مَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِهِ إِلاَّ أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَآؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ أَمَرَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ
Mâ ta’budûne min dûnihî illâ esmâen semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), emere ellâ ta’budû illâ iyyâhu, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
mâ | : değil |
ta’budûne | : siz tapıyorsunuz |
min dûni-hi | : ondan başka |
illâ | : ancak, yalnız |
esmâen | : isimler |
semmeytumû-hâ | : onu isimlendirdiniz |
entum | : siz |
ve âbâu-kum | : ve atalarınız, babalarınız |
mâ enzele allâhu | : Allah indirmedi |
bi-hâ | : ona |
min sultânin | : (delilden) bir delil |
in el hukmu | : hüküm ise |
illâ | : yalnız, sadece, ancak |
lillâhi (li allâhi) | : Allah’ındır, Allah’a aittir |
emere | : emretti |
ellâ (en lâ) ta’budû | : kul olmamanız, kulluk etmemeniz |
illâ | : dışında, ...den başkasına |
iyyâ-hu | : yalnız o |
zâlike | : işte bu |
ed dînu el kayyimu | : kayyum (Âdem (a.s)’dan kıyâmete kadar devam edecek olan) dîn |
ve lâkinne | : ve lâkin, fakat, ama |
eksere en nâsi | : insanların çoğu |
lâ ya’lemûne | : bilmezler, bilmiyorlar |
Diyanet İşleri = “Siz Allah’ı bırakıp; sadece sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlere (düzmece ilâhlara) tapıyorsunuz. Allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah’a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir. İşte en doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Sizin, ondan başka taptığınız şeyler, ancak sizin ve atalarınızın uydurup adlandırdığı şeylerden ibâret, Allah, onların tanrılığına dâir hiçbir delil indirmemiştir; hüküm ancak Allah'ındır. Ancak ona kulluk etmenizi emretmiştir, başkasına değil. İşte dosdoğru din de budur, fakat insanların çoğu bilmez.
Abdullah Parlıyan = Siz Allah'ı bırakıp, sadece sizin ve atalarınızın taptığı birtakım anlamsız isimlere tapıyorsunuz ki, Allah onların haklılığı hakkında hiçbir belge ve kanıt indirmemiştir. Neyin eğri, neyin doğru olduğu konusunda hüküm, yalnızca Allah'a aittir. O da, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi buyuruyor. İşte dosdoğru olan tek din budur. Ama insanların çoğu bilmezler.
Adem Uğur = Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Ahmed Hulusi = "Onun dûnunda olan tapındıklarınız, sadece isim olarak var ki (yani o isimlerin müsemması olarak hiçbir varlıkları yoktur), o isimleri de siz ve atalarınız oluşturdunuz; onların varlıkları hakkında Allâh'tan gelmiş bir delil yoktur. Hüküm ancak ve yalnız Allâh'ındır! Hükmetmiştir, sadece kendisine kulluk edilmesini! İşte geçerli Din (anlayışı) budur. . . Fakat insanların çoğu bu gerçeğin farkında değildir!"
Ahmet Tekin = 'Sizin Allah’ı bırakıp, kulu durumundakilerden taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu hayal mahsûlü isimlerden ibaret. Bu konuda, Allah size bir ferman indirmiş de değildir. Hükümranlık, yargı ve icra kesinlikle Allah’a aittir. O size, kendisinden başkasını ilâh tanımamanızı, candan bağlanarak teslim olmamanızı, başkasına kulluk ve ibadet etmemenizi, yalnızca kendi şeriatına bağlanmanızı, kendisine boyun eğmenizi emretti. İşte doğru ve insanlığı, insanî değerleri ayakta tutan din, medeniyet, zamanla değişmeyen tabii hukuk kurallarını içeren şeriat, düzen budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.' dedi.
Ahmet Varol = O'nun dışında taptıklarınız Allah'ın haklarında hiç bir hüccet indirmediği, sizin ve atalarınızın taktığı adlardan başka şeyler değildir. Hüküm ancak Allah'ındır. O, kendinden başkasına tapmamanızı emretti. Dosdoğru din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Ali Bulaç = "Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."
Ali Fikri Yavuz = Sizin Allah’dan başka taptıklarınız, bir takım isimlerden ibaret putlardır ki, o isimleri siz ve atalarınız uydurmuşsunuzdur. Allah, bunlara (ibadet için) hiç bir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah’ındır; ve o, yalanız kendisine ibadet etmenizi emretmiştir. İşte doğru ve gerçek din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Ali Ünal = “O’nu bırakıp da kendilerine taptığınız şeyler, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden ibarettir. Allah, onların ilâh ve ma’bud olabileceklerine dair hiç bir delil indirmemiştir. Şurası bir gerçek ki, mutlak manâda hükmetme yetkisi sadece Allah’a aittir. O, Kendisinden başka hiç bir varlığa ibadet etmemenizi emretmiştir. Budur doğru ve her bakımdan sağlam din. Ne var ki, insanların çoğu bilmemekte ve bilgisizce hareket etmektedir.
