هَذَا يَوْمُ الْفَصْلِ جَمَعْنَاكُمْ وَالْأَوَّلِينَ
Hâzâ yevmul fasli, cema’nâkum vel evvelîn(evvelîne).
hâzâ | : bu |
yevmu | : gün |
el fasli | : ayırt etme, ayrılma |
cema’nâ-kum | : sizi birarada topladık |
ve el evvelîne | : ve evvelkileri, öncekileri |
Diyanet İşleri = Bu, hüküm ve ayırma günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Budur ayırma günü, sizi de toplarız, öncekileri de.
Abdullah Parlıyan = Bu gün ayrılma ve hüküm verme günüdür. Sizi de, önce gelenleri de topladık.
Adem Uğur = (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.
Ahmed Hulusi = Bu ayırt etme sürecidir! Sizi ve öncekileri bir araya getirdik.
Ahmet Tekin = 'Bugün, sorumluluk gereği, mükâfata nâil olanla cezaya müstehak olanların muhakeme ile ayırt edileceği gündür. Sizleri ve önceki ümmetleri birlikte topladık.'
Ahmet Varol = İşte bu ayırım günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır.
Ali Bulaç = Bu, hüküm günüdür; sizi ve öncekileri 'bir arada topladık.'
Ali Fikri Yavuz = Bu, (haklı ile haksızın ayırd edileceği) fâsıl günü, sizi ve evvelki ümmetleri topladık.
Ali Ünal = “Bugün, Hüküm ve Ayrışma Günü’dür. İşte, sizi ve sizden önce gelip geçmiş yalanlayıcıları bir araya topladık.
Bayraktar Bayraklı = Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür.
Bekir Sadak = «Bu, sizleri ve oncekileri topladigimiz hukum gunudur.»
Celal Yıldırım = Bu, sizleri ve öncekileri toplayıp biraraya getirdiğimiz (Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden, gerçeği yalandan) ayırd eden hüküm günüdür.
Cemal Külünkoğlu = Bu, sizi ve önceki ümmetleri topladığımız doğru ile eğrinin, hak ile bâtılın ayrıldığı gündür.
Diyanet İşleri (eski) = 'Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür.'
Diyanet Vakfi = (O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.
Edip Yüksel = Bu, Karar Günüdür. Sizi ve öncekileri toplamışızdır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu işte o fasıl günü topladık sizi ve evvelkileri
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bu o ayırt etme günüdür; topladık sizi ve öncekileri;
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.
Gültekin Onan = Bu, hüküm günüdür; sizi ve öncekileri 'bir arada topladık'.
Harun Yıldırım = Bu, ayırdetme günüdür. Sizi de öncekileri de toplarız.
Hasan Basri Çantay = Bu, ayırd etme ve hukûm verme günüdür. Sizi de, evvelki (ümmet) leri de (bir arada) toplamışızdır.
Hayrat Neşriyat = (Onlara şöyle denilir:) 'Bu, (hak ile bâtılın) ayırma (hüküm verme) günüdür! Sizi ve (sizden) öncekileri bir araya getirdik.'
İbni Kesir = İşte bu; sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür.
Kadri Çelik = Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.
Muhammed Esed = (onlara şöyle denilecek, doğru ile eğri arasındaki) o Ayrım Günü: "Sizi eski zamanların o (günahkar)ları ile bir araya getirdik;
Mustafa İslamoğlu = İşte bu, Ayrım Günü'dür. (Onlara denilecek ki): "Sizi ve öncekileri bir araya topladık:
Ömer Nasuhi Bilmen = (37-38) O gün vay haline yalanlayanların. İşte bu, ayırd etme günüdür, sizleri de evvelkileri de toplayıverdik.
Ömer Öngüt = İşte hüküm günü budur. Sizi de sizden öncekileri de bir araya toplamışızdır.
Şaban Piriş = Bu, hüküm günüdür. Sizi ve evvelkileri bir araya toplarız.
Sadık Türkmen = Sizi ve öncekileri bir araya topladığımız hüküm/ayırma günüdür bu!
Seyyid Kutub = Bugün sizi ve sizden öncekileri biraraya getirdiğimiz bir hüküm günüdür.
Suat Yıldırım = Bu gün karar ve hüküm günüdür. Sizi de, önce gelip geçmiş olanları da bir araya topladık.
Süleyman Ateş = İşte bu, hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.
Tefhim-ul Kuran = Bu, hüküm günüdür; sizi ve öncekileri 'bir arada topladık.'
Ümit Şimşek = Bugün hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri toplamışızdır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ayırma günüdür bu! Sizinle öncekileri bir yere topladık.
İskender Ali Mihr = Bu ayrılma günüdür. Sizi ve evvelkileri biraraya topladık.
İlyas Yorulmaz = Bu, sizi ve sizden öncekileri topladığımız, doğrularla yanlışların ayırt edildiği gündür.