Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/37

 قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ

  Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
fe inne-ke : öyleyse gerçekten sen
min el munzarîne : bekletilenlerden, mühlet (süre, zaman) verilenlerdensin
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (37-38) Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki dedi, sen, mühlet verilmişlerdensin.

 Abdullah Parlıyan = “Gerçekten sen” diye buyurdu Allah: “Kendilerine, zaman tanınanlardan biri olacaksın.

 Adem Uğur = Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin"

 Ahmed Hulusi = Buyurdu: "Muhakkak ki sen mühlet verilenlerdensin!"

 Ahmet Tekin = Allah:'Sen mühlet verilenlerdensin' buyurdu.

 Ahmet Varol = (Allah) dedi ki: 'O halde sen süre tanınanlardansın.

 Ali Bulaç = Dedi ki: "Öyleyse, sen (kendisine) süre tanınanlardansın."

 Ali Fikri Yavuz = Allah buyurdu ki, sen mühlet verilenlerdensin,

 Ali Ünal = Allah, “Haydi” buyurdu, “sana süre tanındı,

 Bayraktar Bayraklı = (37-38) Allah, “Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin” buyurdu.

 Bekir Sadak = (37-38) Allah: «Sen, bilinen gun gelene kadar birakilanlardansin» dedi.

 Celal Yıldırım = (37-38) Allah da, «sen bilinen vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = (37-38) (Allah) buyurdu ki: “Öyleyse, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen (kıyamete) gün(ün)e kadar mühlet verilenlerdensin.”

 Diyanet İşleri (eski) = (37-38) Allah: 'Sen, bilinen gün gelene kadar bırakılanlardansın' dedi.

 Diyanet Vakfi = (37-38) Allah: Sen bilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu.

 Edip Yüksel = Dedi ki: 'Tamam, sen ertelendin,'

 Elmalılı Hamdi Yazır = (37-38) Haydi dedi: sen vakti ma'lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (37-38) Allah: «Haydi, sen bilinen zamanın gününe kadar mühlet verilenlerdensin!» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah buyurdu ki: «Sen mühlet verilenlerdensin.»

 Gültekin Onan = Dedi ki: "Öyleyse, sen (kendisine) süre tanınanlardansın."

 Harun Yıldırım = Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin"

 Hasan Basri Çantay = (37-38) Buyurdu: «O halde sen (ındallah) ma'lûm olan (bir) zamanın gününe kadar gecikdirilenlerdensin».

 Hayrat Neşriyat = (37-38) (Allah:) 'Haydi, doğrusu sen, bilinen vaktin gününe (kıyâmete) kadar mühlet verilenlerdensin!' buyurdu.

 İbni Kesir = Buyurdu ki: Şüphesiz sen ertelenenlerdensin.

 Kadri Çelik = Dedi ki: “Öyleyse, sen (kendisine) süre tanınanlardansın.”

 Muhammed Esed = "Pekala, öyle olsun:" diye buyurdu O, "kendilerine zaman tanınanlardan biri olacaksın,

 Mustafa İslamoğlu = (Allah) buyurdu ki: "Peki, sen zaten süre tanınmışlardan birisin;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (37-38) (Allah Teâlâ da) buyurdu ki: «Artık şüphe yok, sen mühlet verilmişlerdensin.» «Malum olan vakit gününe kadar.»

 Ömer Öngüt = Buyurdu ki: “Şüphesiz ki sen mühlet verilenlerdensin. ”

 Şaban Piriş = -Sen, ertelenenlerdensin! dedi.

 Sadık Türkmen = “sen ertelenenlerdensin” buyurdu.

 Seyyid Kutub = Allah, «Sen kendilerine yaşama süresi tanınanlardansın» dedi.

 Suat Yıldırım = (37-38) "Haydi, buyurdu, belirli bir güne kadar sana müsaade edildi."

 Süleyman Ateş = (Allâh): "Haydi," dedi, "sen ertelenmişlerdensin!"

 Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Öyleyse, sen (kendisine) süre tanınanlardansın.»

 Ümit Şimşek = Allah buyurdu ki: 'Sana süre tanınmıştır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Buyurdu: "Hadi, süre verilenlerdensin."

 İskender Ali Mihr = (Allahû Tealâ) şöyle buyurdu: “Öyleyse sen, gerçekten mühlet (süre) verilenlerdensin.”

 İlyas Yorulmaz = Allah “Sen mühlet verilenlerdensin. ”