Bayraktar Bayraklı = “Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
Bekir Sadak = "Allah'i birakip taptiginiz, sizin ve babalarinizin adlandirdigi putlardan baska bir sey degildir. Allah onlarin dogru olduguna dair bir delil indirmemistir. Hukum vermek ancak Allah'a aittir; kendisinden baskasina degil,O'na tapmanizi emretmistir. Bu, dosdogru dindir, fakat insanlarÙn cogu bilmezler".
Celal Yıldırım = (39-40) Ey zindan arkadaşlarım i (Ayrı ayrı isimler altında bir sürü) dağınık, tutarsız tanrılar mı hayırlıdır, yoksa Bir ve Kahhar olan Allah mı ? Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler, sizin ve atalarınızın isimler uydurdukları birtakım (putlardır) ki, Allah onların (haklılığı) hakkında hiçbir belge ve kanıt indirmemiştir. Hüküm Allah'a aittir; O, ancak kendisine tapmanızı emretmiştir. İşte en sağlam ve doğru din de budur ! Ama ne var ki insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.
Cemal Külünkoğlu = “O'ndan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın takmış olduğu bir takım kuru isimlerden ibarettir. Allah, onların tanrı oldukları hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah'ındır. O, size kendisinden başkasına tapmamanızı emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Allah'ı bırakıp taptığınız, sizin ve babalarınızın adlandırdığı putlardan başka bir şey değildir. Allah onların doğru olduğuna dair bir delil indirmemiştir. Hüküm vermek ancak Allah'a aittir; kendisinden başkasına değil, O'na tapmanızı emretmiştir. Bu, dosdoğru dindir, fakat insanların çoğu bilmezler'.
Diyanet Vakfi = Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Edip Yüksel = 'O'ndan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir. ALLAH onlara her hangi bir güç vermemiştir. Hüküm, ancak ALLAH'ındır. Yalnızca kendisine kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur. Ne var ki halkın çoğu bunu bilmiyor.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Sizin ondan başka taptıklarınız bir takım kuru isimlerden ıbarettir ki onları siz ve atalarınız takmışsınızdır, yoksa Allah, onlara öyle bir saltanat indirmemiştir, huküm oncak Allahındır, o size kendisinden başkasına tapmamanızı emretti, doğru ve sabit din budur velâkin nâsın ekserisi bilmezler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O'ndan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın takmış olduğu bir takım kuru isimlerden ibarettir; yoksa Allah, onlara öyle bir saltanat indirmemiştir. Hüküm ancak Allah'ındır. O, size kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. Doğru ve sabit din budur, fakat insanların çoğu bilmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Sizin Allah'ı bırakıp da o taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Bunlara tapmanız için Allah hiçbir delil indirmiş değildir. Hüküm ancak Allah'a aittir: O, size, kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.»
Gültekin Onan = "Sizin Tanrı'dan başka taptıklarınız, Tanrı'nın kendileri hakkında hiç bir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm yalnızca Tanrı'nındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi buyurmuştur. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."
Harun Yıldırım = “Sizin O’ndan başka ibadet ettikleriniz, kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı bir takım isimlerden başkası değildir. Allah bunlara dair hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm, yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”
Hasan Basri Çantay = «Sizin onu bırakıb tapdıklarınız kendinizin ve atalarınızın takmış oldukları (kuru) adlardan başkası değildir. Allah bunlara hiç bir bürhan indirmemişdir. Hüküm Allahdan başkasının değildir. O, kendisinden gayriye ibâdet etmemenizi emr eylem işdir. Dosdoğru dîn işte budur. Fakat insanların çoğu bilmezler».
Hayrat Neşriyat = 'O’nu bırakıp tapmakta olduklarınız, sizin ve atalarınızın onlara taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir! Allah, onların hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah’ındır! (O, size) kendisinden başkasına ibâdet etmemenizi emretmiştir. İşte doğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.'
İbni Kesir = Sizin O'nu bırakıp taptıklarınız; kendinizibn ve atalarınızın takmış oldukları adlardan başka bir şey değildir. Allah, onlara hiç bir hüküm indirmemiştir. Hüküm; ancak Allah'ındır. Kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din. Ama insanların çoğu bilmezler.
Kadri Çelik = “Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir ispatlayıcı delil indirmediği, sizin ve babalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur; ancak insanların çoğu bilmezler.”
