والَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ
Vellezîne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablik(kablike) ve bil âhireti hum yûkınûn(yûkınûne).
ve | : ve |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
yu’minûne | : îmân ederler |
bi mâ | : şeye |
unzile | : indirildi |
ileyke | : sana |
ve mâ | : ve şey |
unzile | : indirildi |
min | : den |
kabli-ke | : senden önce |
ve | : ve |
bi el âhireti | : ahirete (ruhun ölümden evvel Allah’a ulaşmasına) |
hum | : onlar |
yûkınûne | : yakîn hasıl ederler (kesin olarak inanırlar) |
Diyanet İşleri = Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilenlere de; ahirete de iyice inanmışlardır.
Abdullah Parlıyan = Ve onlar ki, sana ve senden önce indirilene de inanırlar. Onlar öteki dünyanın varlığından da kesin bir bilgiyle emindirler.
Adem Uğur = Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
Ahmed Hulusi = Onlar hakikatinden sana (boyutsal geçişle) inzâl olunana ve öncekilere inzâl olmuşlara iman ederler; geleceklerindeki sonsuz yaşam süreçlerine de ikân (kesin idrakten kaynaklanan kabul) hâlindedirler.
Ahmet Tekin = İlâhî emirlere yapışanlar, sana indirilene, Kur’ân’a; senden önce indirilenlere, diğer kutsal kitaplara iman edenlerdir. Âhiretin, ebedî yurdun varlığına, delilleriyle, gerekçeleriyle bilerek kesinlikle inananlardır.
Ahmet Varol = Onlar sana indirilene de, senden önce(ki peygamberlere) indirilenlere de inanırlar. Ahiret (gününün geleceğin)i de kesin olarak bilirler.
Ali Bulaç = Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
Ali Fikri Yavuz = O kimseler ki, sana gönderilene (Kur’an’a) ve senden önceki Peygamberlere gönderilene (Tevrât, İncil, Zebûr ve diğer suhufa) îman ederler ve âhirete (kıyamete) ise şüphesiz yakînen inanırlar.
Ali Ünal = Yine onlar, sana indirilen Kur’ân’a ve senden önce indirilen (Kitaplara ve Sahifelere) de inanırlar. Âhiret’e de şüphe götürmez bir kesinlikle iman ederler onlar.
Bayraktar Bayraklı = Sana indirilene ve senden önce indirilene de iman ederler; âhiret gününe kesinlikle inanırlar.
Bekir Sadak = Onlar, sana indirilen Kitab'a da, senden once indirilenlere de inanirlar; ahirete de yalniz onlar kesinlikle inanirlar.
Celal Yıldırım = Ve onlar ki, Sana indirilene de, Senden önce indirilene de imân ederler. Âhiret'e de ancak onlar kesin bir bilgiyle inanırlar.
Cemal Külünkoğlu = Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar; âhirete de kesinlikle iman ederler.
Diyanet İşleri (eski) = Onlar, sana indirilen Kitap'a da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar.
Diyanet Vakfi = Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
Edip Yüksel = Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Ahiret konusunda da hiçbir kuşkuları yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler hem senden evvel indirilene, ahırete yakini de bunlar edinirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve onlar ki, hem sana indirilene iman ederler, hem senden evvel indirilene. Ahirete kesin inancı da bunlar edinirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler.
Gültekin Onan = Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inanırlar. Ahiret konusunda da hiçbir kuşkuları yoktur.
Harun Yıldırım = Onlar ki sana indirilene ve senden önce indirilenlere îmân ederler ve onlar âhirete de kesin olarak inanırlar.
Hasan Basri Çantay = (O takvaa saahibleri ki Habîbim) onlar sana indirilene de, senden evvel indirilenlere de inanırlar. Âhirete ise onlar şübhesiz bir bilgi ve inan beslerler.
Hayrat Neşriyat = Yine onlar ki, sana indirilene (Kur’ân’a) ve senden önce indirilenlere (diğer kitablara) inanırlar. Onlar, âhirete de kat'î olarak îmân ederler.
İbni Kesir = Onlar ki sana indirilene de, senden önce indirilmiş olanlara da inanırlar. Ve onlar ahireti de yakınen tanırlar.
Kadri Çelik = Onlar ki sana indirilene de senden önce indirilene de inanır ve ahirete de sadece onlar yakin ederler.
Muhammed Esed = Ve onlar (ey peygamber), sana indirilene de senden önce indirilmiş olana da iman ederler, öteki dünyanın varlığından bütün kalpleriyle emindirler.
Mustafa İslamoğlu = ve onlar sana indirilene de; ahiretin varlığına dair ilahi habere mutmain bir kalple inanmıştırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlar o kimselerdir ki sana indirilmiş ve senden evvel indirilmiş kitaplara da imân ederler ve onlar ahirete de yakînen kani olurlar.
Ömer Öngüt = Sana indirilene de, senden önce indirilene de iman ederler. Ahiret gününe de kesinlikle inanırlar.
Şaban Piriş = Onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere ve ahirete de kesin olarak inanırlar.
Sadık Türkmen = Ve o kimseler ki; sana indirilen gerçeklere inanırlar ve senden önce indirilen gerçeklere de!.. Ve onlar, sonsuz gelecek konusunda da kesin inanç sahibidirler.
Seyyid Kutub = Yine onlar gerek sana ve gerekse senden önce indirilen kitaplara inanırlar ve Ahiretten hiç kuşku duymazlar.
Suat Yıldırım = Hem sana indirilen kitabı, hem de senden önce indirilen kitapları tasdik ederler. Âhirete de kesin olarak onlar inanırlar.
Süleyman Ateş = Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar; âhirete de kesinlikle iman ederler.
Tefhim-ul Kuran = Ve (yine) onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
Ümit Şimşek = Onlar sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilene de. Âhirete de onların tam ve kesin bir imanı vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Hem sana vahyedilene hem de senden önce vahyedilene inananlardır onlar. Âhıreti gereğince kavrayıp anlayanlar da onlardır.
İskender Ali Mihr = Onlar (takva sahipleri) ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere (bütün semavî kitaplara) îmân ederler ve onlar ahirete yakîn hasıl ederler (yakîn seviyesinde kesin olarak inanırlar).
İlyas Yorulmaz = O sakınanlar sana indirilene ve senden önce indirilen kitaplara inanırlar ve onların ahiret gününe inançları da tamdır.