يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَأَرْبَابٌ مُّتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ اللّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Yâ sâhibeyis sicni e erbâbun muteferrikûne hayrun emillâhul vâhıdul kahhâr(kahhâru).
yâ sâhibeyis sicni | : ey zindan arkadaşlarım |
e erbâbun | : Rab’ler mi |
muteferrikûne | : ayrı ayrı, birçok (tefrik edilmiş olanlar) |
hayrun | : daha hayırlı |
emillâhu (emi allâhu) | : yoksa, Allah mı |
el vâhıdu | : bir tek olan, tek |
el kahhâru | : kahhar olan (tutan, yakalayan, hakim ve gâlip olan) |
Diyanet İşleri = “Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilâhlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hâkimiyet sahibi olan tek Allah mı?”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey benim iki zindan arkadaşım, birbirine aykırı Rabler mi daha hayırlı, yoksa bir ve her şeye üstün olan Allah mı?
Abdullah Parlıyan = Ey benim hapishane arkadaşlarım! Düşünün bir kere, ayrı ayrı isimler altında, bir sürü değişik tanrılara inanmak mı, yoksa bütün varlıkları hükmü altında tutan tek Allah'a inanmak mı daha hayırlıdır?
Adem Uğur = Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek Allah mı?
Ahmed Hulusi = (Yusuf dedi): "Ey zindan arkadaşlarım. . . Birbirinden farklı özelliği olan rabler mi daha hayırlı, yoksa Vahid-ül Kahhar (TEK ve her şey hükmü altında) olan Allâh mı?"
Ahmet Tekin = 'Ey benim, zindan arkadaşlarım, helâller ve haramlar koyan itaati zaruri, ayrı ayrı birçok otorite mi daha hayırlı, yoksa gücüne karşı konulmayan, her şeye hâkim olan bir tek Allah mı?' dedi.
Ahmet Varol = Ey zindan arkadaşlarım! Birbirlerinden farklı değişik rabbler mi daha hayırlıdır yoksa kahhar (mutlak güç sahibi) olan tek Allah mı?
Ali Bulaç = "Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı?"
Ali Fikri Yavuz = Ey benim zindan arkadaşlarım, (iki genç!) Ayrı ayrı bir çok ilâhlar mı hayırlıdır, yoksa her şeye hâkim ve galip olan Allah mı?
Ali Ünal = “Ey benim hapishane arkadaşlarım! (Kâinatın varlık ve idaresini) farklı farklı rablere vermek ve bunlara ibadet etmek mi makûl ve hayırlı olan yoldur, yoksa Tek ve (bütün varlık üzerinde) mutlak hakim olan Allah’a mı?
Bayraktar Bayraklı = “Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulmaz olan bir tek Allah mı?”
Bekir Sadak = «Ey mahpus arkadaslarim! Ayri ayri bir suru uydurma rabler mi daha iyidir, yoksa her seyden ustun tek Allah mi?»
Celal Yıldırım = (39-40) Ey zindan arkadaşlarım i (Ayrı ayrı isimler altında bir sürü) dağınık, tutarsız tanrılar mı hayırlıdır, yoksa Bir ve Kahhar olan Allah mı ? Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler, sizin ve atalarınızın isimler uydurdukları birtakım (putlardır) ki, Allah onların (haklılığı) hakkında hiçbir belge ve kanıt indirmemiştir. Hüküm Allah'a aittir; O, ancak kendisine tapmanızı emretmiştir. İşte en sağlam ve doğru din de budur ! Ama ne var ki insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.
Cemal Külünkoğlu = “Ey benim zindan arkadaşlarım! (Hiçbir şeye gücü yetmeyen) farklı farklı (uydurma) tanrılar mı daha iyidir, yoksa mutlak hâkimiyet sahibi olan tek Allah mı?”
Diyanet İşleri (eski) = 'Ey mahpus arkadaşlarım! Ayrı ayrı bir sürü uydurma rabler mi daha iyidir, yoksa her şeyden üstün tek Allah mı?'
Diyanet Vakfi = Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek Allah mı?
