إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاء
İnnâ enşe’nâ hunne inşââ(inşâen).
innâ | : muhakkak ki biz |
enşe’nâ hunne | : biz onları inşa ettik, yarattık |
inşâen | : yeni bir inşa (yaratılış) ile |
Diyanet İşleri = Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki biz, onların eşlerini de yeniden yarattık.
Abdullah Parlıyan = Biz onların eşleri olan kadınları, yepyeni bir yaratılışla yaratıp, o gün onlara vereceğiz.
Adem Uğur = Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki biz onları (şuurun eşi olan bedenleri yeni) bir inşa edişle inşa ettik.
Ahmet Tekin = Gerçekte biz kadınları yepyeni bir yaratılışta, bambaşka bir güzellikte yarattık.
Ahmet Varol = Gerçekten biz onları (hurileri), yepyeni bir yaratışla yarattık.
Ali Bulaç = Gerçek şu ki, Biz onları yeni bir inşa (yaratma) ile inşa edip yarattık.
Ali Fikri Yavuz = Gerçekten biz, (dünyada kocalmış kadınları, gençleştirerek cennetde) onları yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.
Ali Ünal = Biz, onları yeni baştan (Cennet’e lâyık güzellik ve karakterde) yaratmış olacağız.
Bayraktar Bayraklı = (35-40) Sağdakiler için biz, kadınları yeniden biçimlendiririz. Onları genç kızlar haline getiririz. Eşleri tarafından sevilen yaşıt genç kızlar. Bütün bunlar amel defteri sağından verilenler içindir. Onların birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir.
Bekir Sadak = (35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *
Celal Yıldırım = Biz onları (Cennet'teki Hurileri) yepyeni bir yaratılışla yaratıp meydana getirdik.
Cemal Külünkoğlu = Biz onları (dünyada kocalmış kadınları, gençleştirerek cennette) yepyeni bir yaratılışla yarattık.
Diyanet İşleri (eski) = (35-38) Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.
Diyanet Vakfi = Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.
Edip Yüksel = Biz kadınları yeniden biçimlendirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Biz etmişizdir de onları yeniden inşa
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz onları yeniden inşa etmişizdir,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).
Gültekin Onan = Gerçek şu ki, biz onları yeni bir inşa (yaratma) ile inşa edip yarattık.
Harun Yıldırım = Gerçek şu ki, biz onları yeni bir inşa ile inşa edipyarattık.
Hasan Basri Çantay = Hakıykat, biz onları yepyeni bir yaratılışla yaratdık da,
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki biz onları (Cennetteki o kadınlarını yeni) bir yaratılışla yarattık.
İbni Kesir = Gerçekten Biz; onları, yeni bir yaratılışla yarattık.
Kadri Çelik = Şüphesiz biz onları özel bir yaratışla yarattık.
Muhammed Esed = çünkü, Biz onları yenilenmiş bir hayatta tekrar var etmiş olacağız,
Mustafa İslamoğlu = Çünkü Biz onları yepyeni bir yaratılışla inşa edeceğiz,
Ömer Nasuhi Bilmen = (34-35) Ve yükseltilmiş yataklardadırlar. Şüphe yok ki, Biz onları bir yaradılış ile yarattık.
Ömer Öngüt = Biz onları (cennete giren kadınları) yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.
Şaban Piriş = Biz, o kadınları yeni bir yaratılışla yeniden yarattık.
Sadık Türkmen = Gerçek şu ki, Biz onları yeniden yarattık.
Seyyid Kutub = Biz oradaki hurileri yeniden yarattık.
Suat Yıldırım = (34-35) Onlara, pek değerli eşler de verdik. Biz o eşleri, yepyeni bir yaratılışla yaratıp, sûret ve sîretlerini son derece güzelleştirdik.
Süleyman Ateş = Biz (oradaki) kadınları da yeniden bir güzel inşâ' etmişiz,
Tefhim-ul Kuran = Gerçek şu ki, biz onları yeni bir inşa (yaratma) ile inşa edip yarattık.
Ümit Şimşek = Biz onları yeniden inşa etmişizdir,
Yaşar Nuri Öztürk = Biz kadınları da güzel bir biçimde yeniden yaratmış,
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Biz, onları yeni bir inşa (yaratılış) ile inşa ettik (yarattık).
İlyas Yorulmaz = Bu nimetleri biz yarattık.