إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ لِمَ تَعْبُدُ مَا لَا يَسْمَعُ وَلَا يُبْصِرُ وَلَا يُغْنِي عَنكَ شَيْئًا
İz kâle li ebîhi, yâ ebeti lime ta’budu mâ lâ yesmau ve lâ yubsıru ve lâ yugnî anke şey’â(şey’en).
iz kâle | : demişti |
li ebî-hi | : babasına |
yâ | : ey |
ebeti | : babacığım |
lime | : niçin |
ta’budu | : kul oluyorsun |
mâ lâ yesmau | : işitmeyen şey |
ve lâ yubsıru | : ve görmeyen |
ve lâ yugnî an-ke | : ve sana faydası olmayan |
şey’en | : şey, bir şey |
Diyanet İşleri = Hani babasına şöyle demişti: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Hani o atasına ata demişti, ne diye taparsın duymaz, görmez, senden hiçbir şeyi gideremez şeylere?
Abdullah Parlıyan = Hani O, bir zaman babasına dedi ki: “Ey babacığım! Duymaz, görmez, senden hiçbir şeyi gideremez şeylere niçin tapınıyorsun?
Adem Uğur = Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?
Ahmed Hulusi = (İbrahim) babasına demişti ki: "Ey babacığım. . . İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeye niçin tapınıyorsun?"
Ahmet Tekin = Hani babasına:'Babacığım, niçin hiçbir şey duymayan, hiçbir şey görmeyen, sana gelen bir kötülüğü engelleyemeyen şeylere tapıyorsun?' dedi.
Ahmet Varol = Hani o babasına şöyle demişti: 'Ey babacığım! Duymayan, görmeyen ve senden bir şeyi gidermeyen şeylere niçin tapıyorsun?
Ali Bulaç = Hani O, bir zaman babasına dedi ki: “Ey babacığım! Duymaz, görmez, senden hiçbir şeyi gideremez şeylere niçin tapınıyorsun?
Ali Fikri Yavuz = Bir vakit (İbrahim) babasına şöyle demişti: “- Ey babam! İşitmez, görmez ve sana hiç bir faydası olmaz şeylere niçin tapıyorsun?
Ali Ünal = Bir zaman geldi, atası (Âzer’e), “Babacığım” dedi, “niçin işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan putlara tapıyorsun?
Bayraktar Bayraklı = Hani o babasına şöyle dedi: “Ey babacığım! Ne işiten, ne gören, ne de sana bir fayda sağlayan şeylere niçin tapıyorsun?”
Bekir Sadak = Babasina soyle demisti: «Babacigim! sitmeyen, gormeyen ve sana bir faydasi olmayan seylere nicin tapiyorsun?»
Celal Yıldırım = Hani bir zaman o babasına (şöyle) demişti: Babacığım, hiç işitmeyen, görmeyen ve sana hiç yararı olmayan şeylere niçin tapıyorsun ?
Cemal Külünkoğlu = Hani babasına şöyle demişti: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?”
Diyanet İşleri (eski) = Babasına şöyle demişti: 'Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?'
Diyanet Vakfi = Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?
Edip Yüksel = Babasına, 'Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve sana bir yararı dokunmayan şeylere niye tapıyorsun,' demişti.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir vakıt babasına demişti: â babacığım! o işitmez görmez ve sana hiç faidesi olmaz şeylere niçin taparsın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir zaman babasına şöyle demişti: «Babacığım, o işitmeyen, görmeyen ve sana hiç faydası olmayan şeytana niçin tapıyorsun?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, bir zaman babasına şöyle demişti: «Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?»
Gültekin Onan = Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun?
Harun Yıldırım = Babasına demişti ki: “Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin ibadet ediyorsun?”
Hasan Basri Çantay = Bir vakit o, babasına (şöyle) demişdi: «Ey babam, işitmez, görmez, sana hiç bir fâidesi olmaz şeylere neye tapıyorsun»?
Hayrat Neşriyat = Hani babasına şöyle demişti: 'Ey babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir fayda vermeyen şeylere niçin tapıyorsun?'
İbni Kesir = Hani babasına demişti ki: Babacığım; işitmeyen, görmeyen ve sana hiç bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?
Kadri Çelik = Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun?
Muhammed Esed = Hani o babasına "Ey babacığım!" demişti, "Ne işiten, ne gören ve ne de sana bir yarar sağlayabilen şeylere niçin tapınıyorsun?"
Mustafa İslamoğlu = Hani o babasına "Ey babacığım!" demişti, "Niçin işitmeyen, görmeyen ve senden hiçbir bir zararı def edemeyen şeylere kulluk ediyorsun?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Bir vakit ki, babasına demişti: «Ey babacığım! Ne için işitmez, görmez ve seni hiçbir ihtiyaçtan kurtaramaz bir şeye taparsın?»
Ömer Öngüt = Hani babasına demişti ki: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen, sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?”
Şaban Piriş = -Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?
Sadık Türkmen = Hani bir zaman babasına dedi ki: “Ey babacığım! Niçin işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir fayda vermeyen şeylere kulluk ediyorsun?
Seyyid Kutub = Hani babasına dedi ki; «Ey babacığım, niye işitemeyen, göremeyen ve sana hiçbir yararı olmayan putlara tapıyorsun.»
Suat Yıldırım = Zamanı geldi, babasına: "Babacığım, dedi, niçin işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bu putlara tapıyorsun?"
Süleyman Ateş = Babasına demişti ki: "Babacığım, işitmeyen görmeyen ve sana hiçbir yararı olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"
Tefhim-ul Kuran = Hani babasına demişti: «Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun?»
Ümit Şimşek = Hani o babasına demişti ki: 'Babacığım, işitmeyen, görmeyen, senin bir ihtiyacını gidermeyen şeylere niçin ibadet ediyorsun?
Yaşar Nuri Öztürk = Hani, babasına demişti ki: "Babacığım; işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar sağlamayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?"
İskender Ali Mihr = İbrâhîm (A.S), babasına dedi ki: “Ey babacığım! İşitmeyen ve görmeyen ve sana hiçbir (şekilde bir) şeyle faydası olmayanlara niçin tapıyorsun?”
İlyas Yorulmaz = Babasına “Ey babacığım! Seni duymayan, seni görmeyen ve sana hiçbir şeyde faydası olmayan şeylere niçin kulluk yapıyorsun?”