أَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَن كَثِيرٍ
Ev yûbıkhunne bimâ kesebû ve ya’fu an kesîr(kesîrin).
ev | : veya |
yûbık-hunne(vebeka) | : onları helâk eder, helâke sürükler |
bimâ | : şeyle, sebebiyle |
kesebû | : kazandılar |
ve ya’fu an | : ve affeder |
kesîrin | : çoğu |
Diyanet İşleri = Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helâk eder, birçoğunu da affeder.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yahut da, kazandıkları suçlar yüzünden fırtınalarla helâk eder gemileri ve çoğunu da bağışlar.
Abdullah Parlıyan = Yahut da gemidekileri veya yeryüzündekileri yapıp ettiklerinden dolayı yok eder, çoğunu da affedebilir.
Adem Uğur = Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Ahmed Hulusi = Yahut kazandıkları yüzünden onları helâk eder. . . (Allâh) birçoğunu da affediyor.
Ahmet Tekin = Yahut da, yüklendikleri günahlar yüzünden onları helâk eder. Başlarına gelecek felaketlerin, cezaların çoğunu da bertaraf eder.
Ahmet Varol = Yahut kazandıklarından dolayı onları batırır. Çoğunu da affeder.
Ali Bulaç = Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Ali Fikri Yavuz = Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz).
Ali Ünal = Veya (özellikle yolcuların) işledikleri kötülükler ve kazandıkları günahlar sebebiyle o gemileri batırır; bununla birlikte O, işlenen günah ve yapılan hataların pek çoğundan geçer.
Bayraktar Bayraklı = Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder, birçoğunu da bağışlar.
Bekir Sadak = Yahut yaptiklarina karsilik onlari ortadan kaldirir bir cogunu da bagislar.
Celal Yıldırım = Veya o (gemilerdekileri) işledikleri (günah ve vebal) yüzünden (gemileri batırarak) yok eder, çoğunu da affeder.
Cemal Külünkoğlu = Yahut (gemilerdekileri) işledikleri (günahlar) yüzünden (fırtına ile batırıp) helak eder. (İçlerindekilerden) birçoğunu da bağışlar (kurtarır).
Diyanet İşleri (eski) = Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar.
Diyanet Vakfi = Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Edip Yüksel = Yahut, yaptıkları yüzünden onları yok eder. Bunun yerine bir çoğunu da bağışlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yahut da gemidekileri veya yeryüzündekileri yapıp ettiklerinden dolayı yok eder, çoğunu da affedebilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yahut da içindekilerin kazançlarıyla onları helak eder; bir çoğunu da bağışlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar.
Gültekin Onan = Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Harun Yıldırım = Ya da kazandıkları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Hasan Basri Çantay = Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır).
Hayrat Neşriyat = Veya kazandıkları (günahlar) yüzünden onları helâk eder; bununla berâber (Allah)birçoğunu affeder.
İbni Kesir = Yahut yaptıklarına karşılık onları helak eder. Bir çoğunu da bağışlar.
Kadri Çelik = Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla (rüzgârı şiddetli estirir de) onları yok eder, birçoğunu da affeder.
Muhammed Esed = ya da yapıp ettiklerinden dolayı onları yok eder, (her şeye rağmen) Allah çok bağışlayıcıdır.
Mustafa İslamoğlu = Bir ihtimal onları kazançlarıyla birlikte helak da edebilir; ne ki bir çoğunu affetmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur.
Ömer Öngüt = Yahut da yaptıklarına karşılık olarak onları helâk eder. Bir çoğunu da bağışlar.
Şaban Piriş = Veya işledikleri sebebiyle onları helak eder, bir çoğunu da affeder.
Sadık Türkmen = Ya da içindekilerin kazandıkları yüzünden çeşitli sebeplerle onları batırır mahveder, birçoğunu da affeder/yaşamasına izin verir.
Seyyid Kutub = Yahut yaptıkları yüzünden gemileri helak eder. Bir çoğunu da affeder.
Suat Yıldırım = (32-35) Denizlerde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun kudretinin ve hikmetinin delillerindendir. Eğer O dilerse rüzgârı durdurur, gemiler de denizin üstünde durakalır. Elbette bunda sabrı ve şükrü bol olanlar için alacak ibretler vardır. Yahut işledikleri günahlar sebebiyle o gemileri batırır, günahların birçoğunu da affeder. Böyle yapmasının bir sebebi de, âyetlerimiz hakkında tartışanların kaçacak bir yerleri olmadığını onlara bildirmektir.
Süleyman Ateş = Yahut yaptıkları (işler) yüzünden gemileri(n içindekileri) helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır).
Tefhim-ul Kuran = Ya da kazanmakta oldukları dolayısıyla onları yok eder, bir çoğunu da affeder.
Ümit Şimşek = Veya kazandıkları günahlar yüzünden onları batırır; birçoğunu da affeder.
Yaşar Nuri Öztürk = Yahut onları, içindekilerin kazançları yüzünden mahveder. Ama birçoğunu affediyor;
İskender Ali Mihr = Veya kazandıkları (yaptıkları) sebebiyle onları helâke sürükler ve onların çoğunu (da) affeder.
İlyas Yorulmaz = Yahut, yaptıklarının karşılığında onları yok eder veya onların çoğunu da affeder.