وَمَا آتَيْتُم مِّن رِّبًا لِّيَرْبُوَ فِي أَمْوَالِ النَّاسِ فَلَا يَرْبُو عِندَ اللَّهِ وَمَا آتَيْتُم مِّن زَكَاةٍ تُرِيدُونَ وَجْهَ اللَّهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُضْعِفُونَ
Ve mâ âteytum min riben li yerbuve fî emvâlin nâsi fe lâ yerbû indallâhi, ve mâ âteytum min zekâtin turîdûne vechallâhi fe ulâike humul mud’ıfûn(mud’ıfûne).
ve mâ âteytum | : ve size verdiğiniz şey |
min riben | : ribadan, faizden |
li yerbuve | : artsın diye |
fî | : içinde |
emvâli | : mallar |
en nâsi | : insanlar |
fe | : o zaman |
lâ yerbû | : artmaz |
indallâhi (inde allâhi) | : Allah’ın katında |
ve mâ âteytum | : ve sizin verdiğiniz şey |
min zekâtin | : zekâttan |
turîdûne | : istersiniz |
vechallâhi (veche allâhi) | : Allah’ın vechi, yüzü |
fe | : böylece |
ulâike | : işte bunlar |
hum | : onlar |
el mudıfûne | : kat kat arttıranlar |
Diyanet İşleri = İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah’ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekât verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Halkın malı artsın diye fâize âit verdiğiniz şeyler, Allah katında artmaz; Allah'ın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekât artar ve sevaplarını kat kat arttıranlar, onlardır.
Abdullah Parlıyan = İnsanların malı çoğalsın diye, faize ait verdiğiniz şeyler, Allah katında bir artış sağlamaz. Oysa Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için karşılıksız verdikleriniz, O'nun tarafından bereketlendirilir. İşte bu şekilde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler, ödüllerini kat kat artıranlardır.
Adem Uğur = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
Ahmed Hulusi = İnsanların, malları artsın amacıyla riba almak üzere verdiğiniz şey, Allâh indînde artmaz! Vechullahı isteyerek zekât (tezkiye, saflaştırma) olarak verdiğinize gelince; işte onlar kat kat arttıranların ta kendileridir!
Ahmet Tekin = Alınan borç karşılıksız alınmış olmasın, insanların servetlerinde artış sağlansın diye faiz kabilinden verdiğiniz şeyler (hediye v.s.), Allah katında herhangi bir artışa vesile olmaz. Allah’ın rızasını kazanmak için verdiğiniz, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar sevaplarını, mallarını kat kat artıranlardır.
Ahmet Varol = İnsanların malları içinde artması için verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekat(a gelince) işte (zekatı verenler ecirlerini) kat kat artıranlardır.
Ali Bulaç = İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Ali Fikri Yavuz = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekât ise; işte bunu yapanlar, (dünyada mallarının bereketini, ahirette sevablarını) kat kat artıranlardır.
Ali Ünal = Başkalarına, onların malları içinde çoğalıp da size geri dönsün mülahazasıyla verdiğiniz (hediye, bağış, borç para ve benzeri) şeyler (zahiren artsa bile) Allah katında hiçbir zaman artmayacaktır. Buna karşılık, yalnızca Allah’ı ve rızasını dileyerek zekât (sadaka) kapsamında ne verirseniz, işte (o gerçekten artar ve) verdikleriyle gerçek artış ve kazanç sağlayanlar, böyle yapanlardır.
Bayraktar Bayraklı = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını umarak verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet işte onlar sevaplarını ve mallarını kat kat arttıranlardır.
Bekir Sadak = Insanlarin mallari icinde artsin diye verdiginiz her hangi bir faiz Allah katinda artmaz; fakat, Allah'in rizasini dileyerek verdiginiz herhangi bir sadaka boyle degildir. Iste onlar sevablarini kat kat artiranlardir.
Celal Yıldırım = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz Allah yanında artmaz. Allah'ın hoşnudluğunu dileyerek verdiğiniz zekât (böyle değildir). İşte bunlar (zekât verenler onun) karşılığını kat kat artıranlardır.
Cemal Külünkoğlu = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekât böyle değildir. Zekât veren kimseler, (dünyada mallarının bereketini, ahirette ise sevaplarını) kat kat arttıranlardır.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz her hangi bir faiz Allah katında artmaz; fakat, Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz herhangi bir sadaka (zekat) böyle değildir. İşte onlar sevablarını kat kat artıranlardır.
Diyanet Vakfi = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
Edip Yüksel = Halkın malları içinde artması için verdiğiniz tefecilik parası ALLAH'ın yanında artmaz. Ancak, ALLAH'ın rızasını dileyerek verdiğiniz bir zekata gelince, onu verenler yatırımlarını katlarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Nâsın mallarında nemalansın diye verdiğiniz ribâ (fâiz) Allah yanında nemalanmaz, Allah yüzünü murad ederek verdiğiniz zekât ise katlayanlar işte onlardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü dileyerek verdiğiniz zekat ise, katlayanlar (kat kat artıranlar) işte onlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz, Allah yanında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekata gelince, işte onlar, malları kat kat artmış olanlardır.
Gültekin Onan = İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Tanrı katında artmaz. Ama Tanrı'nın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Harun Yıldırım = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
Hasan Basri Çantay = İnsanların mallarında artış olması için faiz (cinsin) den verdiğiniz şey (nakd, mal, sadaka ve sâire) Allah katında artmaz. Allahın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekât ise, sevâblarını kat kat artıranlar onlar (onu verenler) dir.
Hayrat Neşriyat = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Hâlbuki Allah’ın rızâsını isteyerek verdiğiniz herhangi bir zekâta gelince, işte onlar,(sevablarını ve mallarını) gerçekten kat kat artıranlardır.
İbni Kesir = İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekat ise böyle değildir. İşte onlar; sevablarını kat kat artıranlardır.
Kadri Çelik = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek vermekte olduğunuz zekâta gelince, işte (bu amel sahipleri, sevaplarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlardır.
Muhammed Esed = Ve (unutmayın! Başka) insanların malvarlığı sayesinde, artsın diye faizle verdikleriniz (size) Allah katında bir artış sağlamaz. Oysa, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için karşılıksız verdikleriniz (O'nun tarafından bereketlendirilir,) işte onlar, (bu şekilde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler,) ödüllerini kat kat artıranlardır!
Mustafa İslamoğlu = Yine (iyi bilin ki), başka insanların mal varlığı sayesinde artsın diye faiz karşılığı verdikleriniz asla Allah katında size artış sağlamaz. Bir de Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz arındırıcı mali yükümlülükler var. İşte böyle yapanlar, ödüllerini kat kat artıranların ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Nâsın mallarında nemalansın diye ribâ kabilinden verdiğiniz şey Allah indinde nemalanıp artmaz ve Allah'ın rızasını dilediğiniz halde verdiğiniz zekât ise böyle değildir. İşte (mallarını) kat kat arttıranlar ancak onlardır.
Ömer Öngüt = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Fakat Allah'ın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekâta gelince, o böyle değildir. O zekâtı veren kimseler (sevaplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.
Şaban Piriş = Başkalarının malı artsın diye faize verdiğinizin Allah katında bereketi yoktur. Fakat, Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekat böyle değildir. Kat kat artıranlar işte bunlardır.
Sadık Türkmen = Insanların mallarından fazlaca alayım diye verdiğiniz riba, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz Zekât’a gelince, işte onu kat kat artıranlardır!
Seyyid Kutub = İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekât böyle değildir. İşte zekât veren o kimseler, sevaplarını ve mallarını kat kat arttıranlardır.
Suat Yıldırım = Şunu unutmayın! Başkalarının mallarıyla artış sağlasın diye faize verdiğiniz para, zahiren fazlalaşsa da Allah’ın nezdinde artmaz. Ama Allah’ın rızasını arzulayarak verdiğiniz zekâtlar, O’nun nezdinde bereketlenir. İşte böyle yapanlar ödüllerini kat kat artırırlar.
Süleyman Ateş = İnsanların malları içinde, artması için verdiğiniz ribâ, Allâh katında artmaz. Ama Allâh'ın yüzünü (O'nun rızâsını) isteyerek verdiğiniz zekât(a gelince); işte (onu verenler sevâplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.
Tefhim-ul Kuran = İnsanların mallarında artsın diye, vermekte olduğunuz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek vermekte olduğunuz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Ümit Şimşek = Halkın malından size artış sağlasın diye faizle verdiğiniz şeyler Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını gözeterek verdiğiniz zekât cinsinden şeylere gelince: İşte bunu yapanlar, kat kat arttıranların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk = İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.
İskender Ali Mihr = Ve insanların mallarında artış olsun diye faizden (faiz olarak) verdiğiniz şey (Allah’a ulaşmayı dilemeden yaptığınız zikir), o taktirde Allah’ın katında artmaz (nefsinizin kalbindeki nurları oluşturmaz ve arttırmaz). Allah’ın vechini (Allah’a ulaşmayı) dileyerek verdiğiniz zekât (yaptığınız (zikir)ler); işte böylece kat kat (nefsinizin kalbindeki nurları) artıranlar onlardır.
İlyas Yorulmaz = İnsanların mallarında artış olsun diye faizden verdikleriniz, Allah’ın yanında artmaz. Allah’ın rızasını kazanmak için mallarınızdan, temizlemek için karşılıksız fakirlere verdikleriniz artar. İşte onlara (verdiklerinin karşılığı) kat kat ödenir.