Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/39

 وَمَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

  Ve mâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ tuczevne : ve cezalandırılmazsınız
illâ : den başka
: şey
kuntum : siz oldunuz
ta’melûne : yapıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Siz ancak işlediklerinizin karşılığı ile cezalandırılırsınız.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ancak yaptığınız neyse onun karşılığı olarak cezâlanacaksınız.

 Abdullah Parlıyan = Ve ancak yaptığınız neyse, onun karşılığı olarak cezalanacaksınız.

 Adem Uğur = Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir.

 Ahmed Hulusi = Yaptıklarınızın sonucundan başka bir şey yaşamazsınız!

 Ahmet Tekin = Sadece işlediğiniz amellerin cezasını çekeceksiniz.

 Ahmet Varol = Siz yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmazsınız.

 Ali Bulaç = Yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız.

 Ali Fikri Yavuz = Ve (dünyada) yapmış olduğunuz şeylerden başkasıyla cezalandırılmıyacaksınız.

 Ali Ünal = Her ne yapıyor iseniz, ancak onun karşılığını görürsünüz.

 Bayraktar Bayraklı = Size, sadece yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.

 Bekir Sadak = Yaptiginizdan baska birseyle cezalanmiyacaksiniz.

 Celal Yıldırım = Ve ancak siz, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız.

 Cemal Külünkoğlu = (38-39) Muhakkak ki siz elem dolu azabı tadacaksınız. Aslında siz sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.

 Diyanet İşleri (eski) = Yaptığınızdan başka birşeyle cezalanmayacaksınız.

 Diyanet Vakfi = Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir.

 Edip Yüksel = Sadece yapmış olduklarınızın karşılığını görüyorsunuz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Maamafih başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalanacaksınız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bununla beraber başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bununla beraber başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.

 Gültekin Onan = Yaptıklarınızdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız.

 Harun Yıldırım = Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir.

 Hasan Basri Çantay = Yapmakda idiğiniz şeylerden başkasiyle de cezalandırılmayacaksınız.

 Hayrat Neşriyat = Ve sâdece yapmakta olduklarınızın karşılığını göreceksiniz.

 İbni Kesir = Ve yapmış olduğunuzdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız.

 Kadri Çelik = Yapmakta olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmayacaksınız.

 Muhammed Esed = ama yapmış olduğunuzdan başka bir şeyle cezalandırılmayacaksınız.

 Mustafa İslamoğlu = ve yaptıklarınızın dışında bir şeyle cezalandırılmayacaksınız.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (38-39) Şüphe yok ki, siz elbette o pek acıklı azabı tadıcılarsınız. Ve siz, başka şeyle değil, ancak yapar olduğunuz şeyler ile (cezalandırılacaksınız).

 Ömer Öngüt = Ve ancak kendi yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

 Şaban Piriş = Ancak yaptıklarınızın cezasını göreceksiniz.

 Sadık Türkmen = Yapmış olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmıyorsunuz!

 Seyyid Kutub = Sadece yaptığınız işlerle cezalandırılıyorsunuz.

 Suat Yıldırım = (38-39) Siz yarın âhirette elbette o acı azabı tadacaksınız. Ama aslında siz sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz (yoksa size bundan fazla bir azap verilmeyecek).

 Süleyman Ateş = "Sadece yaptığınız (işler)le cezâlanıyorsunuz!"

 Tefhim-ul Kuran = Yapmakta olduklarınızdan başkasıyla cezalanmayacaksınız.

 Ümit Şimşek = Yaptıklarınızın karşılığından başka birşey görmeyeceksiniz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve yalnız, yapıp ettiklerinizin karşılığıyla cezalandırılacaksınız.

 İskender Ali Mihr = Ve yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle cezalandırılmazsınız.

 İlyas Yorulmaz = Yalnızca yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.