وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَلَهُ أَسْلِمُوا وَبَشِّرِ الْمُخْبِتِينَ
Ve li kulli ummetin cealnâ menseken li yezkurûsmallâhi alâ mâ razakahum min behîmetil en’âm(en’âmi), fe ilâhukum ilâhun vâhıdun fe lehû eslimû ve beşşiril muhbitîn(muhbitîne).
ve li kulli | : ve bütün, hepsi için |
ummetin | : ümmet, toplum |
cealnâ | : biz kıldık |
menseken | : mensek, usul |
li yezkurû isme allâhi | : Allah’ın ismini zikretsinler |
alâ | : üzerine |
mâ razaka-hum | : onları rızıklandırdığı şey(ler) |
min behîmeti | : yürüyen (dört ayaklı) hayvanlardan (deve, koyun, sığır cinsinden) |
el en’âmi | : hayvanlar |
fe | : böylece, artık |
ilâhu-kum | : sizin ilâhınız |
ilâhun | : ilâhtır |
vâhıdun | : tek |
fe | : artık, böylece |
lehu | : ona |
eslimû | : teslim olun |
ve beşşir | : ve müjdele |
el muhbitîne | : muhbitler, kalplerine ihbat konmuş olanlar |
Diyanet İşleri = Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!
Abdulbaki Gölpınarlı = Her ümmete kurban kesmeyi meşrû kıldık davarlardan onlara rızık olarak verdiklerimizi keserlerken Allah'ın adını anmaları şartıyla ve bilin ki mâbûdunuz, bir mâbuttur artık ona teslîm olun ve müjdele itâat edip alçak gönüllü olanları.
Abdullah Parlıyan = Biz her ümmet için bir kulluk eylemi olarak; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları Allah'ın adını anmaları şartıyla kurban kesmelerini öngördük. Gerçek ilahınız tek bir ilahtır. Yalnız O'na teslim olun. Ey Muhammed! Tüm iyi yürekli, alçak gönüllü kimseleri Allah'ın hoşnutluğuyla müjdele.
Adem Uğur = Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlâhınız, bir tek İlah'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlâslı ve mütevazi insanları müjdele!
Ahmed Hulusi = Allâh ismini anmaları için, kurbanlıklarla rızıklandırdığımız her ümmete bir mensek (ibadet yeri - Rahmanî hakikatin gereği) kıldık. . . Sizin ilâh olarak düşündüğünüz, Ulûhiyet sahibi TEK'tir! Bu durumda O'na teslimiyetinizin farkında olun! Teslimiyet ve itaati fark etmeye müsait olanları müjdele!
Ahmet Tekin = Biz, kendilerine rızık olarak verdiğimiz dört ayaklı, kurban olabilecek hayvanları keserken Allah’ı zikrederek şükretsinler diye, her ümmet için kurban kesmeyi bir ibadet, bir kulluk görevi olarak belirledik. İlâhınız bir tek tanrıdır. O’na, sadece O’na teslim olarak hükmüne rıza gösterin, İslâm’ı yaşayan müslüman olun, samimi olarak ibadet edin. Samimi, itaatkâr ve saygılı mü’minlere, dünyada yardım, zafer ve devlet, âhirette cennet müjdesini ver.
Ahmet Varol = Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını anmaları için bir ibadet yeri (veya kurban kesme yeri) belirledik. İlahınız bir tek ilahtır. Yalnız O'na teslim olun. Alçakgönüllükle itaat edenleri müjdele.
Ali Bulaç = Biz her ümmet için bir "Mensek" kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
Ali Fikri Yavuz = Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği dört ayaklı davarlar üzerine ancak Allah’ın adını ansınlar diye, biz bir ibadet ve kurban yeri yaptık. İşte sizin İlâhınız tek bir İlâh’dır. O halde yalnız O’na ibadet edin (ve teslim olun). Ey Resûlüm, itaatkâr ve mütevazi olanları cennetle müjdele...
Ali Ünal = (Tarihte peygamberinin arkasından giden) her inanmış toplum için kurbanı, belli zaman ve yerde yerine getirilmesi gereken bir ibadet türü kıldık. Böyle yaptık ki, Allah’ın kendilerine rızık olarak bahşettiği (koyun–sığır–deve nev’inden) küçük ve büyükbaş hayvanlardan Allah için kurban kessinler ve kesim esnasında Allah’ın adını ansınlar. (İşte, ey bütün mü’minler!) İlâhınız, tek bir ilâhtır; öyleyse yalnızca O’na teslim olun. Ey Rasûlüm, tam bir samimiyet ve mahviyetle Allah’a teslim olmuş müminleri müjdele.