Edip Yüksel = 'Ey hapishane arkadaşlarım, çeşitli rabler mi daha iyidir, yoksa Tek ve her şeye Egemen olan ALLAH mı?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey benim zindan arkadaşlarım, müteferrık bir çok ilâhlar mı hayırlıdır yoksa hepsine galip, kahhar olan bir Allah mı?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı birçok tanrılar mı, yoksa hepsinden üstün kahredici bir Allah mı daha hayırlıdır?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ey benim zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı birçok tanrılar mı daha hayırlı, yoksa herşeye hakim ve galip olan bir tek Allah mı?»
Gültekin Onan = "Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Tanrı mı?"
Harun Yıldırım = “Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar olan bir tek Allah mı?”
Hasan Basri Çantay = «Ey zindan arkadaşlarım, darma dağınık bir çok düzme Tanrılar mı hayırlıdır, yoksa hepsine ve her şey'e gaalib, kahhâ'r olan bir tek Allah mı?»
Hayrat Neşriyat = 'Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı olan bir çok ilâhlar mı hayırlıdır; yoksa, Vâhid(bir olan), Kahhâr (her dilediğini kahretmeye muktedir olan) Allah mı?'
İbni Kesir = Ey zindan arkadaşlarım; darmadağınık ve değişik Rabblar mı hayırlıdır, yoksa Vahid ve Kahhar olan Allah mı?
Kadri Çelik = “Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı (bir sürü) uydurma Rabler mi daha iyidir, yoksa ezici üstünlüğe sahip olan tek Allah mı?”
Muhammed Esed = Ey mahpus arkadaşlarım! Hangisi daha iyidir: birbirinden ayrı pek çok rab(bın varlığına inanmak) mı, yoksa bütün varlıklara egemen bir tek Allah(a inanmak) mı?
Mustafa İslamoğlu = Ey hapishane arkadaşlarım! Birbirinden farklı birden fazla ilaha (inanmak) mı daha makul, yoksa bütün varlıklar üzerinde otorite olan biricik Allah'a (inanmak) mı?
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ey benim iki zindan arkadaşım! Dağınık olan rabler mi hayırlıdır, yoksa bir, kahhâr olan Allah mı?»
Ömer Öngüt = “Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı birçok ilâhlar mı hayırlıdır, yoksa Kahhar olan bir tek Allah mı?”
Şaban Piriş = -Ey zindan arkadaşlarım, ayrı ayrı bir sürü rabler mi hayırlıdır; yoksa her şeye hakim olan bir tek Allah mı?
Sadık Türkmen = Ey hapishane arkadaşlarım! Birbirinden farklı, çeşitli rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahredici, gücüne karşı konulamayan bir tek Allah mı?!
Seyyid Kutub = Ey hapishane arkadaşlarım, çok sayıda ilaha inanmak mı, yoksa ezici iradeli tek Allah'a inanmak mı daha iyidir?
Suat Yıldırım = "Ey hapishane arkadaşlarım, bir düşünün, sizin için müteaddit rablere ibadet etmek mi, yoksa tek mutlak hakim olan Allah’a ibadet etmek mi iyidir?
Süleyman Ateş = "Ey benim zindan arkadaşlarım, çeşitli tanrılar mı iyi, yoksa herşeyi (hükmü altında tutan) kahredici tek Allâh mı?
Tefhim-ul Kuran = «Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı?»
Ümit Şimşek = 'Ey zindan arkadaşlarım, söyleyin: Birbirinden farklı birçok rab mi daha hayırlıdır, yoksa herşeyi kudretine boyun eğdiren tek bir Allah mı?
Yaşar Nuri Öztürk = "Ey benim zından arkadaşlarım! Parçalara bölünüp fırkalaşmış rabler mi daha hayırlıdır, Vâhid ve Kahhâr olan Allah mı?"
İskender Ali Mihr = Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı Rab’ler mi daha hayırlı yoksa Vahid (tek) olan, Kahhar (kahredici, hâkim ve gâlip) olan Allah mı?
İlyas Yorulmaz = “Ey hapishane arkadaşlarım! (Şimdi ben) Farklı farklı rableri mi, yoksa bir olan ve her şeye gücü yeten Allah’ı mı Rab edineyim?”