dersiniz, size Allah'ın azabı aniden yahut açıktan gelirse zalimler topluluğundan başkası helak edilir mi?'
Ali Bulaç = De ki: "Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıkdan geliverirse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?"
Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Bana haber verin bakayım! Eğer Allah’ın azâbı ansızın, yahut göz göre başınıza gelse, zâlimler güruhundan başkası mı helâk olur?”
Ali Ünal = De ki: “Söyleyin bakalım, Allah’ın azabı üzerinize ansızın da gelse, göz göre göre de gelse, işi gücü zulüm olan topluluktan başkası mı helâk edilecek?”
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Söyler misiniz? Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zâlim toplumdan başkası mı helâk olur?”
Bekir Sadak = De ki: «Allah'in azabi size ansizin veya acikca gelirse, zalimlerden baskasi mi yok olur? Bana bildirin.»
Celal Yıldırım = De ki: Haber verin bana, eğer Allah'ın azabı ansızın veya açıktan size gelecek olursa, zâlimler topluluğundan başkası mı helak olur ?
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Allah'ın azabı ansızın veya açıkça başınıza gelse durumunuz ne olur, söyler misiniz?” (O zaman hiç) zalim halktan başkası yok edilir mi?
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, zalimlerden başkası mı yok olur? Bana bildirin.'
Diyanet Vakfi = De ki: Söyler misiniz; size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helâk olur?
Edip Yüksel = De: 'ALLAH'ın azabı size ansızın veya duyurudan sonra gelse... Zalim toplumdan başkası mı yok edilir?'
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: Gördün mü kendinizi: Şayed Allahın azâbı ansızın yahûd açıktan başınıza geliverirse zalimler gürûhundan başkası mı helâk olacak?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Kendinizi gördünüz mü? Şayet Allah'ın azabı ansızın yahut açıktan başınıza geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helak olur?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Söyler misiniz bana! Size Allah'ın azabı ansızın veya açıkça gelirse, zalim toplumdan başkası mı helak olur?»
Gültekin Onan = De ki: "Düşündünüz mü hiç, size Tanrı'nın gazabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğratılacak?"
Harun Yıldırım = De ki: "Allahın azabı aniden veya (derece derece) hissedilir şekilde başınıza gelse durumunuz ne olur, söyler misiniz? (O zaman hiç) zalim halktan başkası yok edilir mi?
Hasan Basri Çantay = De ki: "Tutun ki Allah'ın azabı aniden ya da ayan açık geldi; (o zaman) hiç zalim halktan başkası helak edilir mi dersiniz?
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Söyleyin bakalım! Eğer size Allah’ın azâbı ansızın veya açıkça gelirse, zâlimler topluluğundan başkası mı helâk edilir?'
İbni Kesir = De ki: Bana haber verir misiniz; Allah'ın azabı siz ansızın ve açıkça gelirse; zalimler güruhundan başka kimse helake uğratılmış olur mu?
Kadri Çelik = De ki: “ Düşündünüz mü kendinizi hiç? Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gediğinde, zalimlerden başkası mı helak edilir (söyler misiniz)?”
Muhammed Esed = De ki: "Allahın azabı aniden veya (derece derece) hissedilir şekilde başınıza gelse durumunuz ne olur, söyler misiniz? (O zaman hiç) zalim halktan başkası yok edilir mi?
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Tutun ki Allah'ın azabı aniden ya da ayan açık geldi; (o zaman) hiç zalim halktan başkası helak edilir mi dersiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Gördün mü kendinizi! Eğer Allah Teâlâ'nın azabı sizlere ansızın veya apaçık gelirse zalimler olan kavimden başkası mı helâk edilmiş olur?»
Ömer Öngüt = De ki: “Söyleyin bana! Allah'ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse, zâlimler gürûhundan başkası mı helâk olur?”
Şaban Piriş = De ki: -Bana haber verin, Allah’ın azabı size ansızın, veya açıktan açığa gelip çatsa, zalim toplumdan başkası mı helak edilir?
Sadık Türkmen = De ki: “Söyleyin, hiç düşündünüz mü? Allah’ın azabı ansızın veya açıkça görülerek gelse; o zaman zalim toplumdan başkası imha edilir mi?”
Seyyid Kutub = De ki, 'Ne sanıyorsunuz, eğer ansızın ya da açık bir şekilde size Allah'ın azabı gelse, zalimler güruhundan başkası mı helâk olur?'
Suat Yıldırım = De ki! "Söylesenize bana: Eğer Allah’ın azabı, ansızın yahut göz göre göre size gelirse zalim topluluktan başkası mı helâk olacak?"
Süleyman Ateş = De ki: "Düşündünüz mü kendinizi hiç? Size Allâh'ın azâbı ansızın, ya da açıkça gelse, zâlim toplumdan başkası mı helâk edilir?"
Tefhim-ul Kuran = De ki «Düşündünüz mü hiç; size Allah'ın azabı apansız ya da açıktan geliverse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?»
Ümit Şimşek = De ki: Söyleyin bana, eğer Allah'ın azabı size âniden veya göz göre göre gelecek olsa, zalimler güruhundan başkası mı helâk edilmiş olur?
Yaşar Nuri Öztürk = Şunu da söyle: "Düşünün bakalım; Allah'ın azabı size ansızın, açıktan geliverse, zalimler topluluğundan başkası mı helâk edilecek?"
İskender Ali Mihr = (Ya Muhammed müşriklere) de ki: “Siz (herbiriniz) kendinizi gördünüz mü? (halinizi, acizliğinizi anladınız mı?) Eğer Allah’ın azabı ansızın veya açıkça gelse, zalimler kavminden başkası mı helâk edilir?”
İlyas Yorulmaz = Deki “Kendi kendinize bir düşünün! Allah’ın azabı ansızın veya açıkça gelse, yalnızca zulmeden topluluklar mı yok edilir?”