Bayraktar Bayraklı = Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlıklar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye, biz her ümmet için kurban kesmeyi farz kıldık. İşte sizin tanrınız tek bir Tanrı'dır. O halde O'na teslim olun. O'na samimiyetle boyun eğenleri müjdele![345]
Bekir Sadak = (34-35) Her ummet icin, Allah'in kendilerine rizk olarak verdigi kurbanlik hayvanlarin uzerlerine O'nun adini anarak kurban kesmeyi mesru kildik. Sizin Tanriniz tek bir Tanri'dir, O'na teslim olun. Allah anildigi zaman kalbleri titreyen, baslarina gelene sabreden, namaz kilan, kendilerine verdigimiz riziktan sarfeden ve Allah'a gnul vermis olan kimselere mujde et.
Celal Yıldırım = Her ümmete nüsük (ibâdet) mâhiyetinde kurban kesmeyi meşru' kıldık; tâ ki Allah'ın kendilerine rızık olarak sunduğu davarların üzerine Allah'ın ismini anıp (öylece boğazlasınlar). Tanrı'nız bir tek Tanrı'dır. Artık O'na (müslimler olarak) teslîm olun.. Tevazu, gönül yatışkanlığı ve ürpertisi içinde Allah'a yönelenleri müjdele !
Cemal Külünkoğlu = Biz, her ümmet için kurban kesmeyi bir kulluk vazifesi olarak öngördük ki, (bu amaçla,) kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları keserken Allah'ın ismini ansınlar. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O'na teslim olun. (Resulüm!) Alçak gönüllü itaatkarları müjdele!
Diyanet İşleri (eski) = (34-35) Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine O'nun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. Sizin Tanrınız tek bir Tanrı'dır, O'na teslim olun. Allah anıldığı zaman kalbleri titreyen, başlarına gelene sabreden, namaz kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan sarfeden ve Allah'a gönül vermiş olan kimselere müjde et.
Diyanet Vakfi = Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlâhınız, bir tek İlâh'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlâslı ve mütevazi insanları müjdele!
Edip Yüksel = Kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak vermesinden ötürü ALLAH'ın ismini anmaları için, her topluluğa ayrı bir ibadet biçimi belirledik. Tanrınız bir tek tanrıdır. Sadece O'na teslim olun. İtaat edenlere müjde ver.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve her ümmet için, Allahın kendilerine merzuk kıldığı en'am behimesi üzerine ismini zikretsinler diye bir ma'bed yapmışızdır, imdi hepinizin tanrısı bir tek tanrıdır, onun için yalnız ona teslim olan müsliman olun ve müjdele o muti', mütevazı'ları
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her ümmet için Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerine (Allah'ın) adını ansınlar diye bir mabed yapmışızdır. Hepinizin tanrısı bir tek tanrıdır; onun için yalnız O'na teslim olan müslümanlar olun. İtaat eden alçak gönüllü kimseleri müjdele!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Her ümmet için Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar diye bir mabed yapmışızdır. Hepinizin ilâhı bir tek ilâhtır. Onun için yalnız O'na teslim olan müslümanlar olun. (Ey Muhammed!) Allah'a itaat eden alçak gönüllüleri müjdele.
Gültekin Onan = Biz her ümmet için bir 'mensek' kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Tanrı'nın adını ansınlar diye. İşte sizin tanrınız bir tek tanrıdır; artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
Harun Yıldırım = Biz, her ümmete (Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ın adını ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlâhınız, bir tek İlah'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. O ihlâslı ve mütevazi insanları müjdele!
Hasan Basri Çantay = Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru' kıldık, kendilerini rızıklandırdığı dört ayaklı davarlar üzerine (yalınız) Allahın adını ansınlar diye. İşte sizin Tanrınız bir tek Tanrıdır. O halde Ona teslîm olun. (Habibim) sen mutıy' ve mütevazı' olanları müjdele.
Hayrat Neşriyat = Her ümmet için bir kurban ibâdeti (ve yeri meşrû') kıldık ki, (O’nun) kendilerine rızık olarak verdiği sağmal hayvanlar(dan kurban keserken) üzerine Allah’ın ismini zikretsinler! Çünki sizin İlâhınız tek bir İlâhtır; öyle ise O’na teslîm olun! (Ey Resûlüm!)İşte o gönülden bağlı olanları müjdele!
İbni Kesir = Biz; her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık ki Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar. Sizin tanrınız, bir tek tanrıdır. O'na teslim olun. Sen mütevazı olanları müjdele.
