قَالَ يَا قَوْمِ لِمَ تَسْتَعْجِلُونَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ لَوْلَا تَسْتَغْفِرُونَ اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Kâle yâ kavmi lime testa’cilûne bis seyyieti kablel haseneti, lev lâ testagfirûnallâhe leallekum turhamûn(turhamûne).
kâle | : dedi |
yâ kavmi | : ey kavmim |
lime | : neden, niçin |
testa’cilûne | : acele istiyorsunuz, acele ediyorsunuz |
bî es seyyieti | : seyyiati, kötülüğü |
kable | : önce |
el haseneti | : hasenat, iyilik |
lev lâ | : olsa olmaz mıydı |
testagfirûnallâhe | : Allah’tan mağfiret isteyin, dileyin |
lealle-kum | : böylece siz |
turhamûne | : rahmet olunursunuz, olunasınız |
Diyanet İşleri = Salih, onlara “Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah’tan bağışlanma dileseniz ya!”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey kavmim dedi, iyilikten önce ne diye çarçabuk kötülüğü istersiniz? Ne olur, Allah'tan yarlıganma dileseniz de merhamete lâyık olsanız.
Abdullah Parlıyan = Salih, bu ilâhî mesaja karşı çıkanlara: “Ey kavmim!” dedi. “İyiliği ummak yerine, neden kötülüğün çarçabuk sizi bulmasını istiyorsunuz? Belki acınıp, esirgenirsiniz diye niçin, Allah'tan günahlarınızın bağışlanmasını istemiyorsunuz?”
Adem Uğur = Sâlih dedi ki: Ey kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet edilir.
Ahmed Hulusi = (Sâlih) dedi ki: "Ey kavmim! İyilikten önce kötülüğü niye acele istiyorsunuz? Merhamet görmeniz için Allâh'a istiğfar etseniz iyi olmaz mı?"
Ahmet Tekin = Sâlih: 'Ey kavmim, iyilikten, devlet düzeninden önce, küstahça kötülüğü, anarşiyi istemekte niye acele ediyorsunuz? İnkârınızdan dolayı Allah’tan bağışlanma, koruma kalkanına alınma dilemiş olsaydınız, umulur ki merhametine mazhar olurdunuz.' dedi.
Ahmet Varol = Dedi ki: 'Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün çarçabuk gelmesini istiyorsunuz? Allah'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki merhamet olunursunuz.'
Ali Bulaç = Dedi ki: "Ey kavmim, neden iyilikten önce kötülük konusunda acele davranıyorsunuz? Allah'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz."
Ali Fikri Yavuz = (Salih onlara şöyle) dedi: “- Ey benim kavmim! Niçin tevbeden önce azabı çabuk istiyorsunuz? Ne olur, Allah’dan mağfiret dileseniz, belki merhamet olunursunuz.”
Ali Ünal = Salih, “Ey kavmim!” dedi, “niye iyiliği istemek varken, başınıza acele bir kötülüğün gelmesini istiyorsunuz. Rahmet ve merhamete nail kılınmak ümidiyle, günahlarınızdan dolayı Allah’tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi?”
Bayraktar Bayraklı = Sâlih dedi ki: “Ey kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan af dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet edilir.”
Bekir Sadak = Salih: «Ey milletim! Niye iyilikten once, acele kotuluk istiyorsunuz? Merhamet olunasiniz diye Allah'tan magfiret dileseniz olmaz mi?» dedi.
Celal Yıldırım = Sâlih, onlara: «Ey kavmim!» dedi, «neden iyilikten önce kötülüğü acele istiyorsunuz? Allah'tan bağışlanmanızı dileseniz a ; ola ki rahmete eriştirilirsiniz.»
Cemal Külünkoğlu = (Salih, onlara) dedi ki: “Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah'tan bağışlanma dileseniz ya!”
Diyanet İşleri (eski) = Salih: 'Ey milletim! Niye iyilikten önce, acele kötülük istiyorsunuz? Merhamet olunasınız diye Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı?' dedi.
Diyanet Vakfi = Sâlih dedi ki: Ey kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet edilir.
Edip Yüksel = 'Halkım,' dedi, 'neden iyilik yerine kötülükte acele ediyorsunuz? Merhamet edilmeniz için ALLAH'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez miydi?'
Elmalılı Hamdi Yazır = ey benim kavmim! dedi: niçin haseneden önce seyyieyi iviyorsunuz? Ne olur Allaha istiğfar etseniz, belki rahmetine nâil olursunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Salih dedi ki: «Ey benim kavmim, iyilikten önce niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Ne olur Allah'a istiğfar etseniz, belki rahmetine ulaşırsınız.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Salih dedi ki: «Ey benim kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Ne olur Allah'a istiğfar etseniz, belki rahmetine ulaşırdınız.»
