Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/40

 وَإِنَّ لَهُ عِندَنَا لَزُلْفَى وَحُسْنَ مَآبٍ

  Ve inne lehu indenâ le zulfâ ve husne meâb(meâbin).

Kelime Karşılaştırma
ve inne : ve muhakkak
lehu : onun için, onun
inde-nâ : bizim yanımızda, katımızda
le : mutlaka, elbette
zulfâ : derece, yüksek makam
ve husne meâbin : ve güzel bir meab, dönüş yeri, sığınak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki onun, katımızda bir yakınlık derecesi ve dönüp geleceği güzel bir makamı vardı.

 Abdullah Parlıyan = Ve şüphe yok ki, O'nun yanımızda bir yakınlık derecesi ve dönüp geleceği güzel bir makamı vardı.

 Adem Uğur = Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır.

 Ahmed Hulusi = Gerçektir ki, indîmizde Onun için yakınlık ve dönüşün güzeli var.

 Ahmet Tekin = Onun, bizim katımızda, yakınlığı, büyük bir değeri ve cennette güzel bir makamı var.

 Ahmet Varol = Şüphesiz onun bizim katımızda bir yakınlığı ve güzel bir varış yeri (veya geleceği) vardır.

 Ali Bulaç = Şüphesiz, onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.

 Ali Fikri Yavuz = Şübhesiz ki ona, katımızda bir yakınlık ve güzel bir akıbet (cennet) vardır.

 Ali Ünal = Süleyman’ın da katımızda hiç kuşkusuz bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri vardır.

 Bayraktar Bayraklı = Katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.

 Bekir Sadak = Dogrusu onun katimizda yakinligi ve guzel bir istikbali vardir.*

 Celal Yıldırım = Şüphesiz onun yanımızda yakınlığı ve güzel dönüşü, iyi geleceği vardır.

 Cemal Külünkoğlu = Kuşkusuz onun, yanımızda yüksek bir değeri (kredisi) ve dönüp geleceği güzel bir makamı vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu onun katımızda yakınlığı ve güzel bir istikbali vardır.

 Diyanet Vakfi = Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır.

 Edip Yüksel = Onun bizim yanımızda yakınlığı ve güzel yeri vardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve şübhesiz ki ona huzur-ı ızzetimizde bir yakınlık ve bir akıbet güzelliği var

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şüphesiz onun, bizim katımızda bir yakınlığı ve iyi bir geleceği vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınlık ve güzel bir makam vardır.

 Gültekin Onan = Şüphesiz, onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri (meab) vardır.

 Harun Yıldırım = Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır.

 Hasan Basri Çantay = Şübhe yok ki indimizde onun mutlak bir yakınlığı ve dönüb geleceği yer güzelliği de vardır.

 Hayrat Neşriyat = Ve muhakkak ki katımızda onun için gerçekten bir yakınlık ve güzel bir dönüş yeri(olan Cennet) vardır.

 İbni Kesir = Doğrusu katımızda onun için yüksek bir makam ve güzel bir netice vardır.

 Kadri Çelik = Şüphesiz onun bizim katımızda bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.

 Muhammed Esed = Kuşkusuz o'nu (öteki dünyada) Bizim yakınlığımız ve menzillerin en güzeli beklemektedir.

 Mustafa İslamoğlu = Elbet onu da, Bizim katımıza yakınlık ve güzel bir son beklemektedir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve şüphe yok ki, onun için Bizim indimizde bir yakınlık ve bir de dönülecek yer güzelliği vardır.

 Ömer Öngüt = Şüphesiz ki onun bizim katımızda yakınlığı ve âkibet güzelliği vardır.

 Şaban Piriş = Şüphesiz onun, bizim katımızda bir yakınlığı ve iyi bir geleceği vardır.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz ki, onun için Bizim katımızda bir yakınlık ve güzel bir dönüş yeri/ağırlanışı vardır.

 Seyyid Kutub = Doğrusu onun, bizim yanımızda yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardı.

 Suat Yıldırım = Muhakkak ki onun Bize yakınlığı ve güzel bir âkıbeti vardır.

 Süleyman Ateş = Onun için, bizim yanımızda bir yakınlık ve güzel bir gelecek de vardır.

 Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz, onun bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.

 Ümit Şimşek = Onun için katımızda bir yakınlık ve güzel bir âkıbet vardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve gerçekten, katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardı.

 İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki onun, katımızda mutlaka yüksek bir makamı ve güzel bir meabı (sığınağı) vardır.

 İlyas Yorulmaz = Süleyman bizim yanımızda, çok yakın ve güzel bir yere sahip kulumuzdu.