يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا
Yes’elûneke anis sâati eyyâne mursâhâ.
yes’elûne-ke | : sana soruyorlar |
an(i) es sâati | : (kıyâmet) saatinden |
eyyâne | : ne zaman |
mursâ-hâ | : yaşamın son bulma zamanı, onun gelip çatması, vuku bulması |
Diyanet İşleri = Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Senden sorarlar kıyâmeti, ne vakit kopacak?
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Sana kıyamet ne zaman gelip çatacak diye soruyorlar.
Adem Uğur = Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)
Ahmed Hulusi = Sana O Saat'ten soruyorlar: Onun gelip çatması ne zaman, diye.
Ahmet Tekin = Sana Kıyametin kopacağı ânı soruyorlar:'Kâinattaki hayatiyet ne zaman ebedî âlemin limanına demir atıp duracak?' diyorlar.
Ahmet Varol = Sana kıyametten soruyorlar: 'Gelip çatması ne zaman?' diye.
Ali Bulaç = "O ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet saatini soruyorlar.
Ali Fikri Yavuz = Sana kıyametten soruyorlar: “- Ne zaman kaim olacak?”
Ali Ünal = Şimdi sana Kıyamet’i soruyorlar, “Ne zaman gelip demir atacak?” diye;
Bayraktar Bayraklı = (42-46) Sana, kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki? Onun bilgisi sadece Rabbine aittir. Sen, sadece kıyametten korkanı uyaransın. Kıyameti gördükleri gün, dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar.[718]
Bekir Sadak = Senden kiyametin ne zaman gelip catacagini sorarlar.
Celal Yıldırım = Senden Kıyâmet'in kopuş saatinin ne vakit ortaya çıkacağını soruyorlar.
Cemal Külünkoğlu = Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Diyanet İşleri (eski) = Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar.
Diyanet Vakfi = Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.)
Edip Yüksel = Sana Saat (dünyanın sonu) ne zaman gerçekleşecektir diye soruyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sana o saattan soruyorlar: ne zaman demir atması?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sana o saatten (kıyameti) soruyorlar «Ne zaman demir atması?» diye,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye.
Gültekin Onan = "O ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet saatini soruyorlar.
Harun Yıldırım = (Ey Muhammed) Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.
Hasan Basri Çantay = Sana o saati (kıyameti), onun ne zaman demir atacağını sorarlar.
Hayrat Neşriyat = Sana, 'Vukua gelmesi ne zaman?' diye kıyâmetten soruyorlar!
İbni Kesir = Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.
Kadri Çelik = “O ne zaman demir atacak?” diye, sana kıyameti sorarlar.
Muhammed Esed = (Ey peygamber!) Sana Son Saat'i soruyorlar: "Ne zaman gelip çatacak?"
Mustafa İslamoğlu = (Ey Peygamber!) Sana "Kıyamet ne zaman kopacak?" diye soruyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = (42-44) Sana Kıyametten sorarlar ki, onun vukû'u ne zamandır? Sen onu yâdetmek hususunda ne haldesin? Onun sonu Rabbine varır.
Ömer Öngüt = Sana kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar.
Şaban Piriş = Sana kıyametin ne zaman gerçekleşeceğini soruyorlar.
Sadık Türkmen = Sana, o saatten soruyorlar: “Ne zaman gelecek?” (diye).
Seyyid Kutub = Ey Muhammed! Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar.
Suat Yıldırım = Sana kıyamet saatini sorarlar: "Demir atması ne zaman?" diye.
Süleyman Ateş = Sana sâ'atden soruyorlar: Demir atması (gelip çatması) ne zaman diye.
Tefhim-ul Kuran = «O ne zaman demir atacak?» diye, sana kıyamet saatini soruyorlar.
Ümit Şimşek = Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk = O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması ne zaman?" diye.
İskender Ali Mihr = Sana o saatten (kıyâmetten) soruyorlar: “Onun vukuu ne zaman?”
İlyas Yorulmaz = “Kıyametin oluşumu ne zaman?” diye sorup duruyorlar.