Muhammed Esed = Allah'ı bırakıp tapındığınız her şey gerçekte sizin ve atalarınızın kendi muhayyilenizden çıkardığınız (anlamsız) isimlerden öteye geçmemektedir; çünkü bunlar hakkında hiçbir kanıt indirmemiştir Allah. (Neyin doğru, neyin eğri olduğu konusunda) hüküm yalnızca Allah'a aittir. Ve O da kendisinden başkasına kulluk etmemenizi buyuruyor. İşte dosdoğru olan (tek) din budur; ama insanların çoğu bunu bilmez.
Mustafa İslamoğlu = Onu bırakıp da taptığınız şeyler, başka değil, yalnızca sizin ve atalarınızın (Allah'a ait) nitelikleri kendilerine yakıştırdığınız isimlerdir, Allah bunlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. (Varlıkların konumları hakkındaki) nihai yargı yalnızca ve yalnızca Allah'a aittir: O size kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir: İşte bu dosdoğru olan tek dindir, fakat insanların çoğu bundan habersizdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Sizin Allah'tan başka ibadet ettiğiniz şeyler birtakım isimlerden başka değildirler. O isimleri siz ve babalarınız takmışsınızdır. Allah Teâlâ bununla hiçbir hüccet indirmemiştir. Hüküm ise başka değil, ancak Allah'a mahsustur. Başkasına değil, ancak O'na ibadet ediniz diye emretmiştir. Müstakim olan din bundan ibarettir, velâkin nâsın çokları bilmezler.»
Ömer Öngüt = “Sizin Allah'ı bırakıp da taptığınız, kendinizin ve babalarınızın adlandırdığı uydurma birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onların doğruluğuna dâir hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah'ındır. O, yalnız kendisine kulluk etmenizi emretmiştir. Bu dimdik ayakta duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler. ”
Şaban Piriş = Siz ve atalarınız, Allah’ı bırakıp kendi icadınız olarak, kutsadığınız şeylere kulluk ediyorsunuz. Oysa Allah, onlar hakkında hiç bir delil indirmemiştir. Hüküm, yalnız Allah’ındır. Kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmez.
Sadık Türkmen = O’nu bırakıp kulluk ettikleriniz; sizin ve atalarınızın kendilerine isim taktığınız, Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği isimlerdir. Hüküm/hükümdarlık yalnızca Allah’a aittir. Size, kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur! Fakat, insanların birçoğu bilmiyor!..
Seyyid Kutub = Allah'ı bir yana bırakarak taptığınız düzmece ilahlar, ya sizin ya da atalarınızın taktığı birtakım boş, içeriksiz adlardan başka bir şey değildirler. Allah onlara hiçbir güç vermiş değildir. Egemenlik sadece Allah'ın tekelindedir. O yalnız kendisine kulluk sunmanızı emretmiştir. Dosdoğru din, işte budur. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmiyor.
Suat Yıldırım = Sizin Allah’tan başka ibadet ettiğiniz tanrılar, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım boş isimlerden ibarettir. Allah onların tanrı olduklarına dair hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm yetkisi yalnız Allah’ındır. O ise, başkasına değil, yalnız Kendisine ibadet etmemizi emir buyurmuştur. İşte dosdoğru din! Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."
Süleyman Ateş = Siz, o'nu bırakıp ancak sizin ve atalarınızın taktığı birtakım (boş) isimlere tapıyorsunuz. Allâh onlar(ın gerçekliği) hakkında hiçbir delil indirmemiş(onlara hiçbir güç vermemiş)tir. Hüküm, yalnız Allâh'ındır. O, yalnız kendisine tapmanızı buyurmuştur. İşte doğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler."
Tefhim-ul Kuran = «Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiç bir ispatlayıcı delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler.»
Ümit Şimşek = 'Allah'tan başka taptığınız şeyler ise, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden ibarettir ki, Allah bu konuda hiçbir delil indirmemiştir. Halbuki hüküm Allah'ındır; O ise kendisinden başka hiçbir şeye kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur; fakat insanların çoğu bilmiyor.
Yaşar Nuri Öztürk = "O'nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah'ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar."
İskender Ali Mihr = Sizin O’ndan başka taptıklarınız, Allah’ın kendilerine bir delil indirmediği, sadece siz ve babalarınızın onu isimlendirdiğiniz (putlardan) başka bir şey değildir. Hüküm ise ancak Allah’a aittir. Sizin O’ndan başkasına ibadet etmemenizi emretti. İşte bu kayyum (Âdem (a.s)’dan kıyâmete kadar devam edecek olan) dîndir. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.
İlyas Yorulmaz = “Sizin ve atalarınızın isimlendirdikleri, ama Allah’ın onlar hakkında hiçbir sağlam delil indirmediği, Allah dan başkalarına kulluk ediyorsunuz. Hüküm vermek yalnızca Allah’a aittir. Allah yalnızca kendisine kulluk etmenizi emrediyor. İşte en doğru yaşama biçimi (din) budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyor” dedi.