ثُمَّ ارْجِعِ الْبَصَرَ كَرَّتَيْنِ يَنقَلِبْ إِلَيْكَ الْبَصَرُ خَاسِأً وَهُوَ حَسِيرٌ
Summerciıl basara kerreteyni yenkalib lieykel basaru hâsien ve huve hasîr(hasîrun).
Diyanet İşleri = Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gene de gözünü çevir de bir daha, bir daha bak; aradığını bulamaz da gözün, mahrum bir halde sana döner ve yorgundur o, bitkindir.
Abdullah Parlıyan = Gerçekten gözünü çevir de bir daha bir daha bak, o gözler her seferinde şaşkın ve bezgin bir şekilde sana döner.
Adem Uğur = Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Ahmed Hulusi = Sonra bakışını iki kere daha döndür de bak! Bakışın en yorgun (aradığın kusuru bulamamış hâlde), hor-hakir olarak sana döner!
Ahmet Tekin = Sonra gözünü tekrar tekrar çevir, bak. Göz aradığı bozukluğu bulmaktan âciz ve bitkin bir halde sana dönecektir.
Ahmet Varol = Sonra gözü(nü) iki kere daha çevir (de bak). Göz hakir ve umudunu kesmiş bir halde sana döner.
Ali Bulaç = Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Ali Fikri Yavuz = Sonra gözü, tekrar tekrar (semaya) çevir; nihayet o göz, zelîl ve hakîr olarak sana döner; artık O, âciz kalmıştır.
Ali Ünal = Sonra tekrar tekrar gözünü çevir de bak; gözün sana, (Allah’ın yaratmasının ihtişamı karşısında) hakir olarak (O’nun yaratmasında hiçbir kusur bulamamanın ezikliği ve bitkinliği içinde) geri dönecektir.
Bayraktar Bayraklı = Sonra tekrar tekrar yine bak; sonunda göz, aradığı bozukluğu bulamayıp güçsüz ve bitkin bir halde sana geri dönecektir.
Bekir Sadak = Bir aksaklik bulmak icin gozunu tekrar tekrar cevir bak; ama goz umdugunu bulamayip bitkin ve yorgun duser.
Celal Yıldırım = Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak, gözün yorgun-bitkin halde alçalmış olarak sana döner.
Cemal Külünkoğlu = Sonra gözünü iki kez daha çevir bak. Göz aradığı -ki kesinlikle olmayan- kusuru, çelişkiyi bulmaktan umudu keserek yorgun ve bitkin olarak sana dönecektir.
Diyanet İşleri (eski) = Bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.
Diyanet Vakfi = Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Edip Yüksel = Sonra tekrar tekrar bak; bakışların usanmış ve yenilmiş olarak sana döner.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra yine çevir gözü, tekrar tekrar, sana döner o göz bîtab olarak zelîl-ü hakîr.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir; o göz, güçsüz, yorgun bir halde sana döner!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra gözünü tekrar tekrar döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Gültekin Onan = Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir (yenkalib); o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Harun Yıldırım = Sonra gözü tekrar tekrar çevir ve bak. Göz, umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Hasan Basri Çantay = Sonra gözü (nü) iki kerre daha çevir. (Nihayet) o göz, hor ve hakîr yine sana dönecekdir ve o, (artık bir kusur bulabilmekden) yorulmuşdur.
Hayrat Neşriyat = Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir (ve yine bak); o göz (aradığı kusûru bulamadan)zelil ve bitkin bir hâlde sana dönecektir!
İbni Kesir = Sonra gözünü iki kere daha çevir; göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun sana dönecektir.
Kadri Çelik = Sonra gözünü tekrar tekrar çevirip gezdir; o göz, (çarpıklık bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Muhammed Esed = Evet, gözünü tekrar tekrar (ona) çevir: (her seferinde) bakışın, şaşkın ve bezgin bir şekilde önüne geri dönecektir...
Mustafa İslamoğlu = Sonra tekrar tekrar çevir gözünü de bir bak; bakışın yılgın ve bezgin bir şekilde sana geri dönecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra gözünü iki def'a daha çevir, o göz sana yorgun bir halde olarak zelilâne bir sûrette geri dönmüş olsun.
Ömer Öngüt = Sonra gözünü tekrar tekrar çevir bak! Göz (aradığı bozukluğu bulamayıp) bitkin ve yorgun olarak sana döner.
Şaban Piriş = Sonra tekrar çevir, o göz sana, bitkin ve aradığını bulamamış olarak geri dönecektir.
Sadık Türkmen = Sonra, gözünü tekrar tekrar çevir (bak); göz sana geri döner, bitkin ve ümitsiz bir halde!
Seyyid Kutub = Sonra gözünü iki kez daha döndür bak. Göz aradığı kusuru bulmaktan umudu keserek yorgun ve bitkin bir halde sana döner.
Suat Yıldırım = (3-4) Yedi kat göğü birbiriyle tam uyum içinde yaratan O’dur. Rahman’ın yaratmasında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Gözünü çevir de bak: Herhangi bir kusur görebilir misin? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir de bak, gözün bir kusur bulamadığından, eli boş ve bitkin geri döner.
Süleyman Ateş = Sonra gözü(nü) iki kez daha döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) umudu keserek hor ve bitkin bir halde sana döner.
Tefhim-ul Kuran = Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Ümit Şimşek = Sonra tekrar tekrar gözünü çevirsen de bitkin düşmüş, hor ve hakir halde o göz sana döner.
Yaşar Nuri Öztürk = Sonra bakışı iki kez daha döndür! Umudunu kesmiş olarak döner sana göz. Utanmış, bitkin düşmüştür o.
İskender Ali Mihr = Sonra iki defa daha bakışını çevir (bak). Bakışın aciz ve yorgun olarak sana (geri) döner.
İlyas Yorulmaz = Sonra tekrar bakışlarını çevir ve gözün hiçbir eksik bulamayışının umutsuzluğunda iken, birde gözünü çaresiz bir şekilde zayıf, yetersiz olan kendi nefsine döndür.