قَالَا رَبَّنَا إِنَّنَا نَخَافُ أَن يَفْرُطَ عَلَيْنَا أَوْ أَن يَطْغَى
Kâlâ rabbenâ innenâ nehâfu en yefruta aleynâ ev en yatgâ.
Diyanet İşleri = Mûsâ ve Hârûn, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbimiz dediler, korkarız aşırı davranır hakkımızda, yahut da büsbütün azar.
Abdullah Parlıyan = Musa ile Harun: “Ey Rabbimiz!” dediler. “Korkarız, hakkımızda çok aşırı davranır yahut da büsbütün azar.”
Adem Uğur = Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.
Ahmed Hulusi = "Rabbimiz! Doğrusu biz, bizim aşırı üstümüze gelmesinden veya taşkınlık yapmasından korkarız" dediler.
Ahmet Tekin = Onlar:'Ey Rabbimiz, onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız.' dediler.
Ahmet Varol = Dediler ki: 'Rabbimiz! Biz onun bize karşı taşkınlık etmesinden ya da iyice azmasından korkuyoruz.'
Ali Bulaç = Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."
Ali Fikri Yavuz = (Mûsa ile Harûn) dediler ki: “- Ey Rabbimiz! Firavun’un bize saldırmasından, yahud aşırı gitmesinden korkuyoruz.”
Ali Ünal = Musa ve Harun, “Rabbimiz,” dediler, “birden üzerimize gelip, tebliğimizi tamamlamaya imkân vermemesinden veya daha da azgınlaşıp, zulüm ve inkârında ileri gitmesinden endişe ediyoruz.”
Bayraktar Bayraklı = Mûsâ ve kardeşi, “Ey Rabbimiz, onun bize kötülük etmesinden veya azgınlığının artmasından korkarız” dediler.
Bekir Sadak = Musa ve kardesi: «Rabbimiz! Onun bize kotuluk etmesinden veya azginliginin artmasindan korkariz» dediler.
Celal Yıldırım = Musâ ile kardeşi, «Rabbimiz ! Doğrusu onun bize azgınca saldırmasından veya zulüm ve tuğyanda bulunmasından korkarız» dediler.
Cemal Külünkoğlu = Musa ve Harun, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize kötülük etmesinden yahut iyice azmasından korkuyoruz!”
Diyanet İşleri (eski) = Musa ve kardeşi: 'Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden veya azgınlığının artmasından korkarız' dediler.
Diyanet Vakfi = Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.
Edip Yüksel = Dediler ki: 'Rabbimiz, onun bize karşı saldırı ve taşkınlıkta bulunmasından korkuyoruz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbenâ dediler, korkarız ki bize şiddetle saldırır, yâhud tuğyanını artırır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = «Ey Rabbimiz, bize şiddetle saldırmasından veya azgınlığının artmasından korkarız!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Musa ile Harun) «Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız» dediler.
Gültekin Onan = Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."
Harun Yıldırım = Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.
Hasan Basri Çantay = Dediler: «Ey Rabbimiz, doğrusu onun bize karşı aşırı gitmesinden, yahud tuğyanını artırmasından endîşe ediyoruz biz».
Hayrat Neşriyat = (Mûsâ ve kardeşi:) 'Rabbimiz! Doğrusu biz (onun) bize karşı aşırı davranmasından; ya da azmasından korkuyoruz' dediler.
İbni Kesir = Dediler ki: Rabbımız; onun bize taşkınlık yapmasından veya azgın davranmasından endişe ederiz.
Kadri Çelik = Dediler ki: “Rabbimiz! Biz Gerçekten onun bizden öne geçmesinden (tebliği engellemesinden) ya da azgın davranmasından korkmaktayız.”
Muhammed Esed = (Musa ile Harun:) "Ey Rabbimiz!" dediler, "onun bize düşmanca davranmasından yahut azgınlık(ta devam) etmesinden korkarız".
Mustafa İslamoğlu = O ikisi "Rabbimiz!" dediler, "doğrusu biz, bize aşırı şiddet uygulamasından veya daha da azgınlaşmasından korkarız."
Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Muhakkak biz korkarız ki, ya üzerimize şiddetle saldırır veya haddi tecavüz eder.»
Ömer Öngüt = “Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden, veya azgınlığının artmasından korkuyoruz.” dediler.
Şaban Piriş = -Rabbimiz, biz onun bize taşkınlık yapmasından veya azmasından korkuyoruz, dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Rabbimiz! Onun bize saldırmasından, yahut azgınlık yapmasından korkuyoruz.”
Seyyid Kutub = Musa ve Harun dediler ki; «Ey Rabbi'miz, korkarız ki, Firavun bize karşı bir taşkınlık yapar, ya da azgınlığını artırır.»
Suat Yıldırım = "Ya Rabbenâ" dediler, "doğrusu, korkarız ki o bize son derece kötü davranır, hatta ileri gidip daha da azar."
Süleyman Ateş = Dediler ki: "Rabbimiz, onun bize taşkınlık etmesinden, yahut iyice azmasından korkuyoruz."
Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Rabbimiz, biz gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkmaktayız.»
Ümit Şimşek = İkisi dediler ki: 'Ey Rabbimiz, onun bize tecavüzünden yahut daha da azgınlaşmasından korkarız.'
Yaşar Nuri Öztürk = Dediler ki: "Rabbimiz, onun aleyhimizde bir taşkınlık yapmasından yahut yine azmasından korkuyoruz."
İskender Ali Mihr = (O ikisi): “Rabbimiz gerçekten biz, onun bize (karşı) ifrata (aşırı) gitmesinden veya azgın davranmasından korkuyoruz.” dediler.
İlyas Yorulmaz = Musa ve Harun Rablerine “Ey Rabbimiz! Firavun’un önemsemeyip aldırış etmeyerek bizi dinlemeyeceğinden veya bize aşırı sert davranmasından korkuyoruz” dediler.