Gültekin Onan = Dedi ki: "Ey kavmim, neden iyilikten önce kötülük konusunda acele davranıyorsunuz? Tanrı'dan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz."
Harun Yıldırım = Sâlih dedi ki: Ey kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet edilir.
Hasan Basri Çantay = (Saalih) dedi ki: «Ey kavmim, niçin iyiden (ve güzelden) evvel çarçabuk kötüyü istiyorsunuz? Allahdan yarlığanmanızı istemeli değil misiniz? (Böyle yaparsanız) me'müldür ki esirgenirsiniz».
Hayrat Neşriyat = (Sâlih:) 'Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğü acele istiyorsunuz? Allah’dan mağfiret dileseniz olmaz mı? Olur ki size mağfiret olunur.'
İbni Kesir = Salih dedi ki: Ey kavmim; niçin iyilikten önce çarçabuk kötülük istiyorsunuz? Merhamet olunmanız için Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı?
Kadri Çelik = Dedi ki: “Ey kavmim! Neden iyilikten önce, kötülük konusunda acele davranıyorsunuz? Neden merhamet olunasınız diye Allah'tan mağfiret dilemiyorsunuz ki?”
Muhammed Esed = (Salih ilahi mesaja karşı çıkanlara:) "Ey kavmim!" dedi, "İyiliği ummak yerine, neden kötülüğün çarçabuk sizi bulmasını istiyorsunuz? Belki acınıp esirgeniriz diye niçin Allah'tan günahlarınızı bağışlamasını istemiyorsunuz?"
Mustafa İslamoğlu = (Salih) "Ey kavmim!" dedi, "Niçin iyi olan dururken kötü olanın çabucak gelmesini istiyorsunuz? Niçin Allah'tan af dilenmiyorsunuz? Belki ilahi rahmete nail olursunuz."
Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «Ey kavmim! Ne için iyilikten evvel fenalığı acele istiyorsunuz? Allah'a istiğfar etmeli değil misiniz? Olabilir ki, rahmete nâil olursunuz.»
Ömer Öngüt = Dedi ki: “Ey Kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret dilemeniz gerekmez mi? Belki merhamet olunursunuz. ”
Şaban Piriş = Salih: -Ey halkım, iyilikten önce niçin kötülüğe acele ediyorsunuz? Merhamet olunmanız için, Allah’tan bağışlanma dileseniz olmaz mıydı? dedi.
Sadık Türkmen = “ey kavmim!” dedi. “Niçin iyilikten önce kötülüğe acele ediyorsunuz? Allah’tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Belki merhamet olunursunuz.”
Seyyid Kutub = Salih onlara «Ey soydaşlarım, niye iyilikten önce kötülüğü istiyorsunuz, neden çarpılacağınız cezanın bir an önce başınıza gelmesini diliyorsunuz? Allah'tan af dilesenize, ; ola ki O'nun merhametinden pay alırsınız.»
Suat Yıldırım = "Ey halkım!" dedi, "İyiliği bırakıp da neden kötülüğün çarçabuk gelmesini istiyorsunuz. Niçin, merhametine nail olmak ümidiyle Allah’tan af dilemiyorsunuz?"
Süleyman Ateş = Dedi: "Ey kavmim, iyilikten önce neden kötülüğe eviyorsunuz? Esirgenmeniz için Allah'tan mağfiret dilemeniz gerekmez mi?"
Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Ey kavmim, neden iyilikten önce, kötülük konusunda acele davranıyorsunuz? Allah'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz»
Ümit Şimşek = Salih 'Ey kavmim,' dedi. 'Niçin iyiliğin değil de kötülüğün çabuklaştırılmasını istiyorsunuz? Allah'tan bağışlanmanızı isteseniz ya! Bakarsınız, size merhamet edilir.'
Yaşar Nuri Öztürk = Sâlih dedi: "Ey toplumum! İyilikten önce kötülüğü istemede aceleniz niye? Merhamet görebilmeniz için Allah'tan af dileseniz olmaz mı?"
İskender Ali Mihr = (Salih A.S) dedi ki: "Ey kavmim! Niçin hasenattan önce seyyiat için acele ediyorsunuz? Allah’tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Böylece rahmet olunasınız diye."
İlyas Yorulmaz = Salih onlara “Ey kavmim! İyilikten önce, niçin kötülüğün acele olarak gelmesini istiyorsunuz. Allah dan bağışlanma dilemeniz gerekmez miydi? Belki merhamet olunurdunuz” dedi.