Kadri Çelik = Biz her ümmet için, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye, bir ibadet yeri kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
Muhammed Esed = Bunun gibi, (Bize inanan) her ümmet için kurban kesmeyi bir kulluk eylemi olarak öngördük ki, (bu amaçla,) kendilerine rızık olarak sağladığımız hayvanları keserken Allah'ın ismini ansınlar. Ve (her zaman akıllarında tutsunlar ki:) Sizin tanrınız Tek bir Tanrı'dır; öyleyse bütün varlığınızla kendinizi O'na teslim edin. Ve sen de (ey Peygamber,) tüm iyi yürekli, alçak gönüllü kimseleri (Allah'ın hoşnutluğuyla) müjdele.
Mustafa İslamoğlu = Ve Biz, her ümmet için kurban kesmeyi bir ibadet kıldık ki, bu vesileyle O'nun kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah'ın ismini ansınlar. Bakın, ilahınız tek bir İlah'tır; o halde yalnız O'na teslim olun! Ve (sen de Ey Peygamber); O'na yürekten boyun eğenleri (O'nun rızasıyla) müjdele!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve her ümmet için kurban kesecek bir yer kılmışızdır ki, Allah'ın ismini kendilerini merzûk ettiği dört ayaklı hayvanların üzerine kesecekleri zaman ansınlar. İşte ilâhınız, bir tek ilâhtır. Artık O'na inkıyâdda bulunun ve mütevazi olanları müjdele.
Ömer Öngüt = Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık. Tâ ki Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Allah'ın adını ansınlar. Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Yalnız O'na teslim olun. Gönülden boyun bükenleri müjdele!
Şaban Piriş = Her ümmete kurban ibadeti koyduk ki, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine onun adını ansınlar. Sizin ilahınız tek bir ilahtır. Öyleyse ona teslim olun. Allah’tan korkanları müjdele!
Sadık Türkmen = Her toplum için, Allah’ın kendilerine rızık olarak yarattığı hayvanlar üzerine ismini anarak, kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız Bir Tek İlah’tır. (Kâinatta var olan herşeyi yaratan, koruyan tek ve yüce varlık Allah’tır sizin İlahınız!) Şu halde yalnız O’na teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!
Seyyid Kutub = Biz her ümmete kurban kesmeyi, ibadet olarak emrettik. Amaç, Allah'ın insanlara rızık olarak sunduğu hayvanları keserken O'nun adını anmaktır. İlahınız tek ilahtır, yalnız O'na boyun eğiniz. Ey Muhammed, alçak gönüllü saygılıları müjdele.
Suat Yıldırım = Biz her ümmete kurban ibadeti koyduk ki Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları keserken Allah’ın adını ansınlar. Şunu unutmayın ki hepinizin ilahı bir tek İlahtır. Öyleyse yalnız O’na teslim olun. Sen ey Resulüm! O alçak gönüllü, samimi ve ihlâslı olanları müjdele!
Süleyman Ateş = Biz, her ümmet için bir kurban ibâdeti koyduk ki Allâh'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar. Tanrınız bir tek Tanrıdır, yalnız O'na teslim olun. (Ey Muhammed) o alçak gönüllü, saygılı, samimi insanları müjdele;
Tefhim-ul Kuran = Biz her ümmet için bir «Mensek» kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.
Ümit Şimşek = Kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları keserken Allah'ın adını ansınlar diye, Biz her ümmet için bir kurban ibadeti belirledik. Hepinizin tanrısı tek bir Tanrıdır; yalnız Ona teslim olun. Müjdele o saygılı ve alçakgönüllü kulları!
Yaşar Nuri Öztürk = Biz her ümmet için bir kurbanlık hayvan kesme zamanı/kurbanlık hayvan kesme yeri/kurbanlık hayvan kesme tarzı belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üstüne Allah'ın ismini ansınlar. Sizin tanrınız bir tek tanrıdır; o halde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllü, saygılı kişileri muştula.
İskender Ali Mihr = Ve Biz, bütün ümmetler için (kurban konusunda aynı) usulleri tayin ettik ki onlara, (Allah’ın) rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah’ın İsmi’ni zikretsinler (Allah’ın İsmi ile kurbanları kessinler). O halde, sizin İlâhınız Tek Bir İlâh’tır. Öyleyse O’na teslim olun! Ve muhbitleri müjdele.
İlyas Yorulmaz = Her ümmete, onlar için rızık olarak verdiğimiz hayvanları boğazlarken Allah’ın isminin anılmasını vazgeçilmez bir ibadet olarak yaptık. Sizin ilahınız tek bir ilah dır. Artık yalnızca O na teslim olun. Alçak gönüllü olanları müjdele.