وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلاً مِّن قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَاجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ
Ve lekad erselnâ rusulen min kablike ve cealnâ lehum ezvâcen ve zurriyyeten, ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), li kulli ecelin kitâb(kitâbun).
ve lekad | : ve andolsun |
erselnâ | : biz gönderdik |
rusulen | : resûller |
min kabli-ke | : senden önce |
ve cealnâ | : ve kıldık |
lehum ezvâcen | : onlara eşler |
ve zurriyyeten | : ve zürriyet, nesil, çocuklar |
ve mâ kâne | : ve değildir, olmaz |
li resûlin | : bir resûl için |
en ye’tiye bi | : getirmesi |
âyetin | : bir âyet |
illâ | : ...den başka, ancak, olmaksızın, olmadan |
bi izni allâhi | : Allah’ın izni ile |
li kulli ecelin | : her zaman için vardır |
kitâbun | : bir kitap |
Diyanet İşleri = Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamber bir mucize getiremez. Her ecelin (vadenin) bir yazısı vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun ki senden önce de peygamberler gönderdik, onlara eşler ve soy sop verdik. Hiçbir peygamber yoktur ki Allah'ın izni olmadıkça bir mûcizeyle gelsin. Her mukadder zaman, tespît edilmiştir.
Abdullah Parlıyan = Hiç şüphesiz senden önce de peygamberler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadıkça, hiçbir peygamberin bir ayet veya mucize getirmesi düşünülemez. Her çağın, ihtiyacı için vahye dayanan bir yazgı vardır.
Adem Uğur = Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır.
Ahmed Hulusi = Andolsun, biz senden önce de Rasûller irsâl ettik ve onlara eşler ve zürriyet verdik. . . Bir Rasûlün, Allâh'ın izni (Bi-iznillah) dışında, delil olarak gelmesi mümkün değildir. . . Her hükmün oluşması için takdir edilmiş bir süre vardır!
Ahmet Tekin = Andolsun, senden önce de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere Rasuller görevlendirip gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamberin maddî bir mûcize getirmesi mümkün değildir. Her olayın gerçekleşme zamanının kaydı, her sonuçlanacak işin, her ömrün yazılı bir vâdesi vardır.
Ahmet Varol = Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir mucize getiremez. Her ecelin yazılı bir kaydı vardır.
Ali Bulaç = Andolsun, senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitap (yazı, hüküm, son) vardır.
Ali Fikri Yavuz = And olsun ki, biz, hakikaten senden önce de Peygamberler gönderdik; onlara da zevceler ve evlâd verdik. Allah’ın izni olmadıkça hiç bir Peygamberin bir âyet (mûcize) getirmeğe kudreti yoktur ve her vakit için, Allah’ın hikmeti icabı, kullar üzerine farz kılınan hüküm vardır.
Ali Ünal = Senden önce de pek çok rasûl gönderdik; (onlar da melek değil, birer insandı) ve onlar için de eşler ve evlâtlar takdir ettik. Ayrıca, Allah izin vermedikçe herhangi bir Rasûl’ün mucize göstermesi söz konusu olmamıştır. Her dönem için bir takdir, her işin bir vadesi, her vadenin bir hükmü vardır.
Bayraktar Bayraklı = Andolsun, biz senden önce de peygamberler gönderdik; onlara da eşler ve çocuklar verdik. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her ecel için bir yazı/belirlenmiş bir vakit vardır.
Bekir Sadak = And olsun ki, senden once nice peygamberler gonderdik; onlara esler ve cocuklar verdik. Allah'in izni olmadan hicbir peygamber bir ayet getiremez. Her seyin vakti ve suresi yazilidir.
Celal Yıldırım = And olsun ki, senden önce de peygamberler gönderdik; onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan herhangi bir peygamberin bir âyet getirmesi (mümkün) değildir, olamaz da. Her vakit için bir yazı; yazılı her emir için de belirlenmiş bir vakit vardır.
Cemal Külünkoğlu = Andolsun ki, (biz) senden önce birçok peygamber göndermiş, onlara da (peygamberliğe mani olmayan) eşler ve evlatlar vermiştik. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir peygamberin bir mucize göstermesi mümkün değildir. Her şeyin vakti ve süresi yazılıdır (her olayın gerçekleşme zamanı ve her ömrün yazılı bir vadesi vardır).
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, senden önce nice peygamberler gönderdik; onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir ayet getiremez. Her şeyin vakti ve süresi yazılıdır.
Diyanet Vakfi = Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır.
Edip Yüksel = Senden önce elçiler gönderdik ve onlara eşler ve çocuklar verdik. ALLAH'ın izni olmadan hiç bir elçi bir mucize getiremez. Her dönemin bir yazgısı vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kasem olsun ki biz senden evvel de Resuller gönderdik, onlara da hem zevceleri verdik hem zürriyyet, hiç bir Resulün ise Allahın iznine iktiran etmedikçe bir âyet getirmek haddi değildir, her ecel için bir yazı vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, Biz senden önce de peygamberler gönderdik; onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadıkça bir mucize getirmek, hiçbir peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı vardır.
Gültekin Onan = Andolsun senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Tanrı'nın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayet getirmek olacak iş değildi. Her ecel için bir kitap [yazı, hüküm, son] vardır.
Harun Yıldırım = Andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. Her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır.
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki biz senden önce de peygamberler göndermişiz, onlara da zevceler ve evlâdlar vermişizdir. Allahın izni olmadıkça her hangi bir âyeti (bir mu'cizeyi) getirmek hiçbir peygamberin haddi değildir. Her zamanın (kulların maslahatlarına göre) yazılmış hükmü vardır.
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Celâlim hakkı için, senden önce de nice peygamberler gönderdik; onlara da zevceler ve çocuklar verdik. Hâlbuki Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir mu'cize getirmesi mümkün değildir! Her zamânın yazılmış bir hükmü vardır.
İbni Kesir = Andolsun ki; senden önce nice peygamberler gönderdik. Onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiç bir peygamber bir ayet getiremez. Herkesin süresi yazılıdır.
Kadri Çelik = Şüphesiz senden önce de biz peygamberler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir peygambere herhangi bir ayeti getirmek olacak iş değil. Her ecel (tespit edilmiş süre) için bir kitab (yazılmış hüküm) vardır.
Muhammed Esed = Hiç şüphesiz, senden önce de elçiler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik; Allah'ın izni olmadıkça hiçbir peygamberin bir mucize göstermesi düşünülemez. Her çağa özgü vahyi bir mesaj vardır:
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu, senden önce de elçiler göndermiş, onlara da eşler ve çocuklar vermiştik. Allah'ın izni olmaksızın bir peygamberin (kendiliğinden) bir mucize getirmesi olacak şey değildir; (kaldı ki) her dönemin, (kendine has) bir mesajı vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Andolsun ki senden evvel de peygamberler gönderdik, onlara da zevceler ve zürriyet verdik ve Allah'ın izni olmadıkça hiçbir peygamber için bir âyet getirmek kabil değildir. Ve bir müddet için bir yazılış vardır.
Ömer Öngüt = Andolsun ki senden önce nice peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir âyet (mucize) getiremez. Her müddetin (yazıldığı) bir kitabı vardır.
Şaban Piriş = Senden önce de peygamberler göndermiştik; onları eş ve çocuk sahibi kılmıştık. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir ayet getirmesi mümkün değildir. Her ecel bir yazgıdır.
Sadık Türkmen = Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan, hiçbir peygamber bir mucize getiremez. Her dönemin kendine özgü bir mesajı vardır.
Seyyid Kutub = Biz senden önce de nice peygamberler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadıkça hiçbir peygamber mucize göstermeye yetkili değildir. Her belirli sürenin, her dönemin ayrı bir kitabı vardır.
Suat Yıldırım = Senden önce birçok peygamber göndermiş, onlara da eşler ve evlatlar vermiştik. Bunlar peygamberliğe aykırı değil ki? Mûcize iddialarına gelince Allah’ın izni olmadıkça, hiçbir resul mûcize gösteremezdi. Her devrin bir hükmü vardır. Her işin bir vâdesi vardır.
Süleyman Ateş = Andolsun, biz senden önce de elçiler gönderdik, onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allâh'ın izni olmadan hiçbir elçi, bir âyet (mu'cize) getiremezdi. Her sürenin bir yazısı vardır (herşeyin zamanı yazılıp tesbit edilmiştir).
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, senden önce de biz peygamberler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir peygambere herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitab (yazı, hüküm, son) vardır.
Ümit Şimşek = Biz senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara eşler ve evlâtlar verdik. Hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez. Herşeyin yazılı bir vakti vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, biz senden önce de resuller gönderdik, onlara da eşler ve evlatlar verdik. Hiçbir resul, Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her süre için bir yazı vardır.
İskender Ali Mihr = Andolsun, senden önce de resûller gönderdik. Onlara da eşler ve zürriyyet (çocuklar) kıldık. Bir resûl için, Allah’ın izni olmaksızın bir âyet getirmesi olmaz (mümkün değildir). Her zamanın, bir kitabı vardır.
İlyas Yorulmaz = Senden öncede elçiler gönderdik, onlara eşler ve zürriyetlerini devam ettirecek çocuklar verdik. Allah izin vermedikçe hiçbir elçi kendiliklerinden mucize getiremez. Her şeyin olacağı vaktin kayıdı, bir kitapta yazılıdır.