يَوْمَ يُكْشَفُ عَن سَاقٍ وَيُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ
Yevme yukşefu an sâkın ve yud’avne iles sucûdi fe lâ yestetîûn(yestetîûne).
yevme | : gün |
yukşefu | : açılır, açığa çıkar (sırlar) giderilir |
an sâkın | : perde, sırlar, gerçekler |
ve yud’avne | : ve davet edilirler |
ilâ es sucûdi | : secde etmeye |
fe | : artık, fakat |
lâ yestetîûne | : muktedir olamazlar, güçleri yetmez |
Diyanet İşleri = (42-43) Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Hâlbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar (ve buna yanaşmıyorlar)dı.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün, işler güçleşir ve secdeye dâvet edilirler, derken güçleri yetmez.
Abdullah Parlıyan = O gün işler güçleşir, onlar secde etmeye çağrılacaklar ama güçleri yetmez ve vakti de geçmiştir zaten.
Adem Uğur = O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.
Ahmed Hulusi = Hakikatin açığa çıkıp, Allâh'tan ayrı vücud verdikleri benliklerinin yokluğunu itirafa (secdeye) davet edildikleri süreçte, bunun gereğini yerine getiremeyeceklerdir!
Ahmet Tekin = İşlerin güçleşip, herkesin paçalarını sıvayıp kaçacak yer aradığı (paçalarının tutuştuğu) gün, secdelere davet edilecekleri gün, secdeye güç yetiremiyecekleri, vakit bulamayacakları gün mâbutlarını çağırsınlar.
Ahmet Varol = O gün bacak açılır ve secdeye çağrılırlar ama güç yetiremezler.
Ali Bulaç = Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
Ali Fikri Yavuz = O kıyamet günü ki, iş güçleşip hakikat perdesi açılmağa başlıyacak, secdeye (Hakka boyun eğmeğe) çağrılacaklar; fakat güçleri yetmiyecektir.
Ali Ünal = Gün gelir, gerçek bütün açıklığıyla ortaya çıkar ve paçalar tutuşur. (İbadete tek lâyık Zât’ın, hükmün tek sahibinin Allah olduğunu göstermek üzere) secdeye davet edilirler, (fakat aynı daveti dünyada reddettikleri, namaz kılmaya, Allah’a teslim olmaya yanaşmadıkları için) buna muvaffak olamazlar.
Bayraktar Bayraklı = O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler; fakat güç yetiremezler.
Bekir Sadak = (42-43) O gun isin dehsetinden baldirlar acilir; gozleri donmu3gj olarak yuzlerini zillet burur; Secdeye cagirilirlar ama buna gucleri yetmez. Oysa, kendileri sapasaglam olduklari zaman secdeye cagirilmislardi.
Celal Yıldırım = O gün, baldır-bacak açılacak ; secdeye çağrılacaklar ama (buna) güçleri yetmiyecek.
Cemal Külünkoğlu = Baldırın çıplak kalacağı (işlerin zorlaşacağı), bütün insanların secdeye davet edileceği gün (inkârcılar) secde etmeye güç yetiremezler.
Diyanet İşleri (eski) = (42-43) O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.
Diyanet Vakfi = O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.
Edip Yüksel = Gün gelecek, onların içyüzleri açığa çıkarılacak, secdeye çağrılacaklar; ancak buna güçleri yetmeyecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gün ki saktan bir keşf olunur ve secdeye da'vet edilirler o vakıt güçleri yetmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (42-43) O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür; secdeye çağırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa, kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler. Fakat güç yetiremezler.
Gültekin Onan = Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
Harun Yıldırım = Baldırın açılacağı o günde onlar secde etmeye davet edilecekler de, buna güç yetiremeyecekler.
Hasan Basri Çantay = (Hatırla ki o gün) baldır (lar) ın açılacağı, kendilerinin secdeye da'vet edilecekleri bir gündür. Fakat (buna) güc yetiremeyeceklerdir.
Hayrat Neşriyat = O gün (kıyâmet günü) paçalar sıvanır (iş zorlaşır) ve (onlar) secdeye çağrılırlar; fakat güç yetiremezler.
İbni Kesir = O gün; baldırlar açılır ve secdeye çağrılırlar. Ama buna güç yetiremezler.
Kadri Çelik = İşlerin son derece güçleşip paçaların tutuşacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
Muhammed Esed = insan bedeninin bir kemik yığınından ibaret hale getirileceği gün ve onların, (şimdi hakikati inkar edenlerin, Allah'ın huzurunda) secde etmeye çağrılacakları ama onu yapmaya güçlerinin yetmeyeceği gün.
Mustafa İslamoğlu = O ezici gücün kendini gösterip dizde dermanın kalmadığı ve secdeye davet edilecekleri gün, asla ona güçleri yetmeyecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = (40-42) Onlara soruver, buna hangisi kefildir? Yoksa onlar için ortaklar mı vardır? Haydi eğer doğru sözlü kimseler iseler o ortaklarını getiriversinler. O gün ki, bacaklar açılır ve secdelere davet olunurlar, artık muktedir olamayacaklardır.
Ömer Öngüt = O gün baldırlar açılır ve secdeye dâvet edilirler, fakat güç getiremezler.
Şaban Piriş = İşler kızıştığı gün, secdeye çağrılırlar da buna güçleri yetmez.
Sadık Türkmen = Perdenin kalktığı/herşeyin açığa çıktığı ve secdeye davet edildikleri o gün, güç yetiremezler (secde etmek isterler ama edemezler).
Seyyid Kutub = O gün işin dehşetinden baldırlar açılır; ve secdeye davet edilecekleri gün secde edemezler.
Suat Yıldırım = O gün işler son derece güçleşir, paçalar tutuşur. Bütün insanlar secdeye dâvet edilir, fakat kâfirler secde edemezler.
Süleyman Ateş = Bacaktan açılacağı (paçanın sıvanacağı, işlerin güçleşeceği) ve secdeye da'vet edilecekleri gün (secde) edemezler.
Tefhim-ul Kuran = Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.
Ümit Şimşek = O gün işler çetinleşir de secdeye çağrılırlar; fakat güçleri yetmez.
Yaşar Nuri Öztürk = Baldırın çıplak kalacağı, secdelere çağrılacakları gün, onu da yapamayacaklar.
İskender Ali Mihr = Gerçeklerin açığa çıktığı gün, secde etmeye davet olunurlar. Fakat (secde etmeye) güçleri yetmez.
İlyas Yorulmaz = Onlar, o hesap günü, secde etmeye davet edildiklerinde, bacaklarının titremesinden tanınırlar. Secde etmeye güçleri yetmez