وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الْأَمْرُ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ وَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
Ve enzirhum yevmel hasreti iz kudıyel emru, ve hum fî gafletin ve hum lâ yu’minûn(yu’minûne).
ve enzir-hum | : ve onları uyar |
yevme el hasreti | : hasret günü |
iz kudıye el emru | : emir yerine getirildiği zaman |
ve hum | : ve onlar |
fî | : içinde |
gafletin | : gaflet |
ve hum | : ve onlar |
lâ yu’minûne | : mü’min olmuyorlar, mü’min değiller |
Diyanet İşleri = Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken işin bitirileceği o pişmanlık günüyle uyar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onları hasret günüyle korkut; iş olup biter o zaman ve onlar, şimdi gaflettedir ve onlar, inanmazlar.
Abdullah Parlıyan = Bunun içindir ki, herşeyin hükme bağlanmış olacağı, o pişmanlıklar gününün gelip çatması konusunda onları uyar. Çünkü onlar, o güne karşı umursamazlık gösterip, o günün geleceğine hâlâ inanmıyorlar.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.
Ahmed Hulusi = Onları, olayın sonucunun yaşanacağı, hasret süreci hakkında uyar! Onlar kozaları içinde ve iman etmemiş bir hâldeyken (iş bitirilecek).
Ahmet Tekin = İnsanlar gaflet içinde yaşarlarken, ansızın ilâhî plan gerçekleşmeden, kıyamet kopmadan, herkesin, pişmanlıktan vah, eyvah diyeceği gün gelmeden önce, onlara sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyar, onlar gene de iman etmeyecekler.
Ahmet Varol = Onları işin hükme bağlanacağı hasret günüyle uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler ve onlar hâlâ inanmıyorlar.
Ali Bulaç = İş(in) hükme bağlanıp biteceği, hasret gününe karşı onları uyar; onlar bir gaflet içindedirler ve onlar inanmıyorlar.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Resûlüm, Mekke’li) kâfirleri, iş bitirildiği (hesap görüldüğü) zamanın dehşeti ile, pişmanlık günü ile korkut. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmiyorlar.
Ali Ünal = (Rasûlüm,) onları artık haklarında hükmün verilip uygulamaya konacağı ve her şeyin bitmiş olacağı o hasret ve pişmanlık günüyle uyar. Onlar, tam bir gaflet içindedirler ve iman etmemektedir onlar.
Bayraktar Bayraklı = Sen onları pişmanlık günü hakkında uyar. Çünkü onlar gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken iş olup bitmiştir.
Bekir Sadak = Hala gaflet icinde bulunanlari ve hala inanmayanlari isin bitmis olacagi o hasret gunu ile uyar.
Celal Yıldırım = Onlar gafletteyken ve onlar imân etmezken işin bitirilmiş olduğu o hasret günü ile kendilerini uyar.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed!) Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken işin bitirileceği o pişmanlık günüyle uyar!
Diyanet İşleri (eski) = Hala gaflet içinde bulunanları ve hala inanmayanları işin bitmiş olacağı o hasret günü ile uyar.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.
Edip Yüksel = Yargının noktalanacağı Keder Günü hakkında onları uyar. Onlar hâlâ aymazlık içinde inanmıyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar gaflet içinde iken, onlar iyman etmezlerken, o hasret gününün, o iş bitirildiği saatin dehşetini kendilerine haber ver,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar gaflet içinde iken, onlar iman etmezlerken, o hasret gününün, o işlerin bitirildiği saatin dehşetini kendilerine haber ver!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Ey Muhammed!) İnsanların pişmanlık duyacağı ve işin bitmiş olacağı (kıyamet) günü ile onları uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmezler.
Gültekin Onan = Buyruğun bitirileceği / yerine getirileceği (kaza), hasret gününe karşı onları uyar. Onlar bir gaflet içindedirler ve onlar inanmıyorlar.
Harun Yıldırım = Sen onları hasret günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken iş olup bitmiştir.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) sen onları bulacağı vakt ile, emr (-i ilâhî) nin yerini hasret (ve nedamet) günü ile korkut. Onlar gaflet içindedirler, onlar haalâ îman etmiyorlar.
Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) Onları pişmanlık günü ile korkut! O zaman (onlar için) iş bitirilmiştir! Hâlbuki onlar (dünyada bundan) gaflet içindedirler ve onlar (bu güne) îmân etmezler.
İbni Kesir = Sen, onları hasret günü ile korkut. O gün, onlar gaflet içinde inanmamakta iken, iş bitirilmiş olur.
Kadri Çelik = İş hükme bağlanıp biteceği hasret gününe karşı onları uyar! Onlar bir gaflet içindedirler ve onlar iman etmezler.
Muhammed Esed = bunun içindir ki, her şeyin hükme bağlanmış olacağı o onmaz pişmanlıklar Günü('nün gelip çatması konusunda) onları uyar, çünkü onlar hala umursamazlık gösteriyor ve (o Gün'ün geleceğine) inanmıyorlar.
Mustafa İslamoğlu = O halde, her şeyin hükmünün kesinleştiği an olan o derin pişmanlık günü konusunda onları uyar, zira onlar gaflet içindedirler; dahası onlar (dirileceklerine) hala inanmış değiller.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onları hasret günü ile, her emrin bitirilmiş olduğu vakit ile korkut. Onlar ise gaflettedirler ve onlar imân etmezler.
Ömer Öngüt = Resulüm! Hâlâ gaflet içinde bulunanları ve hâlâ inanmayanları, işin bitmiş olacağı o hasret günü ile uyar.
Şaban Piriş = -Sen, onları hasret günü ile korkut. Onlar gaflet içinde iman etmezken iş bitirilmiş olur.
Sadık Türkmen = Pişmanlık gününe karşı onları uyar, o zaman iş bitirilir. Onlar gaflet içindedirler ve inanmıyorlar.
Seyyid Kutub = Ey Muhammed, onları o hayıflanma ve pişmanlık günü hakkında uyar. Hani o gün onlar halâ gaflet içinde yüzerken ve inanmazlıklarını sürdürürlerken haklarındaki hüküm kesinleşiverir.
Suat Yıldırım = Sen o hasret ve pişmanlık gününü, o haklarında ilâhî hükmün yerini bulacağı günü anlatarak uyar onları! Ama onlar gaflet içindeler, hâlâ iman etmiyorlar onlar.
Süleyman Ateş = Onları şu hasret gününe karşı uyar ki, o zaman kendileri gaflet içinde inanmamakta ısrar ederlerken iş bitirilmiş olur (yaptıklarına pişman olup hasret çeker dururlar, ama iş işten geçmiştir artık).
Tefhim-ul Kuran = İş(in) hükme bağlanıp biteceği, hasret gününe karşı onları uyar; onlar bir gaflet içindedirler ve onlar inanmıyorlar.
Ümit Şimşek = Onları, hükmün verileceği pişmanlık gününden sakındır. Çünkü onlar hâlâ gaflet içindeler ve inanmıyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır.
İskender Ali Mihr = Ve emrin yerine getirileceği hasret günüyle onları uyar. Ve onlar, gaflet içindeler ve onlar, mü’min değillerdir.
İlyas Yorulmaz = Onların, habersiz ve iman etmedikleri bir zamanda, kıyamet emri verilmiş olduğunda, artık pişmanlığın fayda vermediği o gün ile onları uyar.