إِنْ هُوَ إِلَّا رَجُلٌ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا وَمَا نَحْنُ لَهُ بِمُؤْمِنِينَ
İn huve illâ raculunifterâ alâllâhi keziben ve mâ nahnu lehu bi mu’minîn(mu’minîne).
in huve | : o ancak |
illâ | : sadece |
raculunifterâ (raculun ifterâ) | : iftira eden bir adam |
alâ allâhi | : Allah’a |
keziben | : yalan söyleyerek, yalanla |
ve mâ nahnu | : ve biz değiliz |
lehu | : ona |
bi mu’minîne | : inananlar |
Diyanet İşleri = “Bu, Allah’a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. Biz ona inanmayız.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Bu, ancak yalan yere Allah'a iftirâ eden bir adam ve biz, ona inanmayız.
Abdullah Parlıyan = Bu adam kendi uydurduğu yalanları, Allah'a yakıştıran bir yalancıdan başka biri değil ve dolayısıyla, biz O'na asla inanmayız.”
Adem Uğur = Bu adam, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz.
Ahmed Hulusi = "O (Rasûl), Allâh'a iftira eden yalancıdır o! Biz Ona inanmayız!"
Ahmet Tekin = 'Bu adam, sadece Allah adına yalan uyduran birisi. Biz ona itimat etmiyoruz.'
Ahmet Varol = O Allah'a karşı yalan uyduran bir adamdan başka bir şey değildir ve biz ona inananlar değiliz.'
Ali Bulaç = "O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Allah'a karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inanacak değiliz."
Ali Fikri Yavuz = O (size peygamber olduğunu söyliyen), ancak Allah’a karşı yalan uyduran bir adamdır. Biz ona inanacak değiliz.”
Ali Ünal = “Başka değil, uydurduğu yalanları Allah’a mal ederek O’na iftira atan bir adam bu. Tabiî ki biz O’na asla inanacak değiliz.”
Bayraktar Bayraklı = “O, Allah hakkında yalan uyduran bir kişiden başka biri değildir. Biz, ona asla inanmıyoruz.”
Bekir Sadak = «Bu, sadece Allah'a karsi yalan uyduranin biridir. Biz ona inanmayiz.»
Celal Yıldırım = (Peygamberlik iddiasında bulunan) o adam, Allah'a karşı yalan uyduran bir (şaşkından) başkası değildir. Biz de ona inanacak değiliz.
Cemal Külünkoğlu = “O, Allah'a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. Biz ona inanmayız.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Bu, sadece Allah'a karşı yalan uyduranın biridir. Biz ona inanmayız.'
Diyanet Vakfi = «O, Allah hakkında yalnızca yalan uyduran bir adamdır; biz ona inanmıyoruz.»
Edip Yüksel = 'O, ALLAH'a yalan yakıştıran bir adamdan başkası değildir. Biz ona inanacak değiliz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = O ancak öyle bir adam ki bir yalanı Allaha iftira etti, biz ona inanacak değiliz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O, sadece Allah hakkında bir yalanı uyduran bir adamdır; biz ona inanacak değiliz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Bu adam, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz.»
Gültekin Onan = "O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Tanrı'ya karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inançlı (olacak) değiliz."
Harun Yıldırım = "Bu adam, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmıyoruz."
Hasan Basri Çantay = «O, Allaha karşı yalan düzen bir adamdan başkası değildir. Biz onu tasdıyk ediciler değiliz».
Hayrat Neşriyat = 'O, sâdece Allah’a karşı yalan uyduran bir adamdır. Biz ona inanan kimseler de değiliz.'
İbni Kesir = O, sadece Allah'a karşı yalan uyduran biridir. Biz ona inanacak değiliz.
Kadri Çelik = “O ise, yalnızca bir insandır, Allah'a karşı yalan uydurmaktadır ve bizler de ona inanacak değiliz.”
Muhammed Esed = Bu adam kendi uydurduğu yalanları Allah'a yakıştıran bir yalancıdan başka biri değil; ve dolayısıyla, biz asla o'na inanacak değiliz!"
Mustafa İslamoğlu = Bu adam, sadece uydurduğu yalanı Allah'a isnat eden biri; bizim ona inanmamız ihtimal dışıdır!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «O başka değil, ancak bir erkektir ki, Allah'a karşı yalan yere iftirada bulunmuştur ve biz ona inananlar değiliz.»
Ömer Öngüt = “Bu adam sadece Allah hakkında yalan uyduran bir kimsedir. Biz ona inanmayız. ”
Şaban Piriş = O, Allah’a karşı ancak yalan uyduran bir adamdır. Biz, ona inanacak değiliz.
Sadık Türkmen = Bu adam sadece Allah’a karşı yalan uyduran bir adamdır! Ve biz ona inanıcı değiliz.”
Seyyid Kutub = O sadece Allah’a karşı yalan uyduran biridir. Biz ona inanmayız.
Suat Yıldırım = "Bu adam, uydurduğu yalanı Allah’a mal eden bir iftiracıdan başkası değildir ve biz hiçbir surette ona inanmayız!"
Süleyman Ateş = "O, Allah'a yalan uydurandan başka bir adam değildir. Biz ona inanıcı(insan)lar değiliz."
Tefhim-ul Kuran = «O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Allah'a karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inanacak değiliz.»
Ümit Şimşek = 'Bu ise Allah adına yalan uyduran bir adamdır; biz ona inanmayız.'
Yaşar Nuri Öztürk = "O, yalan düzüp Allah'a iftira eden bir adamdan başkası değil. Biz ona inanmıyoruz."
İskender Ali Mihr = O (Resûl), ancak Allah’a yalanla iftira eden bir adamdır. Ve biz, O’na inananlar değiliz.
İlyas Yorulmaz = “(Size bunu vaat eden) O elçi, elbetteki Allah adına yalan uyduruyor. Tabi ki biz ona inanacak değiliz